Tatil sonrası depresyonu!

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, 5 yıldızlı otellerde kalanların tüm dünyadan soyutlandığını, otel bünyesinde her saat eğlence, deniz, havuz, spor ve çeşitli yiyeceklerin kişileri bir masal dünyasına taşıdığını söyledi.

Bu nedenle 5 yıldızlı otellerde tatil yapanların tatil dönüşünde normal yaşama daha zor uyum sağladığını ifade etti. Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, "Bir masal dünyasından gerçek dünyaya geçişte, var olan sorunlar nedeniyle kişilerde bir takım ruhsal bozukluklar ortaya çıkıyor" dedi.

Tatil sonrası çoğu kişinin depresyona girdiğini bildiren Yorulmaz, bunun "Pazartesi depresyonu" olarak da ortaya çıkabildiğini belirtti. Pazartesi depresyonunun her pazartesi ve hafta talilinden sonra ortaya çıkan, daha hafif belirtileri olan bir durum olduğuna dikkati çeken Yorulmaz, şunları kaydetti:

"Tatil sonrası depresyon ise pazartesinin daha şiddetli halidir. Depresyona giren kişilerde sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu, denileni anlamama, yapılan işten keyif almama, kararsızlık, bazen çok da gerçekçi olmayan baş ağrısı, karın ağrısı gibi şikayetler gözlenir. Kendini yetersiz hissetme, yorgunluk ile sigara içen kişilerin tatilin ardından daha sonra daha fazla sigara içtiği belirlenmiştir.

Tatil süresi uzadıkça işe adaptasyon süresi de uzar. Tatil süresi 1 ay olanlar bir hafta, 15 gün olanlar 2-3 gün, daha kısa tatil yapanların ise normal yaşama adaptasyon süresi hafta sonu tatiliyle normale döner."

Tatile çıkanların hava değişimi gibi sorunlar da yaşayabildiğini ifade eden Yorulmaz, iklim, nem, yükseklik gibi farklılıkların insanları etkileyebildiğini, daha sonra buna bağlı olarak da sorunlar ortaya çıktığını belirtti. Çoğu zaman tatildeki alışkanlıkların daha sonra da sürdüğünü bildiren Yorulmaz, geç saatlere kadar uyumayan ve sabah geç kalkanların işe başladığında büyük sorunlar yaşadığını söyledi.

Kişilerin tatilden bazı hastalıklarla döndüğünü ifade eden Yorulmaz, "Bu hastalıklar ani başlayan hastalıkladır ve bulaşıcıdır. Bunların en başında göz ve mantar hastalıklar geliyor. Kalabalık havuzlarda ve kanalizasyonun denize boşaltıldığı sahillerde bu tür hastalıklar sık sık görülür" dedi.

Tatildeki kişilerin zehirlenme ve böcek sokmaları rahatsızlıklarına da maruz kaldığını belirten Yorulmaz, şöyle konuştu:

"Kişiler genelde tatile çıktığında, yediğine içtiğine fazla dikkat etmezler. Kronik hastalıkların tümü komplikasyonları ile öldürücüdür. Kişi tatilde şeker komasına girebiliyor.

Tansiyonu yükseldiğinde inme gibi felçler meydana gelmesiyle ve kolesterolü yükseldiğinde damarlar tıkanabiliyor. Kalp damarlarının tıkanmasıyla ise ani ölümlerle oluşabiliyor. Bu nedenle sıcakta kalmamaya ve belirli saatlerde egzersiz yapmaya özen gösterilmelidir. Bebekler ve yaşlılar bunlar içinde özel bir gruptur. Tatilde fazla güneş altında kalma, beslenme bozukluğu, bu grupta ciddi sorurlar ortaya çıkarır."

Tatilde açıkta satılan içecekler, dondurma ve deniz ürünleri gibi yiyeceklerin mümkün olduğunca tüketilmemesi gerektiğini belirten Yorulmaz, çiğ besinlerden de kaçınılması gerektiğini bildirdi.

Sıcakta yapılan yürüyüş, gezi ve ağır sporlardan kaçınmak gerektiğini ifade eden Yorulmaz, bu tür etkinliklerin tatilden dinlenmiş olarak dönmeyi engellediğini belirtti. Yorulmaz, tatilde mümkün olduğunca genel alışkanlıkların yitirilmemesi gerektiğini kaydetti.