Benim için merak yaratıcılığın annesidir

Japon yönetmen Takashi Yamazaki’nin yazıp yönettiği Godzilla serisinin son filmi “Godzilla Minus One” sinemaseverlerden tam not aldı. Bir canavar filminden ziyade Japonya’ya atılan atom bombasına ve sonrasındaki etkilerine odaklanan film trajedilerden sonra dünyada hissedilen acı, umut ve suçluluk duygusunu tasvir ediyor.... Hollywood yapımlarının 150-200 milyon dolarlık bütçesine karşılık 15 milyon dolarlık bütçesiyle bu sene ‘en iyi görsel efekt’ dalında Oscar kazanan filmin yönetmeni ile Los Angeles’ta bir araya geldik.

Haberin Devamı

Godzilla yolculuğu sizin için nasıl geçti? Filme inanılmaz ilgi vardı...

- İki-üç ay önce sorsaydın bunların olabileceği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Etrafımda olup bitenlere dair hem kafa karışıklığı hem de coşku fırtınasını içindeyim.

Steven Spielberg’in filminizi üç kez izlediğini duydum. Nasıl hissettirdi Spielberg’in “Godzilla”yı üç kez izlediğini duymak?

- Oscar öğle yemeğinde bizden birkaç masa ötede Steven Spielberg’i gördüm. Ekipten birkaç arkadaşımızla ona doğru yürüdük, başka biriyle konuşuyordu. Spielberg beni gördü ve “Godzilla”nın yönetmeni olduğumu ve  filmimi üç kez izlediğini söyledi. Duyduklarıma inanamadım çünkü film endüstrisi için o kadar önemli bir isim ki. Filmi ilk kez evinde izlemiş, tatmin olmamış sonra IMAX’ta ve ardından Dolby Atmos’ta izlemiş.

Haberin Devamı

Benim için merak  yaratıcılığın annesidir

ARAKLAMIŞ DİYE DÜŞÜNÜYORDUR!

Spielberg’in çalışmalarından ilham aldınız mı?

- Sadece “Godzilla” için değil, bir film yapımcısı olarak pek çok kez ilham aldım. Bu film özelinde konuşursam “Jaws”a yaptığım göndermelerin açık olduğunu düşünüyorum. Spielberg’in bir diğer filmi “War of the Worlds”un hayranıyım. Bu yüzden Godzilla’nın gündüz de ortaya çıkmasını istedim. Keza genç Godzilla ortaya çıktığında kendime ‘Sakın Jurassic Park gibi yapma’ diyordum. Ama yine de ‘Jurassic Park gibi’ göründü. Bu yüzden Steven Spielberg’le tanıştığımda bir tarafım içinden ‘kesin tüm filmlerimden araklamış’ diye düşünüyordur diyordu.

Bu kadar büyük bir filmi limitli bir bütçeyle yapmak zorladı mı?

- Aslında bir Japonya için bütçe üst sınırdaydı diyebilirim. Yani çok şanslıydık ayrıca yapmak istediğimi, insanlara temel bir hareketi anlatacağım zaman hayal ettiğim çekim şeklini biliyordum. Bilmediğim bu bütçeyle yapabilecek miydik? Özetle denedik ve sonunda istediğimizi elde ettik. Tüm VFX (görsel efekt) sanatçılarımızın çalıştığı yerdeydim, masalarına gidip yaptıklarını beğendiğimi ya da yanlış bir yola gitmek üzere olduklarında onları hemen geri çekip, ‘hey yapma bu şekilde hayal etmiyorum’ diyordum. Filmde hem yönetmen hem de VFX süpervizörüydüm, görüntülerde aradıklarıma dair çok güçlü bir hayalim vardı. Bu yüzden tüm sanatçıların zamanlarını bizi aradığım o son görüntüye getirecek şekilde harcadıklarından emin oldum.

Haberin Devamı

Benim için merak  yaratıcılığın annesidir

YAPAY ZEKÂYI BENİMSEYEMİYORUM

Genç film yapımcılarına tavsiyeleriniz var mı?

- Onlara yaratıcılık duygusunu asla unutmamalarını tavsiye ederim. Bir şeyleri yapmanın yeni ya da farklı bir yolu her zaman vardır. Açık fikirli olmak benim için çok önemli. Yeni bir şey geldiğinde ve ‘ben bunu yıllardır hep bu şekilde yaptım’ demek, farklı olasılıkları kapatmak yanlış. Farklı yollara açık olmanın daha fazla sorunu çözmeye yardımcı olacağını düşünüyorum ve bu zihniyeti koruyan insanların bir gün istedikleri işe imza atacağını düşünüyorum. Benim için merak yaratıcılığın annesidir. O yüzden işinizde meraklı olmayı asla unutmayın.

Yapay zekâyla olan ilişkinizi merak ediyorum. İş akışınızın herhangi bir parçası mı?

Haberin Devamı

- Yapay zekâyla bazı şeyleri denedim. Ancak sonunda hiçbirini kullanmadık. Bunun nedeni de yapmaya çalıştığımız aradığımız son kaliteyi yapay zekânın sağlayamaması oldu. Önümüzdeki yıllarda çok fazla ilerleme olabilir. Ancak şu an itibarıyla, yapay zekânın ürettiği şeyleri zaten daha önce gördüm. Ve bu durum yapay zekâyı tam olarak benimsememi engelliyor. Benimseyemiyorum.

Benim için merak  yaratıcılığın annesidir

Her birini ayrı seviyorum

Yazar, yönetmen ve görsel efekt sanatçısı... Aslında siz de bir rolden diğer role geçiyorsunuz, peki en çok hangisini seviyorsunuz?

- Kariyerime ilk olarak VFX’te başladım. Minyatürler üzerinde çalışıyordum. Özel efekt çekimleri için minyatürler yaratmak benim işimdi. O zamanlar çalıştığım şirkette VFX süpervizörü yoktu, başkan dedi ki, “hey Yamazaki VFX süpervizörlüğünü sen yap.” 20 yaşındaydım, VFX süpervizörü olduğumda hayalimi yaşıyormuşum gibi hissettim. Bir gün bir saniye dedim; ‘ben görsel efektlerden sorumluyum ama aldığımız filmlerin hiçbirinde uzay gemisi ya da robot yok. Bu konuda bir şeyler yapmalıyım ama ne!’Filmlerin istediğim unsurlara veya bileşenlere sahip olmasının tek yolunun yönetmen olmak olduğunu düşündüm. Yönetmenlik yapmanın en hızlı yolu da kendi projenizi oluşturmaktı. Hemen bir şeyler yazmaya başladım.Soruya dönersem her birini ayrı seviyorum. Yazarken, yarattığınız dünyaların ve karakterlerin nasıl görüneceğini hayal etmek eğlenceli. Yönetirken oyuncu kadrosu ve sette ekiple iş birliği yapmak eğlenceli. VFX’te veya post prodüksiyona sıra geldiğinde buranın filmin ve çekimlerin tamamlandığı yer olduğunu düşünün. Tüm ekip tek bir yerde birlikte çalışıyor. VFX ekibi bir bakıma filmin ilk izleyicileri ve filmi ilk yorumlayan ekip oluyor.Filme birçok farklı açıdan bakmayı seviyorum. Tabiri caizse yaptıklarımı üç farklı rol olarak görmüyorum üç farklı bölümden oluşan tek bir rol; film yapımı.

Haberin Devamı

Benim için merak  yaratıcılığın annesidir

 

Yazarın Tüm Yazıları