Geriİyi Yaşam Kim lan bu hayatımın erkeği!
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Kim lan bu hayatımın erkeği!

Kim lan bu hayatımın erkeği!

"Yaş 30’a mı yaklaştı? Yoksa 40’a mı? Hahahaaa… Nerede o masallarda anlatılan beyaz atlı prensler… Yoksa bizim prenslerin atlarını kaçak bir kesim atölyesinde sucuk yapıp el altından piyasaya mı sürdüler?"

Kanka sohbetlerinizin ana konusu hâlâ erkek arkadaşınızın/kocanızın/one night stand’inizin öküzlükleri mi? Nerede abi bu hayatımızın erkeği? Reklamcı ve stand-up’çı Deniz Özturhan şehirli, eğitimli ve o spiritüalistlerin deyimiyle “ruh eşi”ni arayan kadınlara dair komik öyküler yazdı.

Üniversite sınavına girmek hepimizin yaşamak zorunda olduğu bir kâbustu. Liseden kurtulur kurtulmaz saçlarımızı boyadık ve daha iddialı renklerde rujlar sürmeye başladık. Kimimiz, “asilik asalettir” mottosunu benimsedi ve pasaklılığımızdan uzun yıllar boyunca asla ödün vermedi, kimimiz ise minik işkadınını oynadı. Lisedeki aşkıyla üniversitede nikâhı kıyanlar rahat etti di mi? Yok canım, nerede!!!

Âşık olduk, sarhoş olduk, “hahahaytttt! Benim evlenmek istediğimi de nerden çıkardın canım”, “yok canım ağlamıyorum gözüme toz kaçtı sadece” dediğimiz de oldu, “tutmayın lan beni gidip evlenme programlarında kısmetimi aramazsam namerdim, evlenip evimin kadını, çocuklarımın anası olacağım” dediğimiz de.

90’ların trendi, “ben seni üzerim” erkeklerine de takıldık, kendini 19’uncu yüzyıl sembolisti sanan entellerine de, içedönük romantiklere de baktık, “evinin erkeği” kılıklılara da… Kimimiz evlendik, kimimiz “babaanne” tabiriyle “evde kaldık”. Ama o masallarda anlatılan “beyaz atlı prens”i bulamadık, MFÖ’nün şarkısındaki gibi özetle “olmadı, olduramadık”.

Reklamcı, stand-up’çı ve de blog yazarı Deniz Özturhan şehirli, eğitimli ama “hayatının erkeğini” bulamayanların komik hallerini yazdı. “Partinin en popüler hatunu nasıl olunur?”, “trendy kız olmanın ipuçları”, “evde kaldığınızı anlamanın yolları” gibi hayati önem taşıyan konularda yazılar yazdı. Özturhan, erkekleri de unutmadı, karşı masanızda oturup cici bici konuşan de pies’li Ece Hanım’ı, üst komşunuz Deniz’i, bakkalda karşılaştığınız kırmızı rujlu bohem ablayı yazdı (inanmıyorsunuz ama onlar da bizim gibi yemek yiyor, tuvalete gidiyor, aşk acısı çekiyor ve hayatının erkeğini bulamamaktan şikâyet ediyor).

Deniz Özturhan, her büyük şehirde en az iki yüz bin civarında bulunan, yani sayısı neredeyse milyonları bulan kadınların, en komik, en eğlenceli ve “en kadın” hallerini yazdı. Bir solukta okuyamayacaksınız, çünkü gülerken soluğunuz kesilecek, gözlerinizden yaşlar gelecek, hatta bir süre sonra halinize ağlamak bile isteyeceksiniz.

False