GeriKadın Sağlığı Türk kadınında osteoporoz riski
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Türk kadınında osteoporoz riski

"Menopozdan sonra östorojen hormonunun azalmasıyla görülen kemik erimesi, Türk kadınları için en önemli sağlık sorunu."

Asya kökenli beyaz ırktan olan Türk kadınlarının, osteoporoz risk faktörlerinden birkaçını birarada taşıdığı belirtiliyor. Yüksek doğurganlık hızı, az bedensel aktivite, kalsiyumdan fakir beslenme alışkanlığı, sigara ve kahve tüketiminin yaygınlığı, D vitamini eksikliği, Türk kadınları arasında sık rastlanan risk faktörlerinden sayılıyor.

Belirgin kemik kaybı oluşmadan teşhis edilebilirse önlenebilir bir hastalık olan osteoporozun, günümüzde etkin tedavisi ve korunma yolları bulunuyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı na göre göre, riskler belirlenip, risk etkenleri kontrol altına alınırsa, osteoporoza bağlı gelişebilecek sakatlıkların engellenmesi mümkün görülüyor. Halk arasında "kemik erimesi" olarak bilinen osteoporoz'un, kırık ve kırığa bağlı önemli komplikasyonları olan yaygın bir hastalık olması ve Türk kadınlarının birçok risk faktörünü beraber taşımaları nedeniyle Türkiye'de önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu belirtiliyor.
Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dünyadaki 50 yaş üzeri menopoz dönemindeki kadınların yüzde 30'unun osteoporoz tanımı içine girdiğini ve oluşabilecek kırıklar için çok belirgin artmış risk taşıdıklarını belirtiyor. WHO'ya göre, 50 yaşını geçmiş her 3 kadından ve her 8 erkekten 1'inde osteoporoz görülüyor.

Öneriler

Endokrinoloji uzmanlarına göre, toplumu osteoporozdan korumada temel strateji, düşük kemik kütlesi ile ilgili risk faktörlerinin nedenlerini azaltmak, bu esnada tüm toplumda kemik kütlesini artırmak gerekiyor.

Osteoporoza karşı şunlar öneriliyor:

- Aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalı, sigara minör bir risk faktörü olmasına rağmen bırakılmalı.

- Menopoz öncesi sigara içmeyi bırakan kadınlarda kırık riski yüzde 25 azalıyor.

- Düşme riskini artıran hastalıklar tedavi edilmeli.

- Fiziksel aktivite düzeyinin artırılması ve beslenme önerileri diğer yaşam tarzı değişikliklerini kapsar. Düzenli yapılan egzersiz kalça kırığı riskini yüzde 50 azaltır.

- Özellikle yürüyüş gibi ağırlık verilerek yapılan egzersizler desteklenmeli ve bu koruyucu önlemler tüm topluma genellenmeli.

50 yaşın üzerindeki her üç kadından birisinde görülen, tedavisi uzun süren ve oldukça pahalı olan osteoporozun, günümüzde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmesi gerekiyor.
ABD'nin Ucla Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Stuart Silverman, osteoporozun kemiğin iç yapısına hasar verdiğinden, mikro yapıların korunması ve sağlamlaştırılmasının göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkati çekti.

Yalnızca kemik mineral yoğunluğunun artırılmasının da yeterli olmadığını, kemiğin kalitesinin artırmanın zorunlu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Silverman, 'Araştırmalar gösteriyor ki, sadece kemik kütlesini, yani kemik mineral yoğunluğunu artırmak, kemik dayanıklılığını artırmada yeterli olmuyor. Bu nedenle kemiğin içi yapısının kalitesini artırmaya yönelik tedaviler uygulamak gerekiyor'' dedi.

Sosyoekonomik boyutu

Osteoporozun, kemiklerde zayıflama ve kemik yapısının değişmesine bağlı olarak, kemiklerin daha kolay kırılır hale gelmesine yol açtığını belirten uzmanlar, özellikle ileri yaşlarda meydana gelen bu hastalığın, kırıkların ortaya çıkmasıyla yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilediğine, sakatlık ve hatta ölümlere yol açtığına değiniyor.

Uzmanlar, hastalıktan korunmada dikkat edilmesi gerekenlerin başında, sağlıklı kemik gelişimi için dengeli ve özellikle de kalsiyumdan zengin beslenme, güneş ışınlarından azami faydalanma ile fiziksel aktivitenin önem kazandığına dikkati çektiler.

Bilim adamları, 50 yaşın üzerinde her üç kadın ile her sekiz erkekten birisinde görülen osteoporozun, kadın ölümlerinin ikinci en büyük sorumlusu olduğuna da işaret ederek, tüm dünyada yaklaşık 200 milyon kadının osteoporoz hastası olduğunu açıkladılar

False