GeriKadın Sağlığı Sırt ağrısına karşı yeni terapiler
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Sırt ağrısına karşı yeni terapiler

"Gününüz kötü geçti, yorgunsunuz, kendinizi baskı altında hissediyorsunuz ve sırtınızdan belinize doğru yayılan korkunç bir ağrı var. Omuriliğinize kramp giriyor, boynunuz tutulmuş vaziyette ve vücudunuzu kıpırdatamıyorsunuz."

Bu herkesin başına gelebilecek bir rahatsızlık. Ancak pek çoğumuz böyle bir durumda doktora gitmeyi reddediyor, hasta olarak tanımlanmaktan korkuyoruz.

Oysa sırttaki, yani enseden bele kadar olan bölgedeki ağrıların ciddiye alınmaması kronik hale gelmesine ve ileride bel fıtığı, boyun fıtığı, omurgada şekil bozukluğu, disk kayması ve hatta sakatlığa bile neden olabiliyor. Dolayısıyla, genellikle kasılıp esnekliğini kaybeden kasların omuriliği bir korse gibi sarmasından kaynaklanan sırt ağrısına karşı bilinçli olmak, tedbir almak ve gerekirse tedaviye gitmek şart.

Risk grupları

Stres altındakiler: Belki şaşırtıcı ama sırt ağrısının birinci derecede sorumlusu fiziksel etkenler değil stres. Tıpkı diğer birçok rahatsızlıkta olduğu gibi... Stres vücudun sürekli kasılmasına ve kasların, özellikle de vücudu ayakta tutan, temel kasların sertleşmesine neden oluyor. Omurgayı oluşturan kemik parçacıkları sinirleri eziyor. Uzmanlara göre psikolojik ve sosyal stresin üstesinden gelinmesi sırt ve bel ameliyatlarını yüzde 95 oranında azaltabilir. Kısacası yoğun bir biçimde çalışan, gergin, sinirli, huzursuz ve kendini aşın yoran kişiler sırt ağrısında en önemli risk grubunu oluşturuyor.

Sürekli hareket edenler: Bazıları diğerlerine göre çok daha enerjik olur, yerlerinde duramaz, kendilerini sürekli hareket etmek zorunda hissederler. Bu tarz bir yapınız varsa kendinizi bir an evvel kontrol etmeye başlasanız iyi olur. Özellikle ağır eşyalar kaldırmak, sürekli eğilip kalkmak, evde durmaksızın temizlik yapıp işyerinde günü ayakta geçirmek çok yanlış. Vücudunuzu bu kadar zorlamaya devam ederseniz kısa bir süre sonra yerinizden bile kıpırdayamaz hale gelirseniz ve yatağa çakılıp kalmanız kaçınılmaz. Çok değil bilinçli hareket edin, yorulduğunuzu hissettiğinizde dinlenmeyi bilin.

Hareket düşmanları: İşte bu da öteki uç... Oturduğunuz yerden gün boyu kalkmamanız, iki adımlık yere taksiyle gitmeniz ya da spor yapmaktan nefret etmeniz sizin için büyük dezavantaj. Bu hareketsizlik vücudunuzu ve özellikle de kaslarınızı tembelleştirip güçsüz hale getirir. Yani ağrı çekmekten korkup yerinizden kıpırdamazsanız ağrı riskiniz artar. Hele günümüzde bilgisayar teknolojisinin gelişmesiyle oturan bir toplum haline geldiğimiz göz önünde bulundurulursa bu yerleşik hareketsizliği kendi çabalarınız-la aşmanız gerekiyor. Vücudunuzu bilinçli bir şekilde çalıştırır ve güçlendirirseniz sırt ağrılarınız da zamanla azalıp bir süre sonra tamamen sona erecektir.

Yeni terapi yöntemleri

Dinlenme, spor, strese karşı mücadele gibi kişisel çabalarınız işe yaramıyorsa profesyonel yardım alma zamanı geldi demektir. Bu alanda her gün yeni bir terapi ortaya çıkıyor ama bunlardan henüz yalnızca bir kısmı ülkemizde uygulanıyor. Sırt ağrısına karşı yapılan tüm terapilerin ortak amacı gerilmiş sinirleri gevşetmek, sırttaki kas sistemini güçlendirmek ve dokuların içindeki kan dolaşımını düzenlemek. Ancak en önemlisi vücut ve ruh uyumunun yeniden yakalanması.

• Davranış terapisi: Bu terapide daha çok sırt ağrısının ruhsal nedenleriyle ilgileniliyor. Artık tıp, hastalıkların fiziksel değil çok büyük oranda psikolojik etkenlerden kaynaklandığım kabul ediyor ve psikolojiyle işbirliği yapıyor. Davranış terapisinde kişisel risk faktörleri saptanıyor ve ne yapılması gerektiği buna göre belirleniyor. Hasta, davranışlarıyla fiziksel aktiviteleri ve dolayısıyla sırt ağrısı arasındaki ilişkiyi öğreniyor. Örneğin ruhsal gerginliğinin vücudunu da gerdiğini ve kaslarını zorladığını keşfediyor. özellikle Amerika'da yaygın olarak uygulanan ve "beden psikolojisi' olarak da adlandırılan davranış terapisi karşılıklı konuşma ve vücut egzersizlerinden oluşan birkaç seansla sırt ağrısı sorununa çözüm getirebiliyor.

• Omurga-sonda terapisi: İnce bir sonda yardımıyla çeşitli ilaç ve enzimlerden oluşan bir karışım doğrudan sinir köküne veriliyor. İlaçlar ağrıyı alırken enzimler omurgayı oluşturan kemiklerin sinirlere yaptığı baskıyı azaltıyor. Tedavi genellikle üç gün sürüyor.

• Spor destekli meditasyon: Sırt bölgesinin güçlendirilmesi için ideal sporlar tırmanma, dağ ve orman yürüyüşleri, merdiven çıkmak. Yukarı çıkma hareketi vücudun esnekliğini arttırıyor ve kas dengesini yeniden oluşturuyor. Ancak aynı egzersiz yogada yapılırsa daha da faydalı hale geliyor. Çünkü yogada beden gücüyle beyin gücünü bir araya getirmek mümkün. Ülkemizde gittikçe çoğalan yoga kurslarından birine katılarak hem sırt, hem de diğer ağrılarınızdan kurtulabilirsiniz. Bu arada ilginç bir anekdot: Uzmanlar, evde sırt üstü yere uzanıp bir dağ gezisi hayali kurmanın bile işe yaradığını söylüyorlar. Yani bu tip zihinsel egzersizlerle de kas sisteminizi güçlendirebilirsiniz.

• Masaj terapisi: Bitkisel yağlarla yapılan masajlar hem cildi güzelleştiriyor, hem de sırt ağrılarına kesin çözüm sağlıyor. Ancak masajın mutlaka profesyonel biri tarafından yapılması gerekiyor. Aksi halde, zaten hassas olan sırt bölgesindeki kas ve kemiklerin bilinçsizce zorlanması ve böylece ağrıların daha da beter hale gelmesi tehlikesi var. Güvenilir bir masaj salonunda geçireceğiniz birkaç saatle ağrılarınızdan kurtulabilir ve kendinizi yeniden doğmuş gibi hissedebilirsiniz.

Sırt ağrısını önlemek için

• Sırt ağrısından kurtulmak için duruşunuzu değiştirmeniz şarttır. Kas yapısından önce vücudu bilinçli bir biçimde algılamak önemlidir. Ayakta dururken ve otururken sırtınız daima dik olsun, yere eğilirken bel kısmınızla eğilmeyin, tüm vücudunuzla çömelip kalkın.
• Yumuşak koltuklarda otururken, sırtınızı dik tutacak bir yastık desteği sağlayın.
• Vücudunuzu zorlayıcı ağır eşyaları, tek başınıza kaldırmaktan kaçının.
• Bilinçli yapılan masaj teknikleriyle hem vücudunuzu hem de sırtınızı rahatlatın.

False