GeriKadın Sağlığı Yorgun musunuz?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Yorgun musunuz?

""Yorgunluğun da zamanı olur mu?" diye soruyorsanız hemen yanıtlayalım: Özellikle ruhsal yorgunluk söz konusuysa yorgunluk-zaman ilişkisi çok önemlidir."

Güneşsiz, puslu, soğuk kış günlerinin, karanlık ve uzun kış gecelerinin, ilerleyen yaşların ve yalnız akşamların daha yorucu olduğundan hiç şüpheniz olmasın. Özellikle orta yaşlar ve sonrasının yorgunluk zamanlarına dönüşebileceğini unutmayın. Yorgunluk sorunu yaygınlaşıyor ve evrensel bir probleme dönüşüyor. Bitkinlik, enerjisizlik veya güçsüzlükten yakınanların sayısı müthiş bir hızla artıyor. Hastane polikliniklerine ve doktor muayenehanelerine müracaat edenlerin neredeyse dörtte üçü yorgunluktan yakınıyor. Üstelik bunların çoğu yeme bozukluğu olan, yorgun şişmanlar. Çoğu kez kas ve eklem ağrılarından, uyku sorunlarından yakınıyorlar. Aşırı kalori tüketme eğilimi en azından şeker tutkusu çoğunun ortak özelliği. Kısacası yorgunluk sıradan bir sorun olmaktan çıkıyor, farklı bir belirtiler topluluğuna dönüşüyor. Sağlıkla hastalık arasında yer alan "gri alan"da olan bitenlerin içinde çoğu kez yukarıdaki tehlikeli dörtlü de yer alıyor: Yorgunluk kilo alma sorunu, uyku problemleri, kas ve eklem ağrıları. Yorgunluk deyip geçmeyin, yorgunluk sorununa önem verin. Hemen belirtelim!Yorgunluk sorununun altında çoğu kez sıradan ve önemsiz şeyler, sıklıkla da ruhsal problemler yatıyor. Yorgunluktan yakınanların küçük bir kısmında önemli olabilecek sağlık sorunları saptanıyor. Hastaların çoğunda yorgunluğun nedeni ruhsal sorunlar bile değil. Çevresel faktörlere bağlı motivasyonel yorgunluk en önemli bir etken haline geliyor.Kendinizi iyi tanıyınEğer kendinizi iyi tanır, kullanım kılavuzuna sadık yaşarsanız, yorgunluk sorunu ile daha az karşılaşırsanız. Kendinizi tanımanın sadece bedeninizi tanımak olmadığını bilmeli, beden ve ruhunuzun iç içe geçmiş müthiş bir organizasyon olduğunu öğrenmelisiniz. Bu organizasyonun sağlıklı bir sosyal çevre içinde kendisini daha iyi, daha enerjik ve güçlü hissedeceğinden de kuşku duymamalısınız. Yorgunluk herhangi bir bedensel veya ruhsal sorununuz kadar sosyal uyumsuzluğunuzun da ilk işareti olabilir. Beden makinenizdeki arızalar, iç dünyanızdaki fırtınalar, sosyal ilişkilerinizdeki olumsuzluklar ve çatışmalar size yorgunluk olarak dönebilir. Yorgunluk bazen-ve ne iyi ki çoğu kez- son derece önemsiz yaşam tarzı yanlışlıklarından bazen de yaşamı tehdit edici sağlık sorunlarından kaynaklanabilir. "Yorgunluktan korkmayın ama onu pek de yabana atmayın" dememiz bundandır!Ruhsal yorgunluk Araştırmalar yorgunluktan yakınanların sayıca artışının öncelikle ruhsal sorunlar ve sosyal uyumsuzluklar olduğunu ortaya koyuyor. Aşırı yorgunluktan yakınanların çoğunun hayatını bedensel güçle kazananlar değil entelektüel birikimleri ve bilgi güçleri ile kazanan iyi eğitimli kişiler olduğu belirtiliyor. Bunlar zamana karşı yarışan, hız tutkunu ve adrenalin bağımlısı genç ve orta yaş profesyonelleridir. Yorgunluk sorunu "Statü Sendromu"na yakalanıp, ayakta durmaya çalışanlar, yükselme tutkusu yüksek ve hırslı profesyoneller arasında yorgunluk virüsü daha hızlı yayılıyor. Kısacası "Statü Sendromu"na yakalanıp, daha da yükselme hırsına telaşı yaşayanların, hayata tutunmaya çalışan sıradan insanlardan daha yorgun olduğu gözleniyor. Kendini ifade etmekte zorlanan, çekingen, ilişkileri sınırlı insanların da yorgunluk virüsüne yakalanma olasılıkları oldukça fazla!Orta yaş virajıÖzellikle orta yaş virajını alırken "almayı olmaktan daha çok önemseyenlerin," biraz olsun yavaşlamayı beceremeyenlerin, güçlü dostluklar, sosyal bağlar ve arkadaşlıklar geliştiremeyenlerin de bu virüse kapıları sonuna kadar açık. Gereğinden çok mükemmeliyetçi kalmakta ısrar edenlerin, gerilimlerin ve gerginliklerin üstüne üstüne gidenlerin, yeteri kadar tatil yapıp dinlenemeyenlerin ve olur olmaz şeyleri kendine dert edinenlerin de bu virüse yakalanmaları kolaylaşıyor. Sürekli, daha fazlasına sahip olma telaşı, uykusu yetersiz, stresi yüksek bir yaşam tarzı yorgunluk sorunu ile karşılaşma olasılığını arttırıyor. Eğer yorgunluktan yakınıyorsanız yukarıdaki tariflerden birine uyup uymadığınızı dikkatle gözden geçirmelisiniz.Erkekler fazla dirençli değilOrta yaş ve sonrası erkekler için de bir yorgunluk zamanı haline gelebilir. Yaklaşan andropoz, yavaş yavaş kendini gösteren orta yaş sağlık problemleri (şeker hastalığı, hipertansiyon, kilo fazlalığı, uyku sorunları), erkeklerde kırklı-ellili yaş dilimlerinde yorgunluğa zirve yaptırıyor. Şeker hastalığı, kilo fazlalığı, fark edilmemiş bir hipertansiyon veya doku ve organ kanserleri (kolon kanseri, akciğer kanseri, prostat kanseri) sinsi sinsi ilerleyen bezdirici bir yorgunluğun hazırlayıcıları olabiliyor. Kısacası sakın siz de erkeklerin yorgunluğa daha dirençli olduklarını sanmayın. Orta yaş erkeklerin de kendini yeniden sorgulama, iş ve sosyal pozisyonlarını koruma korkusu, genç kalma telaşına kapılma gibi değişimler en tehlikeli yorgunluk virüsleridir. Erkeklerde de yorgunluk sorunu hızla yaygınlaşıyor.Orta yaşlı kadınlar daha yorgunYorgunluk sorununa kadınlar daha çok ve çabuk yakalanıyor. Özellikle genç ve orta yaş kadınları arasında bu soruna daha sık rastlanıyor. Nedeni, orta yaşların kadın bedeni ve ruhu için ciddi iniş çıkışlarla dolu olması, en etkili med-cezirlerin bu yaşlarda yaşanmasıdır. Evlilik, gebe kalma, doğurma, çocuk yetiştirme özellikle çalışan anneler için eğer gerekli ek sosyal destekler sağlanmamışsa- beden ve ruha önemli ek yükler getiriyor. Yorgunluğun başlıca sebeplerinden depresyon, panik bozukluk, anksiyete gibi psikolojik, hipotiroidi (tiroid bezi yetersizliği) ve anemi (kansızlık) gibi bedensel sorunlarla da en çok genç ve orta yaşlı kadınlar karşılaşıyor.

False