GeriKadın Sağlığı Şifalı bitkiler 1
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Şifalı bitkiler 1

"Şifalı otlar bir çeşit bitkisel ilaçlardır. çünkü insanların organizmalarını etkileyen birçok hastalığın çaresi bu bitkilerde gizlidir. B ve C ile başlayan şifalı bitkiler:"

Badem (Prunus Amygdalus-Amydalus Communis)

Tatlı ve acı çekirdekli olmak üzere iki türü vardır. Acı olanı çok zehirlidir. Altmış tanesi yetişkin bir insanı öldürmeye yeterlidir. Tatlı bademyağı ise zehirsizdir. Acı badem yüzde 50, tatlı badem ise yüzde 65 oranında yağ ihtiva eder. Ayrıca tatlı bademde E vitamini vardır.
Badem, ilaç olarak cinsel güçsüzlüğe karşı kullanılır. Böyle durumlarda bir ay süreyle yemeklerden sonra yirmi adet tatlı badem yemek gerekir.

Bademyağı başlı başına bir ilaçtır. Yumuşatıcı etkisi olduğundan küçük çocukların kabızlığını gidermek için bir kahve kaşığı kullanılırsa iyi sonuç alınır. Hem iç organlar için hem de cilt için çok faydalıdır. Yaralara sürüldüğünde acıyı dindirir.

Bakla (Faba Vulgaris)

Baklagillerden yurdumuzda çok iyi tanınan tazeyken kabuğuyla, kuruyken taneleri pişirilerek yenen hazmı kolay ve besleyici bir bitkidir. Bakla çiçekleri toplanıp gölgede kurutulduktan sonra kapalı kutularda saklanır. Çay gib ihaşlanıp içilirse vücuttaki zehirleri atar, idrar söktürür. Taş düşürür. Ayrıca lumbago, romatizma, siyatik ve dolama için de yararlı bir bitkidir.

Ballı Baba (Lamium Album)

Yol kenarlarında, çalılıklarda, duvar diplerinde, kuytu yerlerde yetişir. Mayıs ve haziran aylarında çiçek açar. Yaprakları ısırgana benzer.
Ballı baba ezilerek suyu çıkarılır. Bu su, rahim iltihap ve kanamalarına, beyaz akıntıya ve prostat hastalıklarına karşı kullanılır. Çiçeklerinden yapılan çay uykusuzluğa çok iyi gelir.

Ballı baba ayrıca mide ve bağırsak rahatsızlıklarına iyi geldiği gibi tükürüğü çoğaltıcı özelliğe de sahiptir. İlkbaharda içilecek ballı baba çayı kanı temizler, vücuda rahatlık verir.

Diğer bir ballı baba çeşidi olan sarı ballı baba ise idarar yolları hastalıklarına, öksürük ve boğmacaya karşı kullanılır.

Bamya (Hibiscus Esculentus)

Yaprakları asma yaprağına benzeyen, hepimizin bildiği ve severek yediğimiz bamya, aynı zamanda çok da şifalıdır. Bamya, sindirim sistemini düzenler, bağırsakları yumuşatarak kabızlığı önler.

Beş Parmak Otu (Petintilla Aurea-Potentilla Anserina) Kaz Otu-Gümüş Otu

Bahçelerde, tarlalarda ve fundalıklarda yetişir. Bu bitkinin rozet şeklinde toplanmış gümüş rengi yaprakları vardır. O nedenle gümüş otu da denir.
Yaprakları temmuz ve ağustosta toplanıp kurutulur. Beş parmak otundan yapılan sıvı ile ılık gargara yapılırsa ağız ve boğaz iltihapları yok olur. Beş parmak otu şurubu ishali yok eder. Mideye ve kan dolaşımı rahatsızlıklarına iyi gelir.

Ayrıca böbrek rahatsızlıklarına karşı kullanılır. Şeker hastalığına karşı da beş parmak otunun böğürtlen yaprağı, yaban mersini ve fasulye kabuğu ile karışımına karanfil ilave edilerek kullanılması tavsiye edilmektedir.

Biber (Cupsicum Annuum)

Biçimine, rengine ve tadına göre sivri, dolmalık, yeşil, kırmızı biber gibi çeşitli adlar alır. Bibere acı olma vasfını veren Capsaicin adlı bir maddedir. Bu maddenin bir gramı bir ton suyu acılaştırmaya yeterlidir. Bu madde mide suyunun oluşumunu ve kan dolaşımı sağlar.

Biber bol miktarda A ve C vitamini içerir. O nedenle C vitaminin eksikliğinde kullanılır.
Eklem yerlerine oğuşturularak sürülürse kan deveranını hızlandırır. Romatizma ve eklem yerleri ağrılarını dindirir.

İştahsızlığa karşı etkilidir. Mide salgısını çoğaltır.

Önemli Not: Çok miktarda yenilen biber hem zehirlenmeler neden olur hem de mide ve bağırsak tahrişlerine yol açar. Halsizlik ve mide bulantısı oluşturur. Ayrıca karaciğer ve böbrek rahatsızlıklarına da neden olabilir. O nedenle az ve seyrek yenirse yararlıdır.

Biberiye (Rosmarinus Officinalis)

Fundalıklarda ve çalılıklarda bol miktarda yetişir. Biberiye çayı, mide ve abğırsak rahatsızlıklarına iyi gelir. Safra kesesi salgısını çoğaltır. İştahı arttırır. Krampları giderir. Merhem haline getirilerek vücuda sürülürse cildi güzelleştirir, kırışıkları giderer. 2 gram kurutulmuş biberiye yaprağı ve çiçeği bir tas rahatsızlıklarına, mide ve bağırsak gazlarına iyi gelir. Regl düzensizliklerini önleyicidir. Bu çayla saçlar yıkandığında gürleşir. Vücut yıkandığında güzelleştirir, pürüzsüz hale getirir. Ezilerek elde edilen sıvı zehirlenmelere karşı kullanılır. Ayrıca sırta sürülürse omuriliği kuvvetlendirir.

3 damla biberiye yağı kesme şekerin üzerine damlatılarak yenirse, krampları, mide ve bağırsak gazlarını giderir. Biberiye çiçekleri ekmek ve tereyağı ile birlikte yenirse kanı temizler.
Önemli not: Biberiye yapraklarında çok az da olsa zehir vardır. Biberiye çayı günde sadece bir fincan içilebilir.

Bira Mayası (Leyure De Biere)

Bitkilerin küfler sınıfındandır. Hazımsızlık ve bağırsak zorluklarına karşı etkilidir. Ayrıca bağırsaklarda çürüyen besinlerin oluşturduğu zehirli maddeleri zararsız hale getirir. Bağırsak iltihabı, ishal ve çıbanlara iyi gelir. İki üç kahve kaşığı bira mayası bir bardak suya karıştırılarak günlük olarak tüketilebilir.

Böğürtlen (Rubus Fructicosus)

Ormanlarda, çalılıklarda, fundalıklarda yol kenarlarında kendi kendine yetiştiği gibi bahçelerde de yetiştirilir. Böğürtlen yaprakları içeriği oluşmadan toplanıp gölgelikte demetler halinde kurutulur ve bundan yapılan şurup kanı temizler, öksürüğe, şeker hastalığına, dizanterive ishale iyi gelir. Ayrıca yaprakları suda kaynatılıp bu su ile ağız çalkalanırsa anjin, boğaz nezlesi, ağız yaraları ve diş etleri iltihaplanmasına iyi gelir. Böğürtlen yaprakları çiğnenirse dişeti kanamaları durur.

İdrar söktürücü, tansiyon düzenleyici, göz zafiyetini giderici, mesane taşı düşürücü özellikleri vardır.

3 kahve kaşığı kurutulmuş böğürtlen yaprağı, 1/8 litre suda iyice kaynatılır. Bu çaydan günde iki fincan içmek yararlıdır.

Ceviz ve Ceviz yaprağı (Juglans regia)

Cevizin yeşil, ham meyvelerinde bol miktarda C vitamini vardır. Örneğin; bir meyve içinde 1.5 gram gibi çok yüksek oranda C vitamini vardır ayrıca B vitamini de içerir.

Ceviz yapraklarının kaynatılması ile elde edilen sıvının içine batırılan temiz bir bez parçası göz üzerine konursa, göz iltihaplanmalarını önler. Nasırlar üzerine sürülen ceviz yaprağı bunların zamanla yok olmasını sağlar. Ceviz kökünden diş ağrısını önleyici bir sıvı elde edilir. Taze dallarının kabukları, meyvelerinin kabukları ile karıştırılıp kaynatılırsa mideyi kuvvetlendirir.
Yaprak ve kabukları kanı temizler, kronik mide ve bağırsak nezlesine, gut ve romatizmaya iyi gelir. Kronik egzamayı tamamen yok edicidir. ½ kg. Kuru ceviz yaprağı 1.5 litre suda 1 saat kaynatılır. Banyo suyuna ilave edilir. Bu su ile sadece ayaklar yıkanırsa ayak terlemesini önler.

Ceviz yapraklarından yapılan çay iştahı açar, mideyi kuvvetlendirir. Boğaz hastalıklarına iyi gelir.

Yeşil ceviz meyvelerinin kabukları kaynatılarak içildiğinde erkeklerde cinsel gücü arttırır.
Son araştırmalar eskilerin aksine cevizdeki yağın kolestrolü yükseltmeyip düşürdüğünü ortaya çıkardığından, kalp krizinin önlemek için günde üç ceviz yemenin yararlı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca cevizin zekayı geliştirdiği de bilinmektedir.

Civan Perçemi (Achillea, Mille Folium) Kaysum-Bin Yaprak Otu-Kandil Çiçeği

Papatya gibi Cham-Azulen adlı bir aktif madde ve Achillein ihtiva eder.

Civan perçemi vücudu kuvvetlendirir. Karaciğer, böbrek, mesane hastalıkları ve basura iyi gelir.
Ayrıca 25-30 gram civan perçemi çiçeği çay gibi haşlanarak içilirse, mideye, soğuk algınlığına ve sinirlere iyi gelir.

Romatizma, kızıl, kızamık ve yatak ıslatmalarının nedeni olan rahatsızlıklar ile mide ve bağırsak kramplarına karşı etkilidir.

Önemli not: Fazla miktarda tüketimi zehirleyici olduğundan doktor tavsiyesi ile olmalıdır.

Çalı Kavağı (Lavatera-Althafa Roser)

Taşlık arazilerde ve Akdeniz sahillerinde yetişir. Süt içinde pişirilen çalı kavağı yaprakları yenir. İçinde piştiği süt de içilirse verem hastalığına iyi gelir. Ezilen çalı kavağı yapraklarının suyu içilirse safrakesesi ve böbrek taşlarına, uykusuzluğa iyi gelir.

Ezilmiş çalı kavağı arı sokmalarında sokulan yere sarılırsa etkili olur. Zeytinyağı ile karıştırılarak elde edilen merhem yanıklara sürülürse şifa verir.

Çam Ağacı (Picea Excelsa)

Çam ağacının ihtiva ettiği aktif maddeler, solunum yolları hastalıklarına çok iyi gelmektedir. Çam filizleri bol miktarda C vitamini içerir. Mayıs ayında toplayarak yenirse kanı temizler.

5 adet yeşil çam kozalağı doğranır, bir kaba konarak üzerine su dökülür. 24 saat bekletilir. Sonra yarım saat kaynatılır. Elde edilen şuruptan günde üç kahve kaşığı içilirse, grip, nezle ve bronşitin oluşturduğu balgamın sökülmesinde etkili olur. Ayrıca 75 gram çam filizi akşamdan bir litre su içine bırakılıp sabahleyin kaynaatılarak on dakika dinlendirildikten sonra balla karıştırılarak günde iki kahve fincanı içilirse, astım, nezle, boğmaca hastalıklarına çok iyi gelir. Sıcak içilmelidir.

Çam dikeni, yumuşak dallar ve çam kozalağı ince doğranıp üzerine su dökülür. Yarım saat kaynatılarak elde edilen sıvı banyo yaparken kullanılırsa, romatizma, gut, cilt hastalıkları, sinirsel rahatsızlıklar ve soğuk algınlığına iyi gelir.

Çay (Camellia Sinesis- Camelia Assamica)

Çayın içinde bulunan fluorür maddesi düş çürümelerini önler. Ayrıca içinde kahvenin yarısı kadar kafein vardır. Sinirleri uyararak zihni açar. İçindeki maddeler, boğazda kuruluk yaptığı için öksürüğe iyi gelmez. Koyu çay ishali önler.
Mide ve bağırsak hazımsızlığını düzeltici etki yapmasına rağmen ideal tüketim zamanı yemekle veya yemek üzerine değil, öğün aralarıdır. Ayrıca çay, kasların gücünü ve böbreklerin idrar atımını arttırır. Ağır ateşli hastalıklarda sıcak şekerli çay rahatlatıcı etki yapar, kan dolaşımını düzenler. Çaya buruk tadı veren maddeler antioksidandırlar.

Çayır Papatyası (Bellis Perennis)

Çayırlarda, otlaklarda bol miktarda bulunur. Mart ve eylül ayları arasında açar. Çiçeklerinin suda kaynatılması ile elde edilen çay veya sıkılarak elde edilen çayır papatyası suyu, metabolizma bozukluklarına, soğuk algınlığına ve bağırsak iltihaplarına iyi gelir. Ayrıca çayır papatyası şeker hastalarına yararlı olup, karaciğer dostu diye de anılan bir bitkidir.

Çentiyane Çiçeği (Gentiana Lutea)

Genellikle dağlarda rastlanan Çentiyane çiçeği, sonbaharda toplanır. Kökü güçsüzlüğe, kalp, karaciğer ve dalak rahatsızlıklarına, iştahsızlığa, mide zafiyetine, mide asitlenmesine, mide yanmasına ve kansızlığa iyi gelir.

Önemli not: Çentiyane çiçeğinden yapılan ilaçlar kati surette yemeklerden yarım saat evvel alınmalıdır. Çentiyane çiçeği kökü yenirken önce hoş kokulu ve tatlıdır, sonra acılaşır. Bir gram çentiyane çiçeği kökü 20 litre suyu acılaştırabilecek niteliktedir.

Çilek (Fragaria Vesca)

Fundalıklarda, orman kenarlarında ve ormanlarda yetiştiği gibi ekimi de yapılır.

Çilek, vücudu serinletir, zehirlerden arındırır ve kanı temizler. Yapraklarından yapılan çay sağlık kaynağıdır. Çilek yaprağı çayı, erginlik sivilce ve çıbanlarını da yok eder.

Çilek, bol miktarda, A, B1, B2, C ve K vitamini, protein, şeker, meyve asidi, demir, fosfor, sodyum, kalsiyum ve potasyum içerdiğinden özellikle büyüme çağındaki çocuklar için çok yararlıdır.

Ayrıca kansızlık, sarılık ve bağırsak rahatsızlıklarına karşı etkilidir. İdrar söktürür, mesane taşlarının düşmesine yardımcı olur. Çilekten yapılan şuruf ve çilek çiçekleri yendiğinde ateşi düşürür. Donma vakalarında donan vücut kısımlarına sarıldığında iyileşmelerini sağlar.

Önemli Not: Çilek bazı kişilerde alerjik kaşınma ve kabartıya neden olur.

Bitki Dünyası

Şifalı Bitkiler 1

Şifalı Bitkiler 2

Şifalı Bitkiler 3

Şifalı Bitkiler 4

Şifalı Bitkiler 5


False