GeriAşk İki arada bir derede...
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

İki arada bir derede...

"Çok uzun zamandır birliktesiniz. Üstelik de mutlusunuz. Ama zaman geçtikçe herkes gibi sizin de hayata bakışınız ve istekleriniz değişiyor."

Birlikteliğinizi evlilikle pekiştirmek veya ayrılmak arasında bir karar vermeniz gerekebilir.

Yıllardır birliktesiniz ve gayet mutlusunuz. Birlikte vakit geçirmek, arkadaş davetlerine katılmak, arada sırada başbaşa yemeğe çıkmak gibi şeyler de sizi ilk günkü kadar heyecanlandırıyor. Ama değişen zaman ve yaşam şartlarının acımasızlığını da hissediyorsunuz. Bırakın 2-3 sene öncesini, 2-3 ay önceki "siz" bile şu ankinden farklı. Ve bir gün hayata bakışınızın, isteklerinizin, hedeflerinizin değişmiş olduğunu fark ediyorsunuz. Bu noktada ya birlikte olduğunuz kişiyle evleneceksiniz, ya da karşılıklı anlaşıp bu ilişkiyi bitirecek ve yeni hedeflerin peşinden koşacaksınız.

Eğer bu yol ayrımına geldiyseniz, mutlu bir beraberliği sonlandırıp ardından mutsuz olmamak için her iki tarafın da dikkat etmesi gereken şeyler olduğunu unutmamalısınız.

Öncelikle her iki tarafın da, birliktelikler ve evliliğin birbirinden ayrı özelliklere sahip olduğunu kabul etmesi gerekiyor. Her şey düzgün giderken ve hiçbir probleminiz yokken, ilişkinin bir şekilde size yetmediğini fark ederseniz şaşırmayın. Bu durum hem erkek, hem de kadın için geçerli. Aşkın, mutlu bir evliliğin olmazsa olmazlarından biri olduğunu, ancak tek başına yeterli olmadığını da kabul etmek gerekir.

Bir ilişkide her iki taraf da karar verme aşamasına geldiğinde, öncelikle evlilik konusundaki düşüncelerin ortaya dökülmesi gerekir. Birlikte olunan süre boyunca yapılan gözlemler elbette bir fikir verebilir ama en sağlıklısı bunu oturup açık açık konuşmak olacaktır.

Evlilik söz konusu olduğunda kadın ve erkek, farklı çekincelere sahip olabiliyor. Erkekler için hayat boyu tek bir kadına bağlılık, kadınlar için ise çocuk, kariyer gibi sorular bir anda akılları karıştırabiliyor. Ama her iki taraf da temel olarak tek bir konuda çelişki yaşıyor: Sorumlulukların artması ve ne olursa olsun özgürlüklerin bir kısmını kaybetmek. Bu konulardaki şüphelerinizi açıkça masaya yatırıp doğru yanıtları bulmaya çalışın.

Birbiriniz için doğru insan mısınız?

Bir süreliğine birbirinizi birer sevgili olarak görmekten çıkıp, karakter açısından evlenilmeye uygun birer insan olup olmadığınızı değerlendirin. Çünkü bu noktada vereceğiniz yanlış bir karar, ileride çözülmesi güç problemlere yol açabilir.

Karşılıklı olarak evlilik hayatını sürdürecek kararlılık, olgunluk, anlayış ve sorumluluk bilincine sahip olup olmadığınızı değerlendirin. Birbirinize, bugüne kadar pek de dikkat etmediğiniz alışkanlıkları, olaylar karşısındaki tepkileri, evdeki düzeni, sevdiklerinizi ve sevmediklerinizi daha iyi gözlemleme fırsatı tanıyın. Bu arada, zaman zaman yaşadığınız küçük tartışma ve problemlerin, ilişkinizin geleceği açısından tehlike oluşturup oluşturmadığına da dikkat edin.

Ayrılığın da bir seçenek olduğunu unutmayın

Taraflardan birinin evliliğe hazır olup, diğerinin olmaması o ilişkiyi bitme noktasına getirebilir. Eğer birbirinizi çok sevmenize rağmen ortak kararınız ayrılmak yönündeyse, cesur ve güçlü olmaya çalışın. Belki ortak bir hayat kurma konusunda uzlaşmaya varamadınız. Ama en azından bundan sonraki hayatınızı kendi prensipleriniz ve bakış açınız doğrultusunda yönlendirebilirsiniz.

Ayrıldıktan sonra bir süre görüşmemekte fayda var. Zamanın ve mesafenin birbirinize karşı olan güçlü duyguları hafifletmesini bekleyin. Ayrılık kararını birlikte verdiğinize ve bu sorumluluğu paylaştığınıza göre, işinize, arkadaşlarınıza, ilgi alanlarınıza ve ailenize daha çok zaman ayırmanız duygularınızın hafiflemesinde size yardımcı olacaktır.

Kararınızın yanlış olabileceği üzerine düşünmeyin. Devam ettiğiniz takdirde ileride daha büyük sorunlar yaşayabilecek olduğunuz aklınızda bulunsun. Unutmayın, hiç kimse vazgeçilmez, hiçbir aşk "en büyük" değildir.

False