Verem en çok Marmara'yı vuruyor

Sağlık Bakanlığı Verem Savaş Dairesi Başkanı Emel Kibaroğlu, verem hastalığına karşı, Sağlık Bakanlığı'na bağlı 272 dispanser ve 22 göğüs hastalıkları hastanesinde mücadele ettiklerini söyledi. Veremle mücadelenin 1995 yılından beri çok ciddi olarak yürütüldüğünü anlatan Kibaroğlu, ''Hasta oranı sürekli düşüş gösteriyor. Bunda en büyük neden, birçok ülkede uygulanmayan ücretsiz ilaç ve tedavinin, Türkiye'de 1950 yılından beri uygulanıyor olması'' dedi. Kibaroğlu, Türkiye'de her yıl yüz bin kişiden 25-26'sında verem hastalığının ortaya çıktığını; amaçlarının, 6 yılda ABD ve Batı Avrupa'yı yakalayıp, hastalığın görülme oranını yüz binde 20'nin altına düşürmek olduğunu ifade etti. Türkiye'de 2003 yılında verem nedeniyle 600 civarında ölüm olayı meydana geldiğini, Marmara Bölgesi'nin ise yüz binde 36-38 oranıyla hastalığın en fazla görüldüğü bölge olduğunu kaydeden Kibaroğlu, şöylekonuştu: ''Bir bölgede verem mikrobu almış insanlar fazlaysa o bölgede oranbir süre daha yüksek çıkar. Marmara Bölgesi 30 yıldan beri birinci sırada. Bu yüzden, ne yaparsanız yapın, hastalık oranının birden bire düşmesi mümkün değil. Buna göre, verem hastalığının en fazla Marmara Bölgesi'nde görülme nedenleri olarak, hastalığın tarihsel uzantısı, nüfus yoğunluğunun fazlalığı ve göç diyebiliriz.''Hastalıkla mücadelede başarı oranıKibaroğlu, Türkiye'de hastalıkla mücadelede başarı oranının yüzde 81 olduğunu belirterek, ''Türkiye'nin altyapısı iyi. Dört-beş yıl içinde başarı oranını yüzde 90'lara çıkarabileceğiz. Bu amaç için laboratuvar imkanlarını artırıyor ve derneklerin desteğini alıyoruz'' dedi. Hastaların bir-iki aylık tedavi sonrasında şikayetleri geçince tedaviyi bırakmasını, veremle mücadelede en büyük engel olarak gösteren Kibaroğlu, hastalığa yakalananlara şu tavsiyelerde bulundu: ''Hasta, hastalığın kronikleşmemesi için en az altı ay süren ilaç tedavisine uymak zorunda. İlaçla tedavide, yüzde yüze yakın tedavi şansı var. Evde hasta varsa, diğer aile bireylerinin de kontrol yaptırmasında yarar var. Verem, kesinlikle utanılacak bir hastalık değil.''