Sonbahar neyi çağrıştırıyor?

Yaz sonu. En çok da havaların değişimi ile gözler önünde...

40’lardan önce 30’lara...

Sonra 20’lere...

Doğal bir serinlik...

Mevsim değişimi...

Bir türlü değişmeyenlere inat, doğal bir süreç!

Havaların soğuması kadar, dolaplarda yapılan yaz - kış değişimi de bir gösterge değil mi?

Bir de doğanın çizdiği tablo var...

Yaprakların sararması...

Ve dökülmesi...

Hatta uçuşması...

Yaz denince ’aşklar’ da; sonbahar da neden hüzün?

Yaprakların sarıdan kırmızıya dönen tonlarında sevgi ve paylaşımın da en güzel yansımaları yok mu?

Vücudumuzu ürperten soğuklarda sıcak bir ten teması...

El ele tutuşma, sarılma, sıcaklığı bir bedenden diğerine sevginin gücü ile yansıtma...

Ve sıcak bakışlar...

Alev alev... Belki tutuşan...

’Sözcükleri kullanmadan’ gözlerle ’seni seviyorum’ demek...

Rüzgarda uçuşan yapraklarda sevgi sözcükleri savrulmaz mı sağa sola...

Tıpkı Nazım Hikmet’in şu dizeleri gibi:

"Itır saksısında artan koku / denizlerde uğultular / ve işte dolgun bulutları ve akıllı topraklarıyla sonbahar / sevgilim, / yaş kemalini buldu / Bana öyle gelir ki / belki bin yıllık bir ömrün macerası geçti başımızdan / Ama biz hala / güneşin altında el ele yalnayak koşan / hayran gözlü çocuklarız."

Ama... Bir de hüzün...

Ayrılıklar, yalnızlıklar, boşluklar...

Yazın o tüm özgürlüğünün, rahatlığının ötesinde yakamıza yapışan ’sorumluluklar’.

O sorumlulukların dayattığı zorunluluklar, hırslar, çekişmeler...

Sonbaharın mayasında bu var.

Ve nedense dalıp giden gözlerimiz...

Bu yıl da aynı duygular içindeyim.

İşte Fuar’ın bir köşesinde ’güçlü bir bedenden sıyrılıp’ süzüle süzüle yerlere düşen yaprakları izliyorum.

Ve o solan, sararan yapraklar son birkaç ay içinde aramızdan ayrılıp giden dostları, büyüklerimizi, İzmir’in ve Ege’nin yıldızlarını getiriyor aklıma.

Yitirilen değerlerle yakalanan mutluluklar.

Sevgi, dayanışma ve paylaşım.

İhsan Alyanak, Ersin Faralyalı, Prof. Dr. Ömer Yiğitbaşı, Muhsin Bilgehan, Zühtü Pala, Avni Yelkenbiçer, Reşit Kurşun, Mazhar Metin Rüstem, Sermet Akgün, Salih Baysak, Ahmet Kamil Tezol, Esin Özgener, Oya Uzman...

Ne o sonbahar yağmurları mı başlıyor?

Gözlerimdeki nemler ne?

Yapraklar düşmeye devam ediyor.

İz bırakan, sevgi seli yaratan noktada olmak güzel değil mi?

Ve birkaç ay sonra ki yeni değişim...

Kışın ardından gelecek ’bahar’.

Yeni bir değişim...

O tomurcuklar yeni güzelliklerin, yeni değerlerin müjdecisi değil mi aslında?

Yaşam böyle bir süreğenlik içinde değil mi?

İşte bir yaprak daha düştü...

Belki yeni bir hüzün...

’Hüzün ki, en çok yakışan mı bize?’...

Öyle mi olmalı?
Yazarın Tüm Yazıları