Bal dahi tüketmeyen veganlar kendi yemek tariflerinde vegan olmayan bireylerin tükettiği besinlerin yerine ne tüketebilirler? Bu yazımda veganlar için alternatifleri sunacağım…
Süt ve süt ürünleri yerine:
Hayvansal hiçbir gıda tüketmedikleri için süt ve süt ürünleri de tüketmezler, ama kalsiyum alımının mutlaka olması gerekir. Veganlar; soya sütü, hindistan cevizi sütü, pirinç sütü gibi bitkisel süt ürünlerini tercih edebilirler. Ayrıca femmelle.tr hesabımda da tarifini verdiğim soya sütlü lor peynirini tüketebilirler.
Yumurta yerine: Tatlı tariflerimizde yumurtaya oldukça yer veriyoruz, peki veganlar yumurta yerine ne kullanabilirler? Aynı kıvamı soya unu veya ezilmiş muz verebilir.
Et, tavuk, balık yerine: Yüksek protein içeren tofu ya da seitan tüketebilirler. Ayrıca günlük beslenme düzenlerine rahatlıkla nohut gibi baklagillere yer verebilirler.
Bal yerine: Bal da arıdan üretildiği için veganlar bal tercih etmezler. Bunun yerine pekmez, agave şurubu tüketebilirler.
Hayvansal yağlar yerine:
Beynimizin aslında hem en yakın arkadaşımız hem de düşmanımız olabileceği; fiziksel olarak yarışlara hazır olsak bile mental olarak bizi aşağı çekebileceği üzerinden detaylı açıklamalarla vurgulanmış.
Ulaşmak istediğimiz yollarda;
Cesaret nereden gelmeli?
Hedeflerimizi belirlerken nelere dikkat etmeliyiz ve bu hedeflerimize ulaşmadan önce çıkmamız gereken “rahatlık bölgemizden” nasıl sıyrılacağız?
Rahatlık bölgemizden (comfort zone) nasıl çıkmalıyız, gelin beraber görelim.
1. SPESİFİK OLUN: Terk etmek istediğiniz rahatlık bölgelerinizi spesifikleştirin, Hangi rutin düzeninizi terk etmek istiyorsunuz? Ya da bir sporcu olarak performansınızın neresinden memnun değilsiniz, ne tür bir değişikliğe ihtiyacınız var? Kendinize spesifik olun.
2. GÖZLEMCİ OLUN: Bazen durmak en iyi eylemdir unutmayın. Hayatınızı ne yöne değiştirmek istiyorsunuz, spor performansınızın nasıl olmasını istiyorsunuz? Etrafı izleyin, emin olun neyi istediğinizle beraber neyi istemediğinizi de görmüş olacaksınız.
3. KORKULARINIZLA YÜZLEŞİN:
1- Eğer düşük oktan olursa motor bozuluyor (gaz ve ekşime hissi)
2- Motor çok çalışırsa boşa gidiyor (gut oluyor)
3- Düzenli olarak motoru yağlamak gerekiyor (omega 3 yağ asitleri kullanmak), arabayı yıkamak (doğru detoks) ve motoru dinlendirmek (aralıklı oruç) gerekiyor.
Yani aslında arabanın dışını yıkamak yetmiyor, motor burada asıl önemli olan. Motor burada iç organlarımız olduğu için nasıl beslendiğimiz çok önemli. Herkesin motoru farklı, motoru ne az ne de fazla çalıştırmamamız için nokta atışları gerekli. Size hangi nokta atışı gerekli onu öğrenelim. Önce hangi çeşit motora sahipsiniz?
Yapılan bir araştırmaya göre (Korn, 2016) Hızlı Oksidan Grubuna dahil olup olmadıklarını öğrenmek için bir grup katılımcıya düzenli olarak 8 saat içinde her saat başı 8 gram C vitamini enjekte etmişlerdir. Yüksek Oksidan grubu kendini kötü hissettiğini, yavaşi oksidan grubu ise etkilenmediğini belirtmiştir.
Siz ise kendi vücudunuzu tanımıyorsanız aşağıdaki verdiğim bilgiler yardımcı olabilir. İkinci deneyde ise aç karnına 50 mg niasin verilmiştir, yavaş oksidana etki etmemiştir, yüksek oksidan ise ani vücut ısısı yükselmesi ve kızarma meydana gelmiştir.
1- FAST OXIDIZER - HIZLI OKSİDAN GRUBU:
Yağ tüketimi vücut sağlığımız için oldukça önem taşımasıyla beraber, spesifik olarak ghee nin tüketiminin de bir çok yararı vardır. Dolayısıyla yemeklerimizi ghee yağında pişirebilir, diğer yağların ısıyla etkileşimi sonucu oluşan kanserolojen riskini yok edebiliriz ayrıca trans yağ tüketimini engellemiş oluruz.
Bütün bu yararlarının yanında ghee yağını diğer yağlardan ayırt edici özellikleri nelerdir?
1. Kolay bozulmaz.
2. Yüksek yanma ısısına sahiptir.
3. Uzun süreli enerji verir.
4. Diğer yağların yakımına yardımcı olarak yağ yakımını hızlaştırır ve kolaylaştırır dolayısıyla kilo kaybına katkı sağlar.
Magnezyum, E vitamini ve sağlıklı yağ içeriği sayesinde adet sancılarına iyi gelir. Adet sancısını tetikleyen faktör demir eksikliği olduğu için demirinize bu şekilde takviye yapabilirsiniz.
Tarif 2 kişiliktir.
Malzemeler:
Tarif:
Bütün malzemeleri homojen hale gelinceye dek mutfak robotundan geçir, dilerseniz buz ekleyebilirsiniz, afiyet olsun!
Not: Eğer protein eklemek istiyorsanız bu karışımın içine 10 gram (1.5 tatlı kaşığı) fıstık ezmesi ya da badem ezmesi ekleyebilirsiniz. Özellikle spor öncesi bir öğün olarak gücünüzü arttırmada yardımcı olacaktır.
Melisa Darmar
Kajunun Sağlığımıza Faydaları:
Malzemeler:
Tarif:
Melisa Darmar
https://www.instagram.com/femmelle.tr/?hl=tr
Netflix sitesinin başarılı belgesellerinden biri olan 'Explained'in 'Diyetler Neden Başarısız Oluyor?' adlı bölümünü izlemenizi tavsiye ediyorum.
Atkins, paleo, keto gibi çeşitli diyetler aslında iki farklı grupta incelenebilir. Birinci grup “az yiyip az kalori alımını” desteklerken diğer grup “yüksek kalorili yiyip doymayı sağlamayı” hedef alıyor. Bütün bu diyetleri incelemeye almadan ve hangisini yapmak istediğinize karar vermeden önce kendinize odaklanmanızı öneriyorum. “Diyetimi bozdum”, “tatlı krizine yenildim”, “gece kalkıp yemek yedim” gibi durumlarla karşılaşırsanız lütfen kendinizi suçlamayın. Bunlar çok doğal. İnsan metabolizmasının temel amacı fizyolojik sağlığı dengede tutmak olduğu için “kilo verme” doğaya aykırı bir eylemdir. Vücuda uyarı emri gider, bu sizin “iradesiz” olduğunuzu göstermez.
Kilonuzu etkileyen bir çok sayıda faktör vardır;
1. Uyku: Yapılan araştırmalara göre uyku problemi olan yetişkin ve çocukların %55-89unun daha fazla obezite riski mevcuttur.
2. Sık sık yeme eylemi: Sık yemeyi destekleyen bazı söylemler olsa bile aslında vücudunuzun yağ yakması için “aralıklı açlığa” ihtiyacı vardır. Eğer insülin probleminiz yoksa çok sık yemenizi yağ vermek açısından tavsiye etmiyorum.
3. Stres: Stresli olduğunuz dönemlerde vücudunuzdaki kortizol hormonu daha çok salgılanmaya başlar, bu da iştahınızı açarak karbonhidrat ve şekerli besinlere eğiliminizi arttırır.
4. Psikoloji:
Peki bu kelimelerin ardında yatan o binlerce mesajı sayıyor muyuz? Peki ya duygular? Bir kadının o binlerce kelimelerinin ardında yatan bir de yüz binlerce düşünce vardır. O düşünceler kadının mimiklerinde, ses tonunda, dokunuşunda ve sevgisinde yer alır. O düşünceler aksileşti mi anlarsınız hemen sessizliğinden.
“Kadınlar susarak gider.” der Cemal Süreya.
En acısı da budur, bir kadının verebileceği en büyük ceza aslında sessizliğidir. Tek bir kelimesi bile o kadar değerlidir ki kadınların. Sessizliği geldi mi tek bir kelimesi için gözünün içine bakarsınız.
Kadın konuşurken güzeldir, çünkü bir tek dudaklarında değildir o hareket. Dudakları bir tek orkestra şefidir, bütün diğer müzisyenler yüzünün diğer kalanıdır. Hepsinin uyumu ile çalar sadece o güzel ve özel melodi...
Kadınlarımız konuşsun. Hiç susmasınlar, HİÇ SUSTURULMASINLAR. Söyleyecekleri her söz ve ardındaki her düşünce bir eser oluşturur.
“Şuna inanmak lazımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.” Der Mustafa Kemal ATATÜRK.
Kadın olmak; herhangi bir anda, kendine ait boyalar ile tuvaldeki her rengi değiştirebilmektir.
