Doğum kontrol haplarında son dönem

Bu değişikliklere bağlı olarak psikolojik yapıları, hareketleri ve davranışlarında bir takım değişiklikler gerçekleşir.Uzmanlar zaman zaman dışarıdan verilmesi zorunlu olan hormonlara en iyi örnek olarak doğum kontrol haplarını görüyorlar.Kadın vücudunun ergenlik döneminden itibaren salgılamaya başladığı östrojen ve progesteron hormonları, 'kadınlığı' sağlayan en önemli hormonlardır. Östrojen hormonu, kadın vücut tipinin gelişiminde en etkili hormondur. Kalça yapısı ve göğüslerin gelişimi, östrojen sayesinde gerçekleşir. Progesteron ise, hem rahimin gebelik için hazırlanmasını sağlar, hem de gebelikte çok etkili olan bir hormondur. Kadınların hormon düzeylerinin bir ay içinde gösterdiği değişikliklere bağlı olarak psikolojik yapıları, hareketleri ve davranışlarında da bir takım farklılıklar gerçekleşir. Adet döneminin ilk günlerinde östrojen oranı artarken, yumurtlama döneminden sonra progesteron hormonu devreye girer. PMS (premenstrüel semptom), gerginlik, göğüslerde dolgunluk, sıkıntı hissi, konsatrasyon bozukluğu, sinirlilik gibi adet öncesi dönemde yaşanan şikayetlerin sorumlusu o dönemde vücutta yüksek dozda salgılanan progesterondur. Adet gördükten sonra progesteron seviyesi düşer ve bu şikayetler ortadan kalkar.Doğal hormonlara benziyorlar Hormonların kadın sağlığı açısından önemine dikkat çeken Marmara Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Erenus, zaman zaman farklı amaçlarla kadınların dışardan hormon aldıklarını belirterek şunları söyledi: 'Vücuda dışarıdan verilen hormonların en iyi örneği doğum kontrol haplarıdır. 45 yıldır tüm dünyada 60 milyona yakın kadın tarafından kullanılan bu haplar, östrojen ve progesteron hormonlarını içeriyor. Haplar ilk çıktığı yıllarda, bugünkü yeni nesil haplara oranla daha yüksek dozda hormon içeririyordu. Son yıllarda içerdikleri hormon miktarı azaltıldı ve vücuttaki doğal hormonlara benzer etkiler gösteren yeni hormonlar geliştirildi. Hapların yan etkilerine ilişkin toplumda varolan korkular, eski dönemlerden kalma. Oysaki yeni nesil haplarda hormonların dozu geçmiş dönemlere oranla daha düşük ve yan etkileri de çok daha az.'Anemiyi azaltır Prof Dr. Mithat Erenus, doğum kontrol haplarına verdiği önemi şu sözlerle açıkladı: 'Rahim kanserini yüzde 50, yumurtalık kanserini yüzde 40-50 oranında azaltması doğum kontrol haplarının en önemli faydalarındandır. Ayrıca haplar, kansızlığı da azaltır. Doğum kontrol hapı kullanan kadınlar, daha az miktarda ve daha az gün adet görürler. Bu da ülkemizde çok fazla görülen aneminin yani kansızlığın daha az görülmesini sağlar. Hap kullanan kadınlarda dış gebelik görünme oranı çok azdır. Haplar, yumurtalık kistlerini de engeller. Hap kullananlarda PID dediğimiz ltihabi hastalık daha az görülür. Hapların bir takım yan etkileri söz konusu olabilir. Ancak düşük dozlu hap kullanan kadınlarda bu yan etkiler yok denecek kadar azdır.' (KELEBEK)