Bu kış depresyonsuz geçecek!

Buz gibi bir hava, ıslak ve çamurlu sokaklar, durmadan çiseleyen yağmur. İşte yine kışın içinizi karartan günleri geldi. Senenin bu uzun ve sıkıcı döneminde nedense hep karakteriniz değişiyor. Olur olmaz şeylere canınız sıkılıyor, daha sinirli ve sabırsız bir insan olup çıkıyor, adeta kendinizi tanıyamıyorsunuz. Hareket imkanınızın kısıtlandığını ve enerjinizin tükendiğini hissediyor, sürekli uyukluyorsunuz. Yerinizden kalkıp bir şeyler yapmak istiyor ama bu bir şeylerin ne olduğunu bilmediğiniz için koltuğunuza ve bunalıma giriyorsunuz.

Eğer içinizi biraz olsun rahatlatacaksa söyleyelim: Güneşin bedenlerimizi ısıttığı ılık, aydınlık ve çiçek kokulu ilkbaharı şimdiden dört gözle beklemeye başlayan bir tek siz değilsiniz. Kış depresyonu pek çok insanda ortaya çıkan ve artık uzmanlarca da kabul edilen bilimsel bir olgu. Ama haklısınız, bunu bilmek sıkıntınızı geçirmez, ne de olsa herkesin depresyonu kendine... Demek ki, bu size özel bunalımdan kurtulmak için ancak yine kendiniz bir şey yapabilirsiniz. Aslında yaşadığınız kentin ve ilerleyen teknolojinin imkanları da size bu konuda yardıma hazır.

Yeteneklerinizi değerlendirin

Örgü örmek, düz renkte çanta ve kazakları desenlerle süslemek, takı tasarlamak, mum ya da seramik yapmak ve daha birçok eğlenceli ev hobisi şimdi çok revaçta. Siz de bugüne kadar değerlendirme fırsatı bulamadığınız yetenekleriniz ve ilgi alanlarınız doğrultusunda bir hobi edinebilir ve özellikle canınızın sıkkın olduğu zamanlarda kafanızı dağıtıp rahatlayabilirsiniz.

Sanata merhaba deyin

Kültür-sanat etkinliklerini belki bugüne kadar hiç takip etmediniz, belki de bazılarını duymanıza rağmen ilgi göstermediniz. Halbuki sanat aleminin kapılarını aralamak yepyeni ve büyülü bir dünyaya girmenizi, sıkıntılarınızdan uzaklaşmanızı ve iç dünyanızın farklı boyutlar kazanmasını sağlayabilir. Konser, opera, bale gibi klasik etkinliklerin yanı sıra festivaller, resim ve fotoğraf sergileri, söyleşiler, fuarlar, paneller, bienaller sizi bekliyor.

Kendinize abur cubur partisi verin

Diyelim ki, günlerden Cuma, dışarıda dondurucu bir hava var ve siz yapacak bir şey, buluşacak hiç kimse bulamıyorsunuz. Küçük bir parti vermek için mutlaka arkadaşlarınıza bağlı kalmanız gerekmez ki. Bugünlük rejimi falan unutun. İşten dönerken bir süpermarkete girin ve cips, çikolata, şekerleme, gofret, ay çekirdeği gibi ne kadar abur cubur varsa hepsinden alın. Eve gelince geçin televizyonun karşısına ve tek başınıza felekten bir gece çalmanın tadını çıkanı.

Bir kursa yazılın

Bir dil kursuna başlayabilir, perküsyon kurslarında kendi ritminizi yakalayabilir, yepyeni bir müzik aleti çalmayı öğrenebilir, dans kurslarına gidebilir, hatta iletişim kurslarına katılarak iş ve özel hayatınızda insanlarla daha etkili diyalog kurmayı öğrenebilirsiniz. Bunun yanı sıra evdeki hobinizi destekler nitelikte seramik, ahşap boyama, resim, ebru gibi el sanatı kurslarını da tercih edebilirsiniz. Maksat, işten arta kalan vaktinizi hem dinlendirici, hem eğlenceli, hem de yaratıcılığınızı ve üretkenliğinizi artırıcı bir uğraşa ayırmak.

Ev oyunlarına takılın

Monopol, Scrabbel, inanılmaz eğlenceli bir oyun olan Tabu, Beden Dili ve diğerleri. İstediğiniz birini seçin ve arkadaş toplantılarınızı geleneksel oyun gecelerine çevirin.

Evinizi yeniden düzenleyin

Belki evi baştan sonra değiştiremezsiniz ama ufak tefek yenilikler bile ortamı farklı kılmanızı sağlayabilir. Öncelikle uzun zamandır ihmal ettiğiniz, her seferinde ertelediğiniz işleri yapın: Dolap içlerini ve çekmeceleri ayıklayın, atılacakları atın, kısacası evinizde bir yeni yıl temizliği yapın. Bunu yapmak, odalarınızla birlikte kafanızı da toplamanıza, kendinizi oyalamanıza ve üstelik işiniz bittikten sonra karşınızda fazlalıklardan arındırılmış bir ev bularak keyiflenmenize yardımcı olacaktır.

Dizi müptelası olun

Bu kış biliyorsunuz, televizyon kanalları çeşitli dizilerle dolup taşıyor. Güneydoğu havasında geçen otantik hikayeler, efsaneler, komediler, maceralar, aile dizileri... Bu dizilerden bir ya da birkaç tanesinin takipçisi olabilirsiniz.