GeriKadın Sağlığı Cinsel Tacizin Nedeni Aile İçi Şiddet
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Cinsel Tacizin Nedeni Aile İçi Şiddet

"Bursa`daki "çocuk pornosu" ve 8 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz edilmesi olaylarıyla yeniden gündeme gelen cinsel tacizin nedeni, uzmanlara göre aile içi şiddet ve eğitimsizlik."

Psikiyatrist Prof. Dr. Özcan Köknel, yaptığı açıklamada, cinsel taciz ve tecavüz olaylarının son günlerde basına sıklıkla yansıdığını hatırlatarak, bu saldırıları gerçekleştirenlerin, saldırganlığa yatkın kişilik yapılarını ve içlerindeki şiddet davranışını kontrol etmekte zorlanan kişiler olduğunu belirtti. Bu kişilerin hemen hepsinin antisosyal kişiliğe sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Köknel, "Bunlar başkalarıyla sağlıklı ilişki ve iletişim kuramıyorlar. Kadınlardan çekiniyor ve korkuyorlar. Karşı cinse sadece hayvansal dürtüyle bir yaklaşımda bulunma eğilimi ve eylemini gösteriyorlar. Belirli bir sınırı aştıktan sonra karşı tarafıöldürmeye kadar gidebilen bu davranış biçimi, saldırgana üstünlük duygusu ve egemenlik hazzı getiriyor" dedi. Saldırganların cinsel isteklerinde de dengesiz olduğunu dile getiren Prof. Dr. Köknel, "Araştırmalara göre, cinsel taciz ve tecavüze yönelen kişilerin çoğu, ilişki ve iletişimleri şiddete dayalıailelerin çocukları. Bu kişilerin yaklaşık 4`te 1`i, çocukluk döneminde kendileri de tecavüze maruz kalmış. Dayağın ve şiddetin egemen olduğu ortamlarda yetişen bu kişilerin cinsel tecavüz dışında başka suçlara da yöneldikleri görülüyor" diye konuştu.ŞİDDETProf. Dr. Köknel, cinsel taciz ve tecavüze yönelen insanların yetiştiği toplumlarda iletilerin çoğunlukla şiddete dayalı mesajlar olduğunu belirterek, ailede kişi olarak sayılmayan çocuğa yönelik "Sen küçüksün, anlamazsın, aptalsın" gibi sözlerin esasında kişilik gelişimini bozan bir şiddet mesajı olduğunu vurguladı. Çevresinin isteğine uymayan bir davranış gösteren çocuğun itilip kakılması ve dayak yemesinin aynı bir dilin öğrenilmesi gibi şiddeti bir mesaj olarak öğrettiğini dile getiren Prof. Dr. Köknel, "Çocuk her davranışını, bu arada cinselliğini de ifade ederken, şiddetin gerekli bir öğe olduğunu kabul eder" dedi. Prof. Dr. Köknel, cinsel saldırıların cinsel dürtülerin aşırı baskı ve zorlaması sonucu ortaya çıkmadığını, araştırmaların, taciz vetecavüz olaylarında kaba kuvvet ve şiddetin cinsel dürtülerden daha baskın olduğunu gösterdiğini sözlerine ekledi.EĞİTİM FAKTÖRÜBakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Arif Verimli de, cinsel olgunluğa erişmemiş çocuklara yönelik cinsel tacizin daha çok aile çevresinden kişilerce, büyüme çağındaki gençlereyönelik tacizin ise sıklıkla aile içi ve yakın çevresinden kişiler tarafından gerçekleştirildiğini vurguladı. Doç. Dr. Verimli, "Çocuklukta cinsel konuların tabu ve yasak sayıldığı ve cinsel eğitimin hiç verilmediği kişiler ileride taciz ve tecavüze daha eğilimli oluyorlar. Bunların büyük kısmı çekingen, sıkılgan, duygularını açıkça ifade edemeyen, benlik saygıları son derece az ve kendilerine güvenleri yetersiz kişilerdir" diye konuştu. Taciz ve tecavüz olaylarının birçoğunda kurbanların bunları en yakınlarına bile anlatamadığını dile getiren Doç. Dr. Verimli, ailelerin, çocuklarının alışılagelen davranışlarında bir değişiklik farketmeleri halinde duyarlı olmaları gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Verimli, ailelerin böyle bir durumda çocuğa güven vererek, kızmadan konuşmaları gerektiğini belirterek, "Çocuk içine kapanabilir, mahçup olabilir ya da hırçınlaşabilir. Çocuk suçlanmamalı, konuşma sırasında ipuçları yakalanarak, olay öğrenilmelidir" dedi. Doç. Dr. Verimli, gerekirse bir psikiyatristten yardım alınmasınınfaydalı olacağını, aksi takdirde taciz ve tecavüze uğrayan kişilerde ileride sağlıksız bir cinsel yaşam ve çeşitli ruhsal rahatsızlıklar görülebileceğini kaydetti.

False