GeriKadın Sağlığı Sigara cinselliği köreltiyor
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Sigara cinselliği köreltiyor

"Uzmanlar sigaranın cinselliğin yanından insan sağlığında da ciddi bozulmalara yol açtığı ve 30'a yakın hastalık için ciddi risk faktörü olduğunu belirtiyorlar."

Sigaranın, erkeklerde ejekülasyon (meni) miktarını ve spermlerin hareket yeteneğini azalttığını vurgulayan uzmanlar, cinsiyet hormonlarının da salgılanışını bozarak, cinsel isteğin ve gücün azalmasına yol açtığını belirtiyor. Kişinin sigarayı bırakmakla, sağlığıyla ilgili en kazançlı kararlardan birisini vermiş olduğu vurgulanırken, sigara bırakıldıktan bir yıl sonra koroner kalp hastalığı riskinin de yarı yarıya azaldığı bildiriliyor. Uzmanlara göre, boya sökücü aseton, akü yapımında kullanılan kadmiyum, roket yakıtı metanol, çakmak gazı bütan, temizlik maddesi amonyak, fare zehri arsenik, öldürücü zehir hidrojen siyanür ve naftalin, sigaranın içerdiği 4 bin maddeden sadece birkaç tanesi. Nikotin ise sigarada bulunan bağımlılıktan sorumlu ana madde durumunda. 30'a yakın hastalık için ciddi risk faktörü olan sigaranın dumanında gaz halinde bulunan karbon monoksitin, hücrelerin kandaki oksijeni kullanmasını engelleyerek, tüm organların çalışmasına zarar verdiğini söyleyen uzmanlar, sigara içenlerde ağız içi, diş eti, dil ve bademcik kanserlerinin, sigara içmeyenlere göre 3-33 kat daha fazla görüldüğüne dikkat çekiyor. Uzmanlar, kronik akciğer hastalıklarının yüzde 80-90 sorumlusunun sigara olduğunu kaydederken, sigara içenlerde kronik bronşit, amfizem gibi hastalıklardan ölüm oranının, sigara içmeyenlere göre 2.5 kat fazla olduğunu açıklıyor. Akciğer kanserlerinin yüzde 90'ının sigarayla ilgili olup, sigara içmeyenlere göre risklerinin 15-20 kat yüksek olduğunu ifade eden uzmanlar, sigara içen kişilerin, içmeyenlere göre ortalama 8 yıl daha erken öldüğünü bildiriyor. Uzmanlar, sigaranın, damar sertliği gelişmesini kolaylaştırdığını, koroner arter hastalığı ve yemek borusu kanserlerinin gelişiminde ise en önemli risk faktörlerinden biri olduğunu belirtiyor. Uzmanlara göre, sigara, kalbin oksijen tüketimini arttırıyor ve damarlarda büzülmelere sebep oluyor. Mide salgısını arttıran sigara, mide ülseri ve mide kanseri gelişmesini ise kolaylaştırıyor. İdrar kesesi, prostat ve pankreas kanserleri, sigara içenlerde, içmeyenlere göre 2 kat, böbrek kanserleri ise 5 kat daha fazla görülüyor. Sigaranın, kadınlarda ise istenmeyen düşüklere, erken ve düşük kilolu bebek doğumlarına, ölü doğumlara ve erken menopoza yol açtığını ifade eden uzmanlar, ayrıca ses kısıklığına, ses kalınlaşmasına ve cilt damarlarının daralmasına bağlı cilt kurumalarına yol açarak cinsel yaşantılarını olumsuz yönde etkilediğini bildiriyor. Uzmanlar, sigara içen kadınlarda rahim ağzı kanserlerinin yaklaşık 20 kat, kalp-damar hastalıklarının da 2 kat fazla görüldüğünü belirtiyor. Uzmanlar, emziren bir annenin sigara içmesi durumunda ise, bebekte kusma, dalgınlık, çarpıntı, mide-bağırsak sistemi bozuklukları ve bronşit, pnömoni gibi solunum yolu enfeksiyonlarının sık olarak görüldüğünü da kaydediyor. Kendisi sigara içmediği halde, bulunduğu ortamlarda sigara içilmesine bağlı duman solumak zorunda kalan kişilerin durumuna 'pasif içicilik' dendiğini hatırlatan uzmanlar, yanmakta olan bir sigaranın dumanının 3'te 2'sinin, içen kişinin asla akciğerine ulaşmadığını, sigara içmeyenlerin de soluduğu havaya karıştığını vurguluyor. Uzmanlar, ayrıca bu dumanın, sigarada süzülmeyip direkt havaya karıştığı için içerdiği zehirli maddeler açısından daha zengin olduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlar, pasif sigara içiciliğinde, akciğer, meme, rahim ağzı ve kan kanserlerinin yanı sıra bronşit, amfizem, kalp krizi gibi her türlü hastalığın artmış oranda görüldüğünü bildiriyor. Sigarayı bırakmanın, bir insanın, 'sağlığıyla ilgili verdiği en kazançlı kararlardan birisi' olduğunu belirten uzmanlar, "Sigara bırakıldıktan bir yıl sonra koroner kalp hastalığı riski yüzde 50 düşer. 15 yıl sonra ise koroner kalp hastalığına bağlı ölüm riski hemen hemen içmeyenlerin seviyesine iner. 10 yıl sonra akciğer kanserinden ölüm riski yarı yarıya düşer. Ayrıca, akciğer fonksiyonları hiç sigara içmeyenlerinkine yaklaşır. 20 yıl sonra ise sağlık açısından, hiç sigara içmeyen birisiyle neredeyse aynı duruma gelinir" diyorlar. Müptelaların yüzde 75'inin sigarayı bırakmak istediğini, yüzde 30'unun ise en az 3 ciddi bırakma girişimi olduğunu söyleyen uzmanlar, sigarayı kendi başına bırakmanın oldukça zor olduğunu, yüzde 4 olan bu oranın, profesyonel yardım aracılığı ile yüzde 45'lere kadar yükselebildiğini kaydediyor.

False