Savaş Özbey

Robot hakları kaçınılmaz olarak gündeme gelecek

13 Mart 2024
Geçen hafta İstanbul’da önemli birini ağırladık: Bloomberg tarafından 2023’ün en iyi kitabı seçilen “Unsupervised / Dizginlenemeyen” kitabının yazarı Daniel Doll-Steinberg. United Payment’ın katkılarıyla Türkçe okuyucuyla buluşan kitap, yapay zekâ gibi teknolojilerin kontrol edeceği yeni dünyada ne kadar söz hakkımızın olacağını tartışıyor. Bu yeni dünyadan duyduğum kaygılar, hissettiğim bütün korkuları Daniel ile konuştuk.

Ben Oğlak burcuyum. Tarihi, gelenekleri severim; değişimden pek hoşlanmam. Ama hayatım babamın, dedeminkinden çok daha hızlı değişiyor.

İnternet devrimi de bana çattı, sosyal medya çağı da...

Halbuki çeyrek yüzyıl eğitim gördüm. Ömrü billah bana yeter sanıyordum, hayır! Bu yaşımda oturmuş, hepsine uyum sağlamaya çalışıyorum...

“Biz şanssız bir kuşak mıyız” diye başladık sohbete, Daniel benim gibi düşünmüyor:

“Çoğu insan değişimi sevmez. Yeni kuşaklar bunun içine doğdular. Onlar için bir değişim değil bu. Evet, biraz hızlı oldu ama biz de fena idare etmedik durumu. Evet, bazılarımız daha şanslı ama bence biz şanslı bir kuşağız. Bundan bir süre önce bazı teknolojilere sahip olmak istediğimizde Silikon Vadisi’nde olmamız gerekirdi. Londra’daysan eh tamam... Paris biraz daha zayıftı ama İstanbul iyice uzaktı her şeyden. Bugün herkes, her yerden, her şeye erişebiliyor. Düşüncelerini bile kolayca çevirip başka insanlara ulaştırabiliyor...”

İyi, güzel de yapay zekâ artık bizden iyi resim yapabiliyor, bir gazeteciden daha iyi makale yazabiliyor. İşlerimiz ne olacak, işlerimiz?

Daniel yine iyimser:

Yazının Devamını Oku

Bırakınız nişanlansınlar, bırakınız evlensinler

12 Mart 2024
.

BİR ÇİFT

Yasemin Taciroğlu ile Ahmet Uras’ın düğünü... Hande Erçel’in avukat arkadaşı Dilara Sasa’nın düğünü... Eda Ece ile Buğrahan Tuncer’in düğünü... En son önceki gece Mert Özlenir ile Nazlı Selin Şengel’in düğünü...

Hande Erçel & Hakan Sabancı çifti el ele, göz göze düğün düğün geziyor, hatta yaptıkları romantik danslarla gelin ve damattan rol çalıyorlar.

Oğlan desen dünyanın en sevimli yaratığı.

Kız desen tescilli güzel. Bence çok yakışıyorlar birbirlerine. 

Boyları boylarına, huyları huylarına benziyor.

İkisi de seyahatten hoşlanıyor, ikisi de dansa, eğlenceye düşkün. Ama kayınvalide

Yazının Devamını Oku

Kaza ve Mısır’a kaçışa dair 12 soru

7 Mart 2024
Türkiye, ehliyetsiz bir çocuğun karıştığı ölümlü kazayı ve ünlü bir yazar olan annesinin onu yurtdışına kaçırmasını konuşuyor. Bu trajedi hakkında o kadar çok soru var ki, cevapları ilerleyen zamanlarda öğreneceğiz.

Şimdilik bildiklerimiz şunlar: Çok ünlü bir doktor ve çok ünlü bir yazar...
Yaşı kanunen çocuk sayıldığı için adını bile yazamadığımız oğulları var...
Çocuk, babasına ait Porsche marka aracını kullanırken...



Emniyet şeridinde duraklamış sürücülere çarpıyor.

Yazının Devamını Oku

Orada bir oda var uzakta

6 Mart 2024
Kırklareli’deki Nayu için ilk başlığımızı böyle attık ama bu köşede zaman zaman böyle bir bölümümüz olacak artık. Türkiye’nin her yerinden bilinmeye, gidilmeye, gidilemese bile hayalini kurmaya değer odaları, o odaların bulunduğu tesisleri, içinde ve civarında neler yapılabildiğini işleyeceğiz. İlk hedefimiz Karadeniz. İstanbul’a üç saat uzaklıkta, bu mevsimde bile harika bir hafta sonu kaçamağı imkânı sunan İğneada.

Yattığınız yerden, 22 kilometrelik kumsalı yalayan Karadeniz dalgalarını görebiliyorsunuz. Eliniz kumandaya gitmesin. Televizyon yerine camı açın, dalga seslerinin dinlendirici etkisiyle olduğunuz yerde yumuşayın. Burası Kırklareli İğneada’daki Nayu otelinin H13 numaralı odası. Bölgenin doğal yapısına uygun olarak tasarlanmış tek katlı villalardan biri. Beyaz ağırlıklı döşenmiş. Lüks diyemem. Yalın ama yeterli. Sanki ilk kez kalıyormuşsunuz gibi değil de kendi yazlığınızmış, hep burada yaşamışsınız hissi veriyor. Hayli geniş, yaklaşık 40 metrekare. Klimayla ısınıp soğuyor. Önünde kendi verandası var.



Asıl şölen verandaya çıktığınızda başlıyor zaten. Yataktan sesini dinlediğiniz dalgalar, sonsuzluğa uzanıyormuş hissi veren sahil boyunca artık gözünüzü de okşuyor. Kumsal uzun olduğu kadar geniş de. Otelin bitiminden başlıyor, denize kadar 100-150 metre. Birazdan bahsedeceğim bir sürü aktivite için müsait. Önünüz Karadeniz ama sağ taraf denize akan Mert Gölü. Tatlı su ve tuzlu suyun bir araya geldiği bir kavşaktasınız anlayacağınız...
Gözünüz doyduysa şimdi karnı doyurma zamanı. Otelin kahvaltı da veren restoranı diğer uçta. Eğer odanızda kendiniz yapmaya üşendiyseniz, günün ilk çayına/kahvesine ulaşmak için ortasında havuzu, snack barı, şezlong alanları, açık hava oturma grubu ve masaları olan çimlik bir alanı yürümeniz lazım. Oho o, geç kalmışız. Yogacılar çember kurmuş, sağla sola esnemeye başlamış bile!

Nasıl gidilir, kaça patlar?

İğneada’ya İstanbul’dan “kaçacaklar” için en makul ulaşım karayolu. Taksim Meydanı’ndan yaklaşık 3 saat. Yol büyük ölçüde dümdüz otoban. Ama Istıranca Dağları’nı tırmanıp indiğiniz virajlı orman yolları da var. Sisli zamanlarda acele etmemekte yarar var. Otel odalarının şu andaki mevsimlik fiyatları 6500-8000 lira.

Tesiste ne yapılır?

Yazının Devamını Oku

8 Mart’ta 2 film birden

5 Mart 2024
Bu cuma vizyona girecek ilginç yapımlardan ilki “Emanet”.

Orhan Usta, geçmişi sırlarla dolu bir oto tamircisidir. Dağılmak üzere olan ailesiyle birlikte kendilerine ait olmayan bir emaneti korumaya çalışmaktadır.



Film, her şeylerini kaybettikleri ama birbirlerini yeniden buldukları 24 saatin hikâyesini anlatıyor.
Mustafa Üstündağ, Tuvana Türkay, Turgal Tanülkü, Gürgen Öz gibi ünlü oyuncuların yer aldığı filmin yönetmeniyse uluslararası başarılarına rağmen Türkiye’de yeterince tanınmayan Ali İlhan.
“Emanet” yönetmenin ikinci uzun metrajı.
Senaryosunu yazıp yönettiği ilk filmi “Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak”ta Sinyora Enrica karakterini canlandıran dünyaca ünlü İtalyan oyuncu Claudia Cardinale, Altın Portakal tarihinde ilk kez bir yabancı oyuncuya verilen ‘en iyi kadın oyuncu’ ödülünü almıştı.

Yazının Devamını Oku

En klişesinden bir menajer yalanı

1 Mart 2024
Bir bilmecem var çocuklar.Haydi sor, sor...

Neden ayrıldılar?
Yoğun iş temposu nedeniyle.
Kimler, kimler?
Ohoo o, çok:
İrem Derici-Atakan Işıktutan
Can Bonomo-Didem Soydan
Ebru Gündeş-Rassan Khoshnaw

Yazının Devamını Oku

Bir dost gibi davran bana

29 Şubat 2024
“Bir dost gibi davran bana / Herkes bizi öyle bilsin / Bugün burada bütün olanlar / Saklı gizli sürüp gitsin...” Ebru Gündeş’in gizli bir aşkı anlattığı “Fırtınalar” adlı şahane şarkının sözleri bunlar.

Ebru Gündeş’in 1995’te çıkardığı “Fırtınalar”, sanki şarkı değil, bir temenniymiş de Gündeş’in özel hayatında tutmuş gibi.

Ama öyle bir temenni ki, keserin sapın sürekli döndüğü bir karma şeklinde. Ne demişler, ne dilediğine dikkat edeceksin...

Zaten Murat Osman Özdemir’le Dubai’de dördüncü evliliğini yapacağı iddiaları ayyuka çıktığında, sahnede yine bu şarkıyı söylemişti Gündeş.

Sözlerini şu şekilde değiştirerek doğrulamıştı dedikoduları:

“Asla yasak tanımam. Gelen gelsin, buyursun. Aklımı aldı!”

Alsın, hobi olarak yine alsın da geride keserin sapın bir kez daha dönmesi için ah eden yaralı bir kadın var. Şöyle ki...

Yazının Devamını Oku

“Erdal ile Ece” rakiplerinden neden geride

28 Şubat 2024
Şahan Gökbakar’ın son filmini ilk hafta sonunda 52 bin 110 kişi izledi. Gupse Özay’ın “Lohusa”sıyla başa baş görünüyor ama “Lohusa” artık altıncı haftasında. Hakeza “Kolpaçino 4 4’lük” yedinci hafta sonunda olmasına rağmen yine de “Erdal ile Ece”den fazla seyirci çekmiş: 60 bin.

Sonradan atağa kalkar mı bilinmez ama Şahan Gökbakar’ın cuma günü vizyona giren filmi “Erdal ile Ece” gişede şimdilik parlak bir başarı elde edemedi.

Yönetmenliğini Togan Gökbakar’ın yaptığı romantik-komediyi ilk hafta sonunda sadece 52 bin 110 kişi izledi.

Box Office Türkiye’nin rakamlarıyla kıyaslayacak olursak Gupse Özay’ın “Lohusa”sıyla başa baş görünüyor ama “Lohusa” artık altıncı haftasında.

Hakeza “Kolpaçino 4 4’lük” yedinci hafta sonunda olmasına rağmen yine de “Erdal ile Ece”den fazla seyirci çekmiş: 60 bin.

“Kral Şakir: Devler Uyandı” ikinci haftasında yine 95 bine dayanmış. Hadi diyelim ki onun kulvarı ayrı. Ama yine Recep İvedik serisiyle “en çok izlenen yerli filmler” kategorisinde birinci ve ikinci sırayı kimseye kaptırmayan Şahan Gökbakar’ın son filminin böyle bir başlangıç yapması şaşırtıcı.

Acaba bu durum, Şahan Gökbakar’ın giderek daha siyasi bir figür haline gelmesine bağlanabilir mi?

Bence

Yazının Devamını Oku