GeriKadın Sağlığı Kekemeliğin nedeni psikolojik değil genetik
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Kekemeliğin nedeni psikolojik değil genetik

"Küçük yaştaki kekemelik tedavi edilmezse kalıcı olabiliyor"

Psikolojik baskı iyileşme sürecini uzatabilir Anadolu Üniversitesi Engelliler Entegre Yüksekokulu Müdürü Prof.Dr. Ahmet Konrot, kekemeliğin düşünülenin aksine psikolojik değil genetik nedenlerden kaynaklandığını söyledi. Prof.Dr. Konrot, kekemeliğin okul öncesi çocuklarda rastlanan bir dil ve konuşma bozukluğu olduğunu belirterek, bu rahatsızlığa üç, beş yaşları arasındaki çocukların yüzde 15'inde rastlandığını kaydetti.Belirtileri Konuşmanın normal akışında 'ses, hece, kelime tekrarı, sesi hiç çıkaramama' gibi kesintilerin meydana gelmesinin kekemeliğin belirtilerinden olduğunu anlatan Konrot, çocuktaki 'sağa-sola ve ileri-geri sallanma, çeneyi geriye atma, gözlerde şiddetli kayma' gibi sorunların da ileri derece kronik kekemeliğin göstergeleri niteliği taşıdığını söyledi.Sağ ve sol yar küreler uyuşamıyor Konrot, ailelerin kekemeliği çeşitli olaylar karşısında çocuklarının yaşadığı şiddetli korkudan kaynaklanan psikolojik travmaya bağladıklarını belirterek, şöyle konuştu: "Kekemelik düşünülenin aksine psikolojik değil, genetik nedenlerden kaynaklanıyor. Beynin sağ ve sol yarı kürelerindeki çeşitli işlevlerin aksaması kekemeliğe neden oluyor. Ancak, konuşma sorunu çevresi tarafından fark edilen çocuğun, üzerinde hissettiği psikolojik baskı nedeniyle iyileşme süreci uzayabilir... "Bu durum çocuğun üzerinde daha fazla ruhsal baskıya neden olabilir. Aileler çocuklarında konuşma sorunu saptadıklarında yaklaşık altı ay kendi halinde düzelmesini beklemelidirler."Nüfusun yüzde 1'inde görülüyor Prof.Dr. Konrot, kekemeliğin nüfusun yüzde 1'inde görüldüğünü belirterek, pek çok çocuğun okul döneminde bu rahatsızlıktan kurtulduğunu söyledi.Tedavi edilmezse kalıcı olabilir Son yıllarda tedavide yaygın olarak 'Lidcombe Erken Dönem Kekemelik Programı' uygulandığını bildiren Konrot, programda aile ve çocuğun birlikte katılımının esas olduğunu kaydetti. Prof.Dr. Konrot, kekemeliğin görüldüğü okul öncesi çocukların yüzde 80'inde söz konusu rahatsızlığın kendiliğinden iyileştiğine işaret ederek, şöyle devam etti:Baskı, rahatsızlığı olumsuz etkiliyor "Dil ve konuşma gelişiminin ilk dönemleri olan üç, beş yaşlarında ortaya çıkan kekemelik, tedavi edilmezse kalıcı olabilir. Çocuğun yapamadığı bir şey için üzerine giderek baskı kurmak rahatsızlığı olumsuz etkiler. İlerleyen yaşlarda onarılması güç psikolojik etkiler yaratabilir. Bu kişilerin bilincinde iş korkusundan eş korkusuna kadar korku kavramıyla örülmüş bir iç dünyaya yol açılabilir."

False