GeriKadın Sağlığı Kocakarı ilaçları okullu oluyor!
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Kocakarı ilaçları okullu oluyor!

"Zeytinburnu Belediyesi, halk arasında 'kocakarı ilacı' olarak nitelenen şifalı bitkilerin bilimsel bir süzgeçten geçirildikten sonra halkın kullanımına sunulmasını sağlamak amacıyla 'Geleneksel Tıp Enstitüsü' kuruyor."

Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, gerek Türkiye´de, gerekse dünyada doğruluğu çeşitli tartışmalara konu olan halk hekimliğinin, daima cazibesini koruduğunu ve bu metodun, modern teknolojiyi kullanan hekimlerin dikkatini çektiğini söyledi.Geleneksel tıbba konu olan şifalı bitkilerin Türkiye´de bol miktarda bulunduğunu ve halk asında da kullanımının yoğun olduğunu dile getiren Aydın, şöyle devam etti: 'Biz de, Merkez Efendi ve Halk Hekimliği Derneği´nin girişimi ile bir enstitü kurulması için çalışmalara başladık. Bu enstitünün kurulmafikri aslında Merkez Efendi´den çıktı. Merkez Efendi, Zeytinburnu´nda 40 yıl yaşamış bir halk hekimi ve halen kabri ilçede. Onun yaptığı mesir macunundan yola çıkarak, ilçede 3 yıldır ´Merkez Efendi ve Halk Hekimliği Günleri´ düzenliyorduk. Bu işi bir adım daha ileri götürmek istedik. Geleneksel tıbbımıza ait birikimlerin kulaktan dolma bilgilerle değil, bilimin süzgecinden geçirildikten sonra kullanılmasını istedik. Amacımız, Türkiye´de yıllardır süregelen geleneksel tedaviyle, doktor reçetesine dayalı yöntem arasındaki tartışmalara son vermek.'Aydın, İstanbul´da şifalı bitki satan çok sayıda aktar bulunduğunuhatırlatarak, bunların bilimsel temelden yoksun olduğunu ileri sürdü. Şifalı bitkiler tüketilirken Geleneksel Tıp Enstitüsü´nün, denetim mekanizması işlevi göreceğini belirten Aydın, 'Enstitü, patent veren bir merkez değil, bilimsel araştırmaların yapıldığı eğitim mekanı olacak' dedi.Aydın, Geleneksel Tıp Enstitüsü´nün merkezinin Yenikapı Mevlevihanesi olacağını ve buranın devrine ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğü ile görüşmelerin devam ettiğini de belirterek, proje tamamlandığında, tarihi mevlevihanenin bilim ve kültür yuvası haline geleceğini bildirdi. Çalışmaların başarıya ulaşması için başta İstanbul Üniversitesi (İÜ) olmak üzere diğer tüm üniversitelerden de destek isteyen Aydın, enstitünün kurulmasını İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Ayten Altıntaş, Prof. Dr. Ali İhsan Taşçı, Gazi Üniversitesi´nden Prof. Dr. Ekrem Sezik´in de aralarında bulunduğu çok sayıda bilimadamının desteklediğini söyledi.Şifalı bitkiler parkı da olacakAydın, 'Bu projenin Türkiye´de bir ilk olacağını' da vurgulayarak, şöyle devam etti: 'Şifalı bitki denince akla ilk Zeytinburnu gelecek. Enstitü´nün yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte şifalı bitkilerparkı yapıyoruz. Bu park Merkez Efendi´de kurulacak. Parkta şifalı bitkiler numune olarak yetiştirilecek. Bu konuda eğitim yapan kişiler şifalı bitkileri yerinde araştırabilecek. Park bir nevi araştırmacılara pratik yapma imkanı sunacak.'Murat Aydın, enstitü kurarak mesir macununu Manisalıların elinden almayacaklarını ifade ederek, 'Mesir macununu dünyaya tanıtmak için İstanbul şart. Biz buna öncülük etmiş olacağız' dedi.Halk ilaçlarından seçmelerEdinilen bilgiye göre, bazıları bilimsel olarak ispatlanmasa da, şifalı bitkiler halk tarafından öksürükten basura, kireçlenmeden romatizmaya kadar pek çok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Bunlardan bazıları şöyle:-Arı sokması; bir demet maydanoz dövülerek, arının soktuğu yere sarılır veya sarımsak sürülür. -Astım; 40 gün güvercin yumurtası çiğ olarak aç karına içilir. -Burun kanaması; yumurta kabuğu yakılarak kül haline getirilir, kanadığı zaman burna çekilir. -Basura karşı; her sabah sarımsak sürülür ya da yabani güllerin orta kısımları kaynatılarak çay gibi içilir. -Kabakulak; hastaya kırmızı helva yedirilir, kabakulak olan yere tava karası sürülür. -Karın şişliği; kepek ve sirke karıştırılarak ısıtılıp karına bağlanır. -Kireçlenme; kireçlenme olan yere balık yağı sürülür. -Kulak sancısı; kulağın içinde bir damla pırasa suyu akıtılır. -Saç uzaması ve dökülmesi; ilkbaharda asma dalları kırılarak damlayan suları şişede toplanır ve bununla baş yıkanır. -Sıtma; kırlarda yetişen ve adına 'sıtma otu' verilen küçük pembe çiçekli bitki kaynatılır ve çay gibi içilir.

False