GeriKadın Sağlığı Sağlıklı Bir Kış İçin!
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Sağlıklı Bir Kış İçin!

Sağlıklı Bir Kış İçin!

"Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Check-Up Uzmanı Prof. Dr. Çağatay Öktenli sağlıklı bir kış geçirmemiz için önerilerde bulundu."

Mümkün olduğunca aktif olun

Çok soğuk havalardan korunmayla önerileriniz nelerdir?

Evlerin ısısının sağlanması ve korunması çok önemlidir. Kapı ve pencereleri ısı kaybını önleyecek şekilde sıkıca kapatmak gerekir, ısı izolasyonu şarttır. Sıcak yiyecek ve içecekler tüketmek ısı dengesinin sağlanması için yararlı olacaktır. Mümkün olduğu kadar aktif olunmalıdır. Günlük hava durumu takip edilmelidir. Ayrıca dışarda iken titreme hissediyorsanız vücudunuzdan ısı kaybı oluyordur, hemen sıcak kapalı bir mekana gitmek gerekir. Soğuk ve soluk bir cilt, kendinizi çok halsiz ve uykulu hissediyorsanız, yürümede zorluk ve nefes darlığı oluyorsa ve kalp hızınız çok azaldı ise vücut ısınız düşmeye başlamış olabilir. Hemen sıcak bir ortama gitmek gerekir.Sağlıklı Bir Kış İçinEvin ısısını dengeleyin

Kış aylarında evin ısısı nasıl olmalıdır?

Gün içinde kullanılan tüm odalar ısıtılmalıdır. Dışarıya çıkıldığında ısıtıcı düşük ayarlarda çalıştırılarak evin çok soğuması önlenmiş olur, böylece ev ısınıncaya kadar geçecek zamanda üşünmemiş olunur. Evin ısısı, oturma odasında 21°C ve evin diğer bölümlerinde en az 16°C civarında olmalıdır. Yatarken oturma odasının ısısı azaltılabilir. Yatmadan önce yatak odası ısıtılmalıdır. Gece boyunca yatak odasının ısısının 18°C’nin altına düşmemesine dikkat edilmelidir. Eğer soba benzeri bir ısıtıcı kullanılıyorsa gece kapı ya da pencereyi bir miktar açarak havalandırmayı ihmal etmemek gerekir. Eğer elektrikli battaniye kullanılıyorsa, elektrik kapalı bile olsa asla sıcak su termoforlarını yatağınıza almayınız. Termostat kontrolü olmayan elektrikli battaniyelerin fişi yatmadan önce mutlaka çekilmelidir. Elektrikli battaniyelerin yıllık elektrik tesisatı kontrolleri ihmal edilmemelidir.

Kışın en sık görülen alt ve üst solunum yolu problemlerinden korunmak için neler yapılabilir?

Soğuğun vücut direncini düşürmesi, kapalı yerlerde uzun süre kalınması ve buraların iyi havalandırılmaması, sigara dumanı, yetersiz-dengesiz beslenme gibi nedenlerle kışın artış gösteren üst solunum yolu enfeksiyonları yaşlılar için önemli bir problemdir. Soba veya elektrikli ısıtıcılar oda havasını kurutarak inatçı bir öksürüğe neden olabilirler. Özellikle geceleri artan kuru öksürük yaşlının uyku kalitesini bozar ve yorar. Soba üzerinde sürekli kaynayan bir çaydanlık veya kalorifer üzerine konan su dolu kaplar ile oda havası nemlendirilebilir. Ortamı sık sık havalandırmak yararlı olabilir.

Grip, yaşlıların yaklaşık % 15’inde, hastaneye yatış gerektirecek kadar ciddi sağlık problemlerine hatta ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle özellikle 65 yaş üzerinde ve şeker veya böbrek hastalığı olanlar yüksek risk altındadır. Korunabilmek adına, düzenli olarak eller yıkanmalıdır. Böylece, kapı kolları ve ışık düğmeleri gibi diğer insanların da kullandığı yüzeylerden ellerinize bulaşan mikropları yok etmiş olursunuz. Soğuk algınlığı geçiren bir misafirinizin kullandığı bardak, havlu vb. gibi eşyalar temizlemeden kullanılmamalıdır. Eğer soğuk algınlığı geçiriyorsanız, kendi kendinizi tekrar enfekte etmemek için kumaş mendil yerine tek kullanımlık kağıt mendiller tercih edin. Grip aşısı gripten korunmanın en iyi yoludur. Yıllık tekrarlanması gerekir. Grip aşısı için en uygun mevsim Sonbaharda Eylül ile Kasım ayları arasıdır.Sağlıklı Bir Kış İçinKışın görülebilen diğer sağlık problemleri nelerdir? Nasıl korunabiliriz?

Kalp krizleri kışın yaygın olarak görülür. Aşırı soğuk kan basıncımızı artırarak kalbimizin yükünü artırır. Kalbimiz soğukta vücut ısımızı korumak için daha fazla çalışmak zorunda kalır. Bu nedenle evimizin ısısının yeterli olması gerekir. Dışarı çıktığımızda da sıkı giyinmek, sapka, atkı ve eldiven takmak çok önemlidir. Kar kürümek gibi zorlayıcı aktiviteler zaten soğukta üzerinde büyük bir yük bulunan kalbimizin daha da yorulmasına neden olacaktır. Bunun dışında, tüm mevsimlerde görülebilmesine rağmen kışın daha yaygın olan nörovirus sindirim sistemimizi etkileyen viral bir hastalık etkenidir. Bulantı, kusma ve ishal yapar. Bol sıvı ve mineral almak gerekir, bu sağlanamıyorsa serum tedavisi için bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Sebebi kesin olarak bilinmemekle birlikte bir çok artritli kişinin eklem ağrıları kışın daha fazla olmaktadır. Soğuk havanın eklem iltihabını artırdığına dair bir kanıt yoktur, sadece eklem ağrısı ve eklem sertliği gibi şikayetler artmaktadır. Buna kışın depresif yakınmaların artması neden olur ki sadece eklem şikayetleri değil bir çok tıbbi durum kışın daha fazla şikayetle ortaya çıkmaktadır. Günlük düzenli egzersiz kişinin mental ve fiziksel durumunu güçlendirir. Eklem şikayetleri için özellikle yüzme çok yararlıdır.

Cilt kuruluğu yaşlıların çoğunun ortak sorunudur ve kışın daha da kötüleşir. Soğuk ve kuru hava, ortamın neminin az olması, klima cihazları kuruluğu artıran faktörlerdir. Kuruluk bacaklarda daha fazla olmak üzere ellerin üzerinde, kollarda ve gövdede görülür. Kaşıntı ile birlikte, bu bölgelerde cilt kuru, kepekli ve çatlak görünümdedir. Kış boyunca nemlendirici kullanımı gerekebilir. Popüler nemlendirici kremler ve losyonlar bilinenin aksine ciltten emilmezler. Bunun yerine ciltten buharlaşarak nem kaybını engelleyerek cildin doğal nemini koruyarak etki gösterirler. Nemlendiricileri uygulamak için en uygun zaman banyo ya da duş sonrası cilt hafif nemli iken ve yatmadan öncedir. Banyoyu ılık su ile almak daha uygundur. Çok sıcak su cildin kuru hissedilmesine neden olur ve kaşıntılara neden olabilir. Sıcak su aynı zamanda saçlarınızı kurutur ve matlaştırır.

Kışın kilo almamak için neler yapmalız?

Kilolu olanların kışın kilo alması daha kolaydır. En önemli nedeni soğuk hava ve günlerin kısa olması nedeniyle fiziksel aktivite azlığı ve fazla dışarı çıkamamanın verdiği sıkıntı nedeniyle aşırı yemedir. Yüksek kalorili tatlı ve küçük atıştırmalıkları mutfakta gözönünde bulundurmaktan sakının. Tam buğday ekmeği, bakliyat, kurutulmuş meyve gibi seçenekleri tercih edin. Mümkün olduğunca hazır yemek ve fast food sipariş etmekten kaçının. Havanın soğuk olması spor yapmayı bırakmak için bir bahane olmamalıdır. Yazın ve sonbaharda devam ettiğiniz sporu birden bırakmanız kilo almanızı kolaylaştıracaktır. Çok soğuk olmayan ve rüzgarsız havalarda sıkı giyinmek kaydı ile yürüyüş yararlı olabilir. Bunun dışında evde ya da kulüplerde egzersiz, yoga ve dans gibi aktivitelerde de bulunabilirsiniz.Sağlıklı Bir Kış İçinHer gün aynı şeyleri yemeyin

Beslenmelerinde nelere dikkat etmeliler?

Kahvaltıda özellikle nişastalı ve yulaf gibi lifli gıdaları tercih edin. Böylece hem enerji hem de bol vitamin ve mineral desteği sağlamış olursunuz. Kahvaltılık gevrekler bu konuda mükemmel seçimdir. Bunlara şeker eklemekten kaçının, tadını kuru meyvelerle sağlayın. Sağlıklı bir diyet günde 5 porsiyon meyve ve sebze içermelidir. Hergün aynı şeyleri yemeyin. Kış sebzelerinin vitamin deposu olduğunu unutmayın ve yemeklerinizde bolca kullanın. Özellikle kök sebzeler, karnıbahar ve lahananın besleyici özellikleri çok fazladır. Süt ve süt ürünleri protein, A ve B12 vitaminleri için önemli kaynaklardır. Bunlar aynı zamanda kemik sağlığımız için elzem olan kalsiyum da içerirler. Bu ürünlerden yağı azaltılmış olanları özellikle tercih edin. Ülkemizin bir çok bölgesinde kışın ciltte D vitamini sentezi çok azalır. Bir bardak katkısız süt ya da taze sıkılmış portakal suyu yaklaşık 100 Ünite D vitamini içerir. Balık, özellikle somon balığında D vitamini bulunmaktadır. Kanda D vitamini düzeyi düşük bulunan yaşlılarda mutlaka D vitamini tedavisi yapılmalıdır.Sağlıklı Bir Kış İçinKış aylarında sıvı tüketiminde azalma oluyor. Bunu önlemek için neler yapabiliriz?

Gribin neden olduğu ateş yüksekliği ya da gastroenterite bağlı kusma ve ishalin yarattığı sıvı kaybına genellikle bu rahatsızlıkların yaptığı yeme ve içme isteğinde azalmada eklenince dehidratasyon yani sıvı kayıpları kolaylıkla ortaya çıkar. Tüm bunların yanında herhangi bir rahatsızlığı olmamasına rağmen aşırı sıcak ev ortamında veya gereğinden fazla giyinen yaşlılar da terleme yoluyla fazla miktarda sıvı kaybedebilirler.

Dehidratasyonun bulguları; halsizlik, baş ağrısı, burunda kuruma, dudaklarda, dilde ve ağızda kurumanın yarattığı rahatsızlık hissidir. En az günde 6-8 bardak sıvı alımı önerilmektedir, suya ilave olarak meyve suları, süt, çay vb. gibi içecekler tüketmek gerekir. Kış boyunca sıcak içecekler tüketmek sizi sıcak tutacaktır. Ancak bazı sıcak içecekler yüksek kalori taşırlar. Kahve dükkanlarındaki sütlü ve şuruplu kahveler ve sıcak çikolata aldığınız kalori miktarını daha da artıracaktır.

False