İkinci Ele ne Kadar Güveniyorsunuz ya DM’den Satışa?

İkinci el kıyafet, aksesuar almak ya da satmak konusunda siz nasılsınız bilmiyorum ama ben bundan son derece rahatsız olmuş durumdayım.

Haberin Devamı

Tamamen vergisiz kazanç olması bir yana, “ikinci el sitelerde çorabımı bile satarım” düşüncesi hayırseverliği, kıyafetleri dönüşüme sokma halini tetiklemiş, çer-çöp olanı bile satabilirim mantığı her yere sirayet etmiş durumda.

İkinci el siteler hepinizin malumu. Satılan çoğu şeyin işe yaramaz, gerçekten marka olup-olmadığı konusunda tereddütler içeren, kontrolün sıfır olduğu ve söylenen her bildirime inanmak gerektiren bir durumda çalışıyor büyük bir çoğunluğu.

“Alan razı-satan razı, sana ne oluyor?” diyebilirsiniz ama bu konunun hayırseverliği tamamen bitirdiğini de kabul etmek gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımın telaşla nasıl dolap ayıkladığını ve giymediği ne varsa her birini hiç de az olmayan rakamlarla satışa sunduğunu görünce yazmaya karar verdim. Yıllardır dolabımı bekleyen paltolar, takım elbiseler konusunda beni uyarınca, “İhtiyacı olan birine versem, o alacağım 100 TL’den daha mutlu eder beni” deyince sustu. Yeni işe başlayan arkadaşlarıma gardırop kullanımı sunmakla övünürdüm, artık çok azaldık farkındayım.

Haberin Devamı

Markalar bu işe nasıl bakıyor hiç fikrim yok. Ama bir sezon önce satılan ürün, bir sezon sonra tamamen trendlerle alakalı tekrar satışa sunulabiliyor. Aynı ürün yarı fiyatına ikinci el sitelerinde dolaşıyorsa ticaretin döngüsü nasıl sağlanabilir? Ekonomi nasıl düzlüğe çıkabilir?

Aldığınız marka ne kadar gerçek?

Bir de markaların gerçek olup olmadığı konusu var tabii. Siz ünlü bir markanın çantasını belki üçte bir fiyatına alırken, “nasıl emin olabiliyorsunuz sahte olmadığına?” Bunun kontrolünü satışa aracılık eden internet siteleri yapmıyor. Siz direkt kullanıcıdan satın alıyorsunuz. Bazılarında sadece ödeme döngüsünde site olaya dahil oluyor, bazılarında sadece müşteri ile satıcıyı bir araya getiriyor.
Vergilendirme olayı ise tamamen görmezden geliniyor. Satılan ürün, el emeği olsa elbette buna hepimiz destek veririz, keza bu durumlarda vergi desteğini devlet talep edilmeden de sağlayabiliyor.

Kontrolün sıfır, kalitenin onaysız olduğu durumlardan biri de Instagram satışları.

Haberin Devamı

Koltuk, büfe, giyecek hatta yiyecekler için “Fiyatı vermeyip, satış için DM’den ulaşın” demek, fenomen olunca ürün tanıtımı yapıp fatura kesmeden hiç de azımsanmayacak rakamları talep etmek, size ne kadar doğru geliyor bilmiyorum.

Koltuk, masa, büfe üretmek için devletin belirlediği bazı standartlar var, aynı şekilde ürün tanıtımı yapmak için gazeteciler nasıl ciddi bir otokontrol uygulayıp, bu hizmet için para talep etmiyorsa sosyal medya fenomenlerinin de sıkı bir düzenlemeye ihtiyaçları var. Onlara inanan, her ürünü baş tacı yapan kullanıcılar eminler mi, fenomenlerin gerçekten o ürünleri kullandığından…

Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovuyorlar bu ara ama DM’den ürün satışı, ikinci eldeki kontrolsüzlük, atölye çalışmalarını bile DM’den organize eden şahıslarla savaş için ayrı denetim mekanizmalarının oluşturulmasının zamanı geldi. Bu düzenleme en çok da bizim için, güvenip satın alan ama faturasız hakkını bile arayamayacak tüketiciler için gerekli.

Haberin Devamı

Dünyada da böyle siteler var; Oxfam, Ebay, Seconhdhand Germany, Etcimex, Depop gibi. Fakat hepsi bir ürünü satışa koymak için gerekli olan tüm belge ve bilgileri istiyor, tam kontrol yaptığına emin olunca satışına izin veriyor.

Bu kendileri kadar, tüketicileri korumak için de gerekli. DM’den satış yapan bir marka ya da şahıs şikayet edildiğinde cezaları gerçekten caydırıcı olabiliyor. Faturasız iş yapan sosyal medya fenomenleri ise aldıkları cezalar bir yana, ifşa edilerek yaptığı işi daha düzgün yapmaya teşvik ediliyor…

Yorumlarınızı ve çözüm yolu önerilerini bekliyorum sizlerden, hep beraber savaşalım bu kontrolsüz büyüyen güçlerle...

YASEMİN CANDEMİR

Haberin Devamı

https://www.instagram.com/yaseminycandemir/?hl=en

Yazarın Tüm Yazıları