GeriAşk Sizin ilişkinizde patron kim?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Sizin ilişkinizde patron kim?

"İlişkilerde patron olmak mı iyi, yoksa iyi bir patrona sahip olmak mı? Önce bu soruya cevap bulmalı, sonra da patronluk potansiyelinizi test etmelisiniz!"

Kaynak: Hey girl

Kimi insan yönetmeyi, kimisi de yönetilmeyi seçiyor. Bu sadece iş hayatı için geçerli değil; ailenin, ilişkilerin de bir patronu var; şu ya da bu yolla dediğini yaptıran, fikirlerini insanlara kabul ettirmeyi başaran, sözünü geçiren... "Bizim ilişkimizde demokrasi var" diyen çiftlerin bile gizli bir patronu mevcut; kimi zaman tatlı dille, kimi zaman da baskı yöntemiyle liderliği elden bırakmayan... Peki hangisi en iyisi, patron olmak mı, iyi bir patrona sahip olmak mı?

Yönetme/yönetilme isteği genlerden mi geliyor, sonradan mı ediniliyor? Merak ettik, araştırdık...

Yönetenler

Bazıları kendi hayatlarına kimsenin müdahale etmesine izin vermediği gibi, başkalarının hayatları üzerinde söz sahibi olmaktan pek hoşlanırlar. "Yönetmeyi seven, hırslı ve kendinden emin görünen bu kişilerin yönetme isteği nereden gelir" diye, Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Klinik Psikolog Eda Arduman'a sorduk ve bakın nasıl bir yanıt aldık:

"Bazı kişiler hakikaten liderlik eğiliminde doğarlar. Ama kişinin liderlik eğilimiyle doğması, onun iyi bir yönetici olacağı anlamına gelmez. Olaylara el koymak, son halkayı tamamlamak isteği genelde doğuştandır, ama başarılı bir lider olabilmek için bunun yanında kuvvetli değer yargıları, ekip ruhu, insanları motive edebilme ve yetiştirebilme özellikleri de gerekir."

Yönetilenler

Bazıları da "son sözü söyleyen kişi" olmaktan kaçıyorlar -ki onlara resesif deniyor. Eda Arduman'a göre insiyatif almakta zorlanan insanlar, kendi kendilerini motive edemeyip okul, iş ve aile hayatlarında yönetilmeyi seçiyorlar. Bu, biraz da yetişme, yetiştirilme tarzıyla ilgili. Kişi, insiyatifi her eline aldığında tokat yemiş ya da başarısız olmuşsa, sonrasında pasifliği seçip sorumluluk almaktan kaçınıyor. Çünkü verilmesi gereken kararı başkalarının alması, işine geliyor.

Yönetilmekten rahatsız mısınız?

Eğer sizin de ilişkinizde karşısınızdaki kişi size karşı baskın olmaya çalışıyorsa uzmanların tavsiyelerine kulak verin;

Baskın olan kişi genellikle kendi kararlarının kabullenilmesini ister ve bunu, genellikle baskı kurarak yapar. Onunla iletişim kurmak gerçekten zordur. Öncelikle bu konuda suçu kendinizde aramayın.

Onunla iyi bir iletişim kurmak için o kişiyi gözlemlemeniz, sende uyandırdığı duyguları tahlil etmeniz çok önemli. Yanındayken kendinizi iyi mi, yoksa güçsüz ve ezik mi hissediyorsunuz, bu sorunun yanıtını bulun.

Ondan korkmadığınızı, hatta özelliklerinizle daha üstün bile olduğunuzu ona hissettirin.

Bu durumun sizi rahatsız ettiğini onunla konuşun. Eğer hayır cevapsa ve her söylediğiniz şey için problem çıkıyorsa, bu kişiyle ilişkinizi tekrar gözden geçirin.

Yönetmek mi, yönetilmek mi iyi?

Aslında bu sorunun bir yanıtı yok! Her insanın farklı varoluş biçimi var, kişiler yapılarına göre pasifliği ya da liderliği seçiyor. Üstelik bu durum ilişkilere ve sosyal rollere göre de değişiyor. Örneğin işinde tüm gün sorunlarla boğuşan bir patron, akşam eve geldiğinde tüm sorumluluğu karısına devrederek onun kararlarını uygulayan kişi olmayı seçebiliyor.

Yani önemli olan, kişinin tercihini kendisi yapması ve aldığı bu karardan mutlu olması! Eda Hanım'a göre bu konuda kişinin kendini iyi tahlil etmesi gerekiyor. Sonuçta dünyamızın yöneticiye de, yönetilene de ihtiyacı var. Yönetmek ya da yönetilmek, insanın hayatıyla ve ne yapmak istediğiyle ilgili.

False