Yeşim Varol

Neden aldatılıyoruz?

9 Ağustos 2011
Ivana Sert de aldatılanlar kervanında. Peki, aldatılmanın altında yatan sebepler neler?

1 ay önce 8 yıllık eşi tarafından aldatılan ünlü modacı Ivana Sert’in boşanmayı istediği gündeme geldi. Aldatılma karşısında tepkili davrandığı iddia edilen Sert’in ilişkisinden yola çıkarak, kötü giden ilişkilerin ve aldatma eğiliminin nedenlerini uzmanlara sorduk.

Çapkınlık şüphesiz ki, sadece erkeklere özgü değil ama ister onlar daha fazla yapıyor deyin, ister daha kolay yakalanıyor deyin, erkeklerin bu konuda rekoru çok. Yaşam Koçu ve Evlilik Danışmanı Yeşim Varol Şen, erkeklerdeki aldatma eğilimini şu sebeplere bağlıyor:

• Sorumluluk almayı öğrenememiş olmaları.

• Bir türlü büyüyememeleri. Annelerinin gereksiz korkularıyla her istediklerini önlerine koyarak yetiştirmelerinin lüksünü kaybetmemek için büyümeyi reddetmeleri.

Yazının Devamını Oku

Kadınları anlamanın sırrı nedir?

29 Nisan 2011
Kadınları anlamak hiç de zor değil!

Kadınların en büyük şikayeti erkeklerin kadın ruhundan anlamamasıdır. Kadınlar erkeklere göre daha detaycıdır. Evliliklerin en büyük sorunu haline gelen bu konuyla ilgili Yaşam Koçu ve Evlilik Danışmanı Yeşim Varol Şen’den görüşlerini aldık.

Biz hanımların en büyük şikayetlerinden biridir. Sık sık “Erkekler kadın ruhundan anlamıyor!” diye sitemler ederiz. İlk tanışmalarda özgür ruhlu, serseri bakışlı, yeni tabiriyle “cool” diye bayıldığımız adamın özellikleri sonraları batmaya başlar. “Özgür ruhlu” tanımı “sorumsuz”; “cool” tanımı ise “kadınları anlamıyor” ile yer değiştiriverir. Aşık olmaya yeten özellikler, bakarsınız bir süre sonra terk etme ya da şikâyet sebeplerine dönmüş olur.

Kadınlar Aslında Ne İster?

“Kadın ruhundan anlamak” tabirinin tanımı ise kişiden kişiye göre değişir. Bazı kadınlar, aklından geçeni erkek tahmin etsin ister. Bazıları ise sürprizler yapsın, kendisini şaşırtsın, şımartsın diye bekler. Evlenme mi teklif ediyor, öyle dümdüz bir cümle yeterli değil. Tek taşlar tatlılardan çıksın, gül yaprakları yollarına serilsin. Yıldönümü mü kutlanacak? Sürprizler hazırlansın. Sadece hediye değil, sunumu da şaşırtsın!

Düz Mantığa Sahip Erkekler

Erkek mantığı düzdür, nettir. Kadınların içinde yaşamış, annesini, kız kardeşlerini iyi gözlemlemiş ya da hayatında çok kadın tanımış bir erkekse eğer, kadınları anlar ve evlilik teklifini veya doğum günlerini süslemeyi bilir. Ama bu kadar! Hayatın geri kalanı için kadının kendisini yormasını istemez, zihin okumaya çalışarak yaşamaz. Net olunmasını ister. Aynı zamanda yaptıklarının mutluluğuna yansıtılmasını ister. Düşünemediği için yapamadıklarına değil, yaptıklarına bakılmasını ister.

Cemil İpekçi’ye Göre Erkekler

Yeşim Varol Şen Cemil İpekçi'nin bir röportajında bu konu ile ilgili yaptığı yorumu şöyle anlattı:

Yazının Devamını Oku

Erkeklerin ilişkilere bakışı

4 Mart 2011
Kadını korumak erkeğin doğasında var.

İlişkilerde erkek ve kadının fonksiyonları zaman zaman yüz değiştirse de temelde değişmeyen bazı özellikler var. Özellikle erkeklerin ilişkilere bakış açısı kadınlar tarafından anlaşılmaz bulunduğu için erkeklerin ruh halini masaya yatıran Yaşam Koçu ve Evlilik Danışmanı Yeşim Varol Şen, konuyla ilgili şunları aktarıyor…

Kadını Korumak Erkeğin Doğasında Var

"İlk çağlardan beri erkek profiline bakarak başlamak lazım belki de. Mağara döneminde bile kadınlar mağara civarında yaşarken, erkek avlanmaya çıkarmış. Sonrasında yeni topraklar fethetmek, ailelerinin güvenliğini sağlamak için erkekler savaşa gidermiş.

Sonra ‘şövalyelik’ kavramı çıkmış ortaya. Birçok masalda prensesleri ejderhalardan, kuleye kapatan kötü kalpli cadılardan kurtaran şövalyeler anlatılır hala. Hiçbir masalda prensesin şövalyeye kendisini nasıl kurtaracağını anlattığını duydunuz mu? Prensesler kurtarılmayı beklerken sessizce gözyaşı döker, prens kendi imkanlarıyla ejderhayı alt eder ve sonunda prenses kahraman şövalyesine aşık olur.

Elbette hiçbir kadının hayatı başkasının kendisini kurtarmasına bağlı, aciz yaşamasından bahsetmiyoruz. Ama erkek psikolojisine bakarsak, kadını korumak kollamak, eşi için bir şeyler yapmak doğalarında var."

Erkeğin Gözünden İlişki

"Günümüze dönersek, çoğu erkek artık babasını rol model almıyor. Çünkü onlar da erkek egemen evliliklerin annelerini ne denli mutsuz ettiğini görmüş ve bundan ders çıkarmışlar. Zaten evlendikleri kadınlar da annelerine pek benzemiyor. Daha bağımsız, ayakları üzerinde duran, kariyere öncelik veren güçlü kadınlar. Erkek zaten ezebileceği değil, başarısından gurur duyacağı kadını seçmiş eş olarak. Bu sebeplerle hayran olmuş, adı aşk olmuş zaten.

Sonra hayat başlıyor. Kadında hayran olduğu güç, bir dönem sonra kendini ezici bir şekilde hissettirmeye başlıyor. Erkekler kadınlar gibi değil, çoğu erkek bıçak kemiğe dayanmadıkça, her mutsuzluğu dile getirmiyor hemen.

Yazının Devamını Oku

Günümüzün dominant kadınları

2 Mart 2011
Evliliğin bir güç savaşı değil, yol arkadaşlığı olduğunu unutmamak gerekiyor.

Eski nesil evliliklerden farklı olarak, daha çok günümüz evliliklerine özgü ve evlilikleri çok fazla etkileyen yeni bir konu başlığımız daha var artık: Maddi bağımsızlığına sahip, “Ben kendimi ezdirmem” lafını neredeyse tanışma cümlesi ilan etmiş dominant kadınlar… Ben de bu konuyu merak ettim, Yaşam Koçu ve Evlilik Danışmanı Yeşim Varol Şen ile görüştüm. Bakalım siz bu konuda neler düşüneceksiniz?

Biz kadınlar elde ettiğimiz ekonomik güçle çoğu zaman ezilmemek adına ezmeye vardırabiliyoruz durumu. Yani kantarın topuzu kaçıyor zaman zaman. Öncelikle bakalım, eşiniz sizi ezmek isteyen bir karaktere sahip mi? Belki babanız hatta onun babası kendi eşlerini ezmeye çalışıyorlardı. Belki hiçbir konuda kadınların fikrini almıyor, sürekli bir otoriteyle davranıyorlardı.

İyi de sizin eşinizin yapısı bu değilse, sürekli tetikte olmak niye? Size saldıran yoksa niye sürekli savunma yapasınız ki? Sürekli tetikte olmak bir müddet sonra saldırıya dönüşüyor çünkü. Boşaltalım elimizi kolumuzu, karşı karşıya değil, yan yana duralım, fena mı?

Hayranlık Gider, Eleştiri Başlar

Aşkın doğasında hayranlık vardır. İnsanlar bir yönüyle hayran oldukları hatta hayran oldukları konuda kendilerinden daha iyi olduğunu düşündükleri insana aşk duyarlar. “Neden” sorusuna verilen cevaplarda hep güçlü yönler sıralanır. “Aşığım, seviyorum çünkü çok zeki, çok başarılı, çok yakışıklı, çok karizmatik vs vs…” Fakat birliktelik kurulup da yönetmeye başladığınızda önce o “çok”lar silinir. Çünkü yönetebildiğiniz, sürekli komuta ettiğiniz, her daim sizin izninize bağlı bir erkek, “çok akıllı”, “çok başarılı”, “çok bilmem ne “olamaz artık. Olsa olsa akıllıdır, başarılıdır ama sizin kadar değil.

Zamanla hayranlık azalır, kadın erkek ilişkisinin yerini anne-çocuk ilişkisi almaya başlar. Çünkü dominant kadın yönetmektedir ilişkiyi de, erkeği de. “ Aşk duygusunun yerini, yavaş yavaş beğenmezlik, onaylamazlık, sonrasında da saygı yitimi alır. Sorsanız “Ben olmasam o hiçbir şeyi tek başına yapamaz”a kadar varır durum. Sanki erkeğin evlilikten önceki tüm hayatı eksikti, başarısızdı. Kadın olmasa erkek ne iş ilişkilerini sağlıklı götürebilecek, ne ailesiyle ilişkilerini dengede tutabilecekti. Tüm bunların üzerine bir de kısıtlamalar başlayınca iş iyice çığrından çıkar.

Her kadın güçlü bir erkek ister aslında. Zor durumlarda çözüm yaratabileceğine güvendiği, kendisi tıkandığında yolunu açabilecek, kendisini koruyup kollayabilecek erkeği ister. Dominant kadınların ideal eş tariflerine kulak kabarttığınızda genelde cevap, hep diş geçiremeyeceği erkekten yana oluyor. Çünkü hayatla didişmekten, hep öncü kuvvet olmaktan yorgundur aslında. Biri kontrolü ele alsın o da dinlensin ister.

Kadın ya da erkek, bir tarafın dominant davrandığı, eşlerin eşit hizada durmadığı evliliklerin huzur süresi, bastırılan eşin tahammül süresine bağlı oluyor genelde. Ama ezen de ezilen kadar mutsuz ve tatminsiz oluyor aslında. Çünkü beklentiler karşılanmıyor, saygı ve sevgi örseleniyor ilişkide.

Yazının Devamını Oku