GeriAşk Erkek neden terk eder?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Erkek neden terk eder?

"Sevgilimiz bizden ayrılmak istediğinde aklımıza hep aynı soru gelir? Acaba başka biri mi var? Oysa başka kadın belki de son neden? Bir erkeğin çekip gitmesi için kendine göre öyle çok sebebi olabilir ki..."

Bu dünyada terk edilme kabusunu yaşamamış kadın var mıdır? Hepimiz o berbat ana az çok aşinayız. Yerinden çıkacakmış gibi atan bir kalp, uğuldayan kulaklar, titreyen eller ve çakmak çakmak gözlerle az veda konuşması dinlemedik.

Sevgilimizin tek bir cümleyle eski sevgilimiz haline gelişine, en mahrem anları paylaştığımız insanla aramızda bir anda aşılmaz bir duvarın yükselişine, bizi kırmamaya çalışarak söylediği nazik ve sinir bozucu teselli sözlerine eşlik eden merhametli bakışlarına az şahit olmadık. Üstelik çekip gittiğinde, işin içinde hemen başka bir kadının parmağını aradık. Oysa erkekleri, sevgililerini terk etme noktasına sürükleyen o kadar çok sebep var ki... Eğer siz de terk edilişlerinizin sırrını çözemiyorsanız, şapkanızı önünüze koymanızın vakti geldi demektir.

Fazla alaycı olduğunuz için: Alaycılığın bir ayrılma sebebi haline gelebileceği bugüne kadar aklınızdan bile geçmemiş olabilir. Fakat emin olun ki cesur ve zekice espriler yapma çabasında olan ve ölçüyü kaçıran pek çok kadın, erkek arkadaşının gözünde itici bir insan haline gelebiliyor. Oysa erkekler özellikle topluluk içinde birlikte oldukları kadın tarafından pohpohlanmak isterler, dalga geçilmek değil. Dolayısıyla bir masada milleti kahkahadan kırıp geçirmek yerine sevgilinizin şahsına yönelik masum alaylarınızın onu nasıl etkilediğini yüz ifadesinden anlamaya bakın. Eğer rahatsız olduğunu hissederseniz, bir daha kesinlikle onun zevkleri, beğenileri ya da dış görünüşüyle ilgili espri yapmayın.

Ona güvenmediğiniz için: Sizi aldatmıyor ama siz sürekli aldattığından şüpheleniyorsunuz. Daha doğrusu aldatmasına engel olmak için özel hayatını kontrol etmeye çalışıyor, onu sorguya çekiyor, kısıtlamalar ve yasaklarla bunaltıyor hatta ona güvenmediğinizi zaman zaman açıkça söylüyorsunuz. Size hiç yalan söylemediği halde açığını yakalamak için fırsat kolluyor, onu sıkıştırıp duruyorsunuz. Sevgilinizi kaybetmek için elinizden geleni yaptığınızın farkında mısınız? Erkekler karşılarındaki kadının güvensizliğini hak etmediklerini düşündüklerinde bu güvensizlik onları derinden yaralar.

Kendilerini hem aslında masum olan ama masumiyetini kamtlayamayan bir sanık, hem de zincire vurulmuş bir esir gibi hissederler. Bu bunalımı yaşayan bir erkek, birlikte olduğu kadını ne kadar seviyor olursa olsun bir noktadan sonra çıkmaza girer ve çözümü ayrılıkta bulur.

Kaprisli olduğunuz için: Sizi mutlu etmek için elinden geleni yapıyor, bir dediğinizi iki etmiyor ama siz bir türlü yetinmek bilmiyorsunuz. Belki de kaprislerinizi küçük şımarıklıklar olarak görüyorsunuz, ama olmadık istekleriniz, huysuzluklarınız, memnuniyetsizlikleriniz ve en önemlisi de ondan her an aynı ilgiyi beklemeniz bir süre sonra sevgilinizin sizden usanmasına ve artık bu kadar "zor" bir kadınla birlikte olmak istemediğine karar vermesine neden olabilir.

Erkekler için hayat çok basittir ve önemli olan o hayatı keyif alarak, tadını çıkararak, sorunları en kolay yoldan çözüp saf dışı bırakarak yaşamaktır. Kadınların büyük bir kısmı ise aksine yaşamı kendileri ve sevgilileri için mümkün olduğunca zor ve karmaşık hale getirmekten adeta zevk alırlar. Bu da iki cins arasında çatışma çıkmasına neden olur. Çok mükemmeliyetçi bir insan olabilir, kendinizi her şeyin en iyisine layık görebilirsiniz, bu sizin en doğal hakkınız. Fakat bazı durumlarda koşulları ve karşı tarafın isteklerinide göz önünde bulundurmak zorundasınız. Mazoşist değilse hiçbir erkek iyi niyetinin kadınca kaprislerle suistimal edilmesinden hoşlanmaz ve ne yaparsa yapsın sevgilisini mutlu edemeyeceğini anladığında aynı çabayı, o çabayı takdir edecek bir kadın için göstermeye karar verir.

Maddi kaynaklarını tükettiğiniz için: Lüks restoranlarda akşam yemekleri, her hafta sonu gece kulübü, pahalı hediyeler, keyfiniz yerinde... Fakat "Sevgilim, bu değirmenin suyu nereden geliyor?" diye sormak bir gün olsun aklınıza gelmiyor. Çünkü erkek arkadaşınızın sizin için sınırsız harcama yapmasını onun doğal sorumluluğu olarak görüyorsunuz. Oysa artık çoğu kadın erkek ilişkisi erkeğin maddi sponsorluğunda yürümüyor. Hele çalışan bir kadınsanız ve yine de kafanızdaki örümcek bağlamış düşünce kalıpları nedeniyle sevgilinizin maddi kaynaklarını acımasızca tüketiyorsanız, bu davranış şekliniz bir süre sonra onun gözüne batabilir ve iflasa sürüklenmemek için sizi bırakmaya karar verebilir.

Sürekli işten bahsettiğiniz için: Kariyer yapmak için gecesini gündüzüne katan, hırslı ve en önemlisi mesleğine aşık bir kadın olabilirsiniz, ama sevgiliniz sizin bu meslek aşkınızı paylaşmak ve her bir araya gelişinizde projelerinizi, sunumlarınızı, toplantılarınızı, ofisteki maceralarınızı ya da patronla ilgili sorunlarınızı dinlemek zorunda değil. Aslını isterseniz sizinle aynı meslekten değilse bunlar onu hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Aksine erkekler iş hayatında yeterince yoruldukları ve bunaldıkları için mesai bittikten sonra kesinlikle işten konuşmak istemezler. Kafalarını rahatlatacak, onları eğlendirecek, hafif konuları tercih ederler. Tabii ki ara sıra işinizden de söz edebilir, hatta ona akıl danışabilirsiniz, fakat bunu bir alışkanlık haline getirip sevdiğiniz erkekle başka hiçbir şey paylaşamaz hale gelirseniz, bir süre sonra sizden sıkılacak ve bu "mesleğiyle evli" kadınla ilişkisini bitirmek isteyecektir. Bunun yanı sıra kendinizi fazla mesailere kaptırıp ona yeterince vakit ayırmamanızın da aynı sonucu doğuracağını unutmayın. Bir erkek, ilişkisi olduğu halde kendini yalnız hissetmeye ve bu yalnızlığın kaynağını aramaya başlarsa, sorunun temelınde sizi bulması pek uzun sürmeyecektir.

Kaynak: Elele

False