Güzellik Uğruna Tüm Bunlara Değer mi Selena?
Cannes Film Festivali, bu yıl da oldukça görkemli başladı ve devam ediyor.
Festival, filmler kadar davetlileri ve davetlilerin giydiği kıyafetler ile de oldukça meşhur. Sadece bir film festivali olmayan Cannes, dünyaca ünlü mücevher markalarının da reklam yaptığı önemli bir platform. Bu yüzden kırmızı halıda oyuncuları ve modelleri oldukça şık, iddialı kostümler ve takılar içinde görüyoruz.
Cannes Film Festivali’nin bu yıl en dikkat çeken isimlerinden biri de Selena Gomez. Festivalin açılış filmi Gomez’in de rol aldığı ‘The Dead Don’t Die’ filmiyle yapıldı. Hal böyle olunca Selena Gomez de festivalde çeşit çeşit kıyafetle boy gösterdi.
Festivalin ilk günü beyaz bir elbise giyen Gomez, oldukça zarif görünüyordu. Tabii bu buz dağının sadece görünen kısmı. Oyuncunun, kırmızı halıda poz vermeden hemen önce, festival alanına giderken arabada neler yaşadığını gördünüz mü?
Görmeyenler için özetleyeyim; Selena daracık elbisesi ile oturamıyor, arabanın içinde uzanır bir halde kıpırdayamadan yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Bırakın kıpırdamayı nefes almakta dahi zorlanan oyuncu, makyajı bozulmasın diye konuşamıyor bile.
Sevenlerinin karşısına en kusursuz haliyle çıkma çabalarına rağmen Selena, sosyal medyada pek çok eleştiriye maruz kaldı. Sayısız insan Selena Gomez’in fazla kiloları olduğunu yazdı, göbeği olan birinin öyle dar elbise giymemesi gerektiğini söyledi.
Tüm bunlar bana çok değil birkaç hafta önce MET Gala kostümünün içinde daha güzel görünebilmek için giydiği korse yüzünden nefes alamayan Kim Kardashian’ı hatırlattı. Hatta Kim’in daha ince belli görünebilmek için kaburgalarını aldırdığı bile iddia edildi.
Peki, bu kadar kusursuz görünme çabası neden? Çünkü, sosyal medya artık bizlere sırf ünlü oldukları için insanlara istediğimiz yorumu yapabilme hakkını verdi. Aslında böyle bir hakkımız yok ama biz olduğunu düşünüyoruz. Fotoğrafların altına ağzımıza geleni yazıyoruz, oturduğumuz yerden ünlüleri “Aa göbeği çıkmışşş” diye yerden yere vuruyoruz.
Tüm bunların sonucunda ise ortaya daha zayıf, daha ince belli, daha pürüzsüz ciltli, daha kusursuz görünmek için kendine eziyet eden insanlar çıkıyor. Bu durum sadece ünlüler özelinde değil. Hepimizin çevresinde ‘kusursuz’ olmak için uğraşan insanlar var. Hep daha güzel görünmek istiyoruz. Özellikle biz kadınlar, bu durumu fazlasıyla abartıyoruz ve güzel görünmeye çalışan mutsuz insanlar oluyoruz.
Lütfen sosyal medyada insanlara yorum yazarken biraz empati yapalım, yazdığımız şeyin karşıdakini nasıl etkileyebileceğini unutmayalım.
“O ünlü, milyonlarca takipçisi var. Umursamaz” diye düşünmeyelim. İşleri kamera önünde diye kimsenin hayatı ve bedenine müdahale etme, aşağılama hakkına sahip olmuyoruz.
Artık ‘trend’ haline gelen tüm güzellik akımlarına ayak uydurmak zorunda değiliz. Aynaya baktığımızda gördüğümüz şey bizi mutlu ediyorsa, gerisi hiç önemli değil. Herkes aynı bedende, aynı incelikte, aynı kıyafetler içinde, aynı makyajla olmak zorunda değil.
Kalıpları yıkalım, kendimizi nasıl özgür ve güzel hissediyorsak onu yapalım.
Hepimizin kendini her haliyle sevebildiği, acımaz yorumlar yapmadan önce durup düşünebildiği güzel günlere…
Yorumlarınızı yazın, paylaşalım, çoğalalım…