Lviv’de nereye gidilir, ne yenir, para birimi nedir? İşte, Lviv gezilecek yerler rehberi

Yurtdışına gitmek ve farklı yerler görüp lezzetleri tatmak çoğunlukla bakış açımızı değiştirmemize yardımcı olur. Ancak özellikle para birimlerinin arasındaki farkın açılmasıyla birlikte bu, kulağa çok da mümkün gelmiyor olabilir. Bu haberimizde size rahatlıkla ve uygun bir bütçeyle gidebileceğiniz, pasaport ve vize şartının olmadığı bir ülkeden bahsedeceğiz.

Ukrayna, tarihi yapıları, yemekleri ve daha pek çok şeyiyle gözde yurtdışı alternatifleri arasında yer alıyor. Özellikle Kiev ve Lviv şehirleriyle meşhur olan ülkeye gidebilmek için kimlik ve uçak biletinizin olması yeterli. Yaklaşık 1500 TL civarında olan uçak biletlerinde Lviv uçuşlarında fiyatlar biraz daha artabiliyor. Bu nedenle eğer grup olarak gidiyorsanız araba kiralamanızı ve öncelikle Kiev’e iniş yapıp, oradan arabayla Lviv’e geçmenizi öneriyoruz. Ancak araba kiralama işlemlerini mutlaka gitmeden önce ayarlamanız gerekiyor. Aksi halde havaalanında kiralık araç bulmanız neredeyse imkansız.

Ukrayna'nın para birimi Grivna'dır. 1 Grivna yaklaşık 3 TL karşılığındadır. Bu nedenle Türk Lirasının daha değerli olduğu ülkelerden biri olan Ukrayna- Lviv’de daha rahat alışveriş yapabilirsiniz. Mutlaka evinize ‘Coffee Manufactory’ den taze çekilmiş kahve ve sevdiklerinize hediyelik matruşkalardan almayı ihmal etmeyin.

Lviv, pek çok temiz otel imkanlarıyla gönül rahatlığıyla konaklamanızı sağlıyor. Ancak en önemlisi, otelinizin şehir merkezine yakın olması. Böylelikle zamandan tasarruf edeceğinizi ve daha az yorulup daha fazla yer gezebileceğinizi unutmamakta fayda var.

Lviv için hem ünlü Rynok Meydanı’na yakınlığı hem temizliği hem de kahvaltı alternatifleri çok güçlü bir otel olarak FEST Otel’i önerebiliriz. Geceliği 1400 civarında olan otele önceden rezervasyon yaptırarak indirimlerinden de yararlanabilirsiniz. Bunun dışında daha küçük ve temiz motel seçeneklerini de değerlendirmeniz mümkün.

Bunun yanında Şehrin belirli bölgelerinde sık sık rastladığımız İbis Otel de çok da uçuk olmayan bir fiyat alternatifiyle her zamanki hizmetini misafirlerine sunmaktadır. Ayrıca İbis Otel, Lviv merkeze daha yakın olması avantajıyla değerlendirilmeye değer.

Lviv daha küçük bir şehir olduğundan gerek yürüyerek gerekse uber ile gün boyu gezinizin ve Lviv sokaklarının tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca (her ne kadar araçlar neredeyse Sovyetlerden kalmış olsa da) şehir içinden geçen tramway’ları ve trolleybus denilen elektrikli otobüsleri kullanabilirsiniz. Kiralık scooter’lar her yorulduğunuzda ise yardımınıza koşacaktır. Ayrıca toplu taşımada bilet aldıktan sonra bileti aracın orta bölümünde kapı üstünde yer alan delgeçten geçirmeniz gerekiyor. Aksi taktirde denetime yakalandığınızda kişi başı 200 Grivna'ya mal oluyor.

Normalde İstanbul ile benzer hava koşullarına sahip Lviv’de aniden bastıran yağmur ve sert rüzgar, şehrin tozunu dumana katabiliyor. Bu nedenle mutlaka gelmeden önce hava durumunu takip edin ve yağmurlu gösteriyorsa bilin ki aniden geçecek olan bir yağmur olmasının yanında tropikal mevsimi andıran bir etkinliği söz konusu. Onun dışında nem oranı pek yüksek değil ve Temmuz- Ağustos akşamları bile olsa hafif esintili bir hava sizi bekliyor.

Eğer sevdiklerinize ya da kendinize hatıralar almak istiyorsanız en çok tercih edilenlerden boy boy Matruşka’ları bütçenize uygun ebatlarda seçebilirsiniz. Ayrıca Matruşka magnet'ler de oldukça mantıklı bir hediye olabilir. Bunun yanında el işinin ve tarihi antikaların değerli olduğu şehirde, eski para ve eşyaların olduğu, el işi örtülerin ve tabloların yapıldığı Rynok Meydanı’na çıkan aradaki halk pazarına uğrayabilirsiniz. Şehrin içerisinde de bu tür pazarlar bulunuyor ancak inanın ara sokaklardaki bu mütevazi pazar oldukça uygun.

Lviv, ziyarete gelen herkese rahatlık, samimiyet, saygı ve tabii ki sayısız kültürel aktivite imkanı sunuyor. Lviv’de nereler gezilir diye araştıranlardansanız, işte size kılavuzluk edecek Lviv gezilecek yerler listesi…

Rynok Square ya da Pazar Meydanı olarak bilinen Rynok Meydanı, Lviv’in neredeyse kalbi diyebiliriz. Nereden gelseniz, nereye gidecek olsanız bütün sokaklar Rynok Meydanı’na çıkıyor. Etrafında kafelerin ve mekanların bulunduğu Rynok Meydanı ve çevresinde, akşamları ise sokak müzisyenleriyle konser tadında eğlencelere katılabilirsiniz. Rönesans tarzında inşa edilmiş meydan, yeme içme molası vermek için ideal yerlerden biri.

Rynok Meydanı’nda yer alan Lviv Belediye Binası, tarihi boyunca yangın felaketleri nedeniyle defalarca yeniden yapılmak zorunda kalmış. İçerisinden Ratusha Kulesi’ne ulaşabileceğiniz Belediye Binası’nı sabah erken saatlerde henüz enerjiniz yerindeyken ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Zira Ratusha Kulesi 400’den fazla ahşap ve dar merdivenlerden çıkarak ulaşabileceğiniz eşsiz manzarası olan bir yer. Ziyaret için belediye binasının içine girip öncelikle 4. Kata çıkmalısınız. Ratusha Kulesi merdivenleri tam olarak bu kattan sonra başlıyor. Ancak herhangi bir sağlık sorununuz yoksa, şehrin manzarasını buradan izlemenizi tavsiye ederiz.

Lviv Opera Evi (Lviv Opera House) Lviv’in en önemli noktalarından biri. Operanın inşasında Rönesans ve Barok stillerinin başarıyla harmanlandığı mimarisiyle göz alıcı bir görünüm ortaya koyuyor. 1897-1900 yılları arasında inşa edilmiş olan Opera Evi tasarımını Mimar Zygmunt Gorgolewski’nin yaptığı bu görkemli yapının içerisi de mutlaka görülmeye değer. Ancak pandemi nedeniyle opera gösterileri gerçekleştirilemiyor. Ayrıca Opera binasının önündeki uzunca bir yeşillikli yol da dinlenmek için rotanız olabilir.

Mezarlıklar da gezilir mi demeden önce mutlaka Lychakiv Mezarlığı’nı ziyaret etmeyi düşünün. Mezarlıkta pek çok heykel bulunuyor ve hepsi de ayrı bir sanat eseri diyebiliriz. Renkli şamdanların da olduğu mezarlığa ayrı bir önem gösteriliyor. 42 hektarlık alana yayılan Gotik tarzdaki mezarlığın tasarımını, o dönem Lviv Üniversitesi Botanik Bahçesi’ni yöneten Karol Bauer yapmış ve yaklaşık 400 bin mezar bulunuyor.

İşte Lviv’in kalbinin attığı başka bir yer: Virmenska Caddesi. 13. yüzyılın ortalarındaki kültürel dokusunu günümüzde de sürdürüyor. Sokakta göz alıcı mimariye sahip evler, Ermeni Katedrali, Ermeni Avlusu gibi dikkat çekici birçok yapı bulunuyor.

Bunun haricinde Virmenska Sokağı, sosyal açıdan da oldukça canlı. Sanat galerilerileri, el işi ürünler satan dükkânlar, kafeler ve konserlere sokakta birçok alternatif var. Özellikle bu caddede bulunan Lviv Croissant ve Gas Lambs’ı ziyaret etmelisiniz ve de bol bol fotoğraf çekmeden dönmeyiniz. Çünkü döndükten kısa bir süre sonra ne kadar özlediğinizi fark edeceksiniz.

Çikolata Fabrikası’ından sonra daha önce de bahsettiğimiz muhteşem kahve çekirdeklerinden elde edilen çeşit çeşit kahvelerin tadına mutlaka bakmalısınız. Ayrıca bahçesinde akşamları canlı müzik oluyor ve alt kattaki kahve madeni olarak adlandırılan yeraltı bölümünde ise kahve yapımına özel şovlar ve müze alanı var. Söylentiye göre eskiden madenciler kahve çıkarmak için burada çalışırmış. Oradan ayrılmadan önce ise kahve fincanı, cezve, filtre kahveler gibi evinize ya da sevdiklerinize hatıralar götürebilirsiniz.

Lviv’e gelen turistlerin mutlaka uğramadangeçmediği Lviv Çikolata Fabrikası (Lviv Chocolate Factory), sıcak çikolatası ve el yapımı çikolatalarıyla kendine hayran bırakıyor. Çikolataya dair eğitimlerin de verildiği fabrikada, çikolata tutkunlarına tamamı el yapımı 39 farklı ürün sunuluyor. Fabrikanın ilk katında imalat bölümü yer alıyor. Buradaki cama yaklaşırsanız, el yapımı çikolataların deneyimli ustalar tarafından nasıl hazırlandığını görebilirsiniz. Sonraki iki katta, imalathanede hazırlanan ürünlerden satın alabilirsiniz.

Biraz da yeşilseverleri mutlu edecek bir alternatif sunuyoruz. Ivan Franko Parkı, ülkemizdeki Belgrad Ormanı’nı andırıyor. Upuzun yolları, yeşillikleriyle bol oksijenli bir zaman dilimi geçirmek isteyenlere Ivan Franko Parkı ilaç gibi gelecektir. Lviv’in en güzel parkları arasında yer alan Ivan Franko Parkı adım adım dolaşmak ya da gezi arası mini piknik molaları için mükemmel bir alternatif olabilir.

Bernardine Kilisesi (Bernardine Church), Lviv’in en eski ve ihtişamlı yapılarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Kilise’nin önünde rahibeler ve düğünlere ev sahipliği yapıyor. Rynok Meydanı’na yakın olan Bernardine Kilisesi’nin içini de mutlaka ziyaret etmenizi öneriyoruz. Zira işlemesinde kullanılmış olan varaklar, İtalyan ve Flemenk Yapmacılık stillerinin harmanlandığı tasarımıyla konuklarını büyüleyen dini yapının ön yüzünde ise Lviv’in en ihtişamlı Barok çalışmalarını görmeden gelmek istemezsiniz.

Tarihi 14. yüzyılın sonlarına kadar dayanan bu bina savaş zamanlarında savunmada kullanılan en önemli binalardan biri. Arsenal Müzesi’nin binası da şehir için oldukça sembolik bir anlam taşıyor. Müzeden 30’dan fazla ülkenin tarihine ait antik silah örnekleri bulunuyor. Temel olarak; kılıçlar, metal silahlar, ateşli silahlar ve savunma silahları sergileniyor. Mezarlığın hemen aşağısında yer alan Arsenal Müzesi’ne, Lychakiv Mezarlığı’ndan sonra bir gezi gerçekleştirebilirsiniz.

Borshch çorbasından Varenyky’ye ilginç tatların olduğu Lviv’de aç kalacağınızı düşünmeyin. Türkler için de damak tadına uygun pek çok alternatifi olan Lviv’de işte en çok tercih edilen yeme içme mekanları ve yiyecekler…

Rynok Meydanı’na çok yakın olan Baczewski, genellikle sabah ve akşam saatlerinde bir iki saatlik konuklarına piyano dinletisi sunan açık büfe kahvaltısı ile meşhur bir restoran. Bunun yanında akşam yemeklerinde Borshch çorbası ve meşhur Banosh mezesini en iyi yiyebileceğiniz yerlerden. Ancak mutlaka önceden rezervasyon yaptırmayı ihmal etmeyin. Aksi halde restoranın önünde uzun sıralarda beklemek durumunda kalabilirsiniz.

Lviv Croissant, kruvasanın en çeşitli ve en taze halini bulabileceğiniz tek mekan denebilir. Dilerseniz sandviç tarzı dilerseniz de çikolata ve muzlu gibi daha birçok çeşitleriyle kruvasan keyfi her gün tüketme bağımlılığı yaratabilir.

Rynok Meydanı’ndan Opera Binası’na gidilen yolun üzerinde yer alan Bubble Waffle, Opera öncesi tatlı kaçamağı için düşünülebilir. Baloncuk şeklindeki waffle gözlerinin çikolata dolgulu olduğunu düşünün. Dilediğiniz dondurma ve bisküviyle renklendirebileceğiniz waffle’ın tadını çıkarabileceğiniz bir adres.

Ev yapımı tazecik pizza hamuru tüm yorgunluğunuzu atmanız için bir fırsat sunuyor. Genellikle Rynok’un bir köşesinde yer alan şubesi tercih ediliyor. Ancak şehrin farklı noktalarında da şubeleri mevcut. En büyük boy pizzası ile 3 kişi rahat doyuyor. Fiyatlar gayet makul. Giriş kısmının ardından içeride 2 salonu daha var, hatta bir tane de alt katta mevcut, o yüzden yer yok sanıp geri dönmeyin.

Bu el yapımı çikolatacının girişinden itibaren çikolata kokusu etrafı sarıyor. Giriş katında çikolataların bizzat yapımına şahit olabilirsiniz. Daha üst katlarda ise satın alabileceğiniz çeşit çeşit çikolatalar yer alıyor. 3. ve 4. katta da muhteşem cam tavanın, rengarenk resmedilmiş duvarların tadını çıkararak keyfinize keyif katabiliyorsunuz.

Bu şirin kahvaltı mekanı aynı zamanda berry pancake’i ile ünlü. Siyah çay da bulabileceğiniz bu mekanın minik menüsünde damak zevkinize uygun lezzetler bulabilirsiniz.