GeriKadın Sağlığı Hep birlikte depresyondayız!
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Hep birlikte depresyondayız!

"Dünyada yaklaşık 340 milyon depresyon, 45 milyon da şizofreni hastası bulunuyor. Araştırmalara göre, intiharların yüzde 60'ı da, bu hastalıklardan kaynaklanıyor."

Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) 2001 yılı için seçtiği, "Akıl Sağlığı" temasına ilişkin verilere göre, dil, düşünce, algı ve benlik hissini etkileyen, algılama ve düşüncedeki belirgin bozuklukla ortaya çıkan ciddi bir psikolojik bozukluk ve hastalık olan şizofreni, dünyada, yaklaşık 45 milyon kişide bulunuyor. Başlangıç evrelerinde daha etkili tedavi edilebilen hastalıkta erken tanı, ciddi, kalıcı hasar riskini azaltıyor. Son dönemlere kadar her 3 şizofrenden biri tamamen iyileşmekte iken, ilaç tedavisinde ilerlemeler ve psikososyal bakım ile şizofren bireylerin neredeyse yarısında, tam ve kalıcı iyileşme bekleniyor. Ancak, şizofreni hastalarının yüzde 50'sinden fazlası, uygun tedavi ve bakım alamıyor. Tedavi edilemeyen şizofreni hastalarının yüzde 90'ı gelişmekte olan ülkelerde bulunuyor.DepresyonWHO'ya göre, depresif bozukluklar, kadınlarda yüzde 30, erkeklerde ise yüzde 12.6 oranında görülüyor. Dünyada oldukça yaygın görülen depresyon, yaklaşık 340 milyon kişiyi etkiliyor. Hastalık, mutsuzluk, aktivitelere olan ilgi kaybı ve enerji azalması ile karakterize olan ruhsal bir bozukluk olarak tanımlanıyor. Hayatın parçası olan normal ruh hali değişikliklerinden, belirtileri, süresi ve ciddiyeti ile ayrılan depresyon, dünyada özürlü olma sebeplerinin başında geliyor. Depresif bozukluklar ve şizofreninin tüm intiharların yüzde 60'ından sorumlu olduğu belirtiliyor. Teşhis ve tedavi edilebilir bir hastalık olan depresyondan etkilenen hastaların yüzde 25'inden azı, etkin tedavi yollarına ulaşma şansına sahip bulunuyor.EpilepsiEpilepsi (sara) ise kısa süreli dikkat kayıpları ya da uyuşmalar gibi birçok şekilde ortaya çıkabilen ve tekrarlayan nöbetlerle karakterize bir hastalık olarak açıklanıyor. Günde birçok kez veya birkaç ayda bir ortaya çıkan hastalıkta yaşanan "epileptik nöbetlere", beyindeki artmış elektriksel aktivitenin ani deşarjı neden oluyor. Epilepsili hastaların çoğunda, beyinde elektriksel değişikliklerin yanı sıra herhangi bir gösterilebilir anormallik bulunmuyor. Halen dünyada yüzde 85'i gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere, tüm yaş grupları içinde 40-50 milyon epilepsi hastası bulunuyor. Dünyada her yıl ortalama 2 milyon yeni vaka oluşuyor. Epilepsi vakalarının en az yüzde 50'si, çocukluk veya ergenlik dönemlerinde başlıyor. Genetik yatkınlık, enfeksiyona bağlı beyin hasarı, doğum komplikasyonları, beyin zedelenmesi, parazitler, alkol veya diğer toksik maddeler ve tümörler nedeniyle ortaya çıkabilen epilepsi vakalarının yarısında ise sebep bilinmiyor. Epilepsili hastaların yüzde 70-80'i, tedavi edildiklerinde normal hayatlarına devam edebiliyorlar. Gelişmekte olan ülkelerde, epilepsili hastaların yüzde 60-90'ı sosyo-ekonomik durum ve sağlık hizmetindeki yetersizlikler nedeniyle hiçbir tedavi alamıyor. WHO'ya göre, yaşlılarda en sık görülen mental hastalık problemleri arasında depresyon, organik beyin sendromları ve demans sayılıyor. Bu hastalıkların kadınlarda görülme oranı daha fazla.

False