GeriKadın Sağlığı Her derdin dermanı meyve ve sebzeler
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Her derdin dermanı meyve ve sebzeler

"Meyve sebze deyince akan sular durmalı... Kalp hastalıklarından kansere, kolesterolden göz sağlığına kadar meyve ve sebzelerin vücudumuza sağlamadığı fayda yok."

Sağlıklı ve zinde bir hayat için ne meyveden, ne de sebzeden vazgeçmemek gerek. Mevsimine göre yenecek meyve ve sebzeler sağlık deposudur.Çocukken sebze sözcüğünü duymaktan bile nefret ediyordunuz. Anneniz tabağınıza sebze yemeğini koyarken sıkıntılı ve isteksiz bir tavırla yüzünüzü buruşturmayı hiç ihmal etmiyordunuz. Sonra da büyük bir olasılıkla pazarlıklar başlıyordu. Anneniz size sebze yemenizin gerekli olduğunu söyleyip, onun bu isteğini yerine getirirseniz sizi şu veya bu şekilde ödüllendireceğini tekrarlıyordu. Aradan yıllar geçti ve bu kez de siz çocuklarınıza sebze yedirme savaşına başladınız. Bilim adamlarının, beslenme uzmanlarının hiç bıkmadan usanmadan meyve ve sebze ile beslenmenizi önermelerinin çok önemli nedenleri var. Birkaçını sıralayalım: Kalp krizi ve felç geçirme olasılığını azaltırlarPek çok kanser türüne karşı etkili birer koruyucudurlarKanın basıncını düşürürlerKatarakt ve gözbebeklerinin bulutlanması gibi yaşlılıkta görülen göz hastalıklarını önlerlerSürekli olarak 'meyve ve sebzeler' diye bir sıralama yapmam bir rastlantı ya da sözün gelişi değil. Toprakta yetişen ürünlerden hangilerinin meyve, hangilerinin sebze sayılacakları yüzyıllardan beri tartışılıyor. Ondokuzuncu yüzyılda meyve- sebze tanımlaması bir çok ülkede dava konusu olmuştu. Ama işin içinden tam olarak çıkılamadığını da belirtelim. Ayrıca her ülkenin insanları meyve- sebze ayrımında farklı düşünebiliyor. Örneğin domates ile salatalık bazı ülkelerde meyve sayılıyor, bazılarında ise sebze sınıfına giriyor.MEYVE VE SEBZE KANSERE YAKALANMA OLASILIĞINI AZALTIRBundan yirmi yıl kadar önce, Amerikalı iki bilim adamı sadece ABD'de kanserden ölümlerin yüzde 35'inin beslenme faktörlerinden kaynaklandığını ileri sürdü. Bu açıklama, çeşitli sağlık kurumları ve kanserle savaş dernekleri ve kanser tedavi merkezlerinde büyük ilgi uyandırdı.Bu tahminin abartılı olduğu kesindi ama daha doğru beslenmenin, meyve ve sebze ağırlıklı bir beslenme programı uygulamanın kansere karşı etkili olacağı kabul edildi. O günden bugüne kadar çeşitli araştırma merkezlerinde yüzlerce çalışma yapıldı. Amaç meyve ve sebzelerin kanser bağlantısını ortaya çıkarmaktı. Bu tür çalışmalar, değişik beslenme alışkanlıkları olan çeşitli ülkelerde de tekrarlandı. Hangi meyve ve sebzelerin kişileri kanserin hangi türlerinden koruyabilecekleri uzun uzun araştırıldı. Varılan sonuç, gerçekten umut vericiydi. Ancak meyve ve sebze ile beslenmenin kanserden sizi yüzde yüz koruyacağını düşünmeniz yanlış olur. Kansere yakalanma olasılığının başka nedenlerden de kaynaklanabileceği unutulmamalı. Örneğin ailenizde kansere yakalanmış kişiler, sigara, alkol alışkanlığı, aşırı güneşlenme ve egzersiz yapmamak gibi. Seçtiğiniz mesleğin de rolü olabilir. Fakat her şeye rağmen, iyi bir beslenme programı, sağlıklı yaşamanın sigortasıdır.Yapılan son çalışmalar, meyve ve sebzelerin kanser türlerinin tamamına karşı bir koruyucu kalkan oluşturamadıklarını ortaya çıkardı. Hemen yüzünüzü buruşturmayın. Toprakta yetişen ürünlerin belli bazı türleri, değişik kanser türlerinden bizleri koruyabiliyorlar.ISPANAK VE NARENCİYE KALP HASTALIKLARINDAN KORURMeyve ve sebzelerin yararı sadece kanser türleriyle sınırlı kalmıyor. Çeşitli kalp ve damar hastalıklarından korunmanın yolu da sebze ve meyvelerden geçiyor. Öncelikle bu hastalıkların en önemli nedenleri sayılan yüksek kan basıncı ve kanda yüksek oranda kolesterolün de panzehiri, sebze ve meyvelerdir. Günde bir öğün meyve ve sebze yerseniz, bu hastalıklara yakalanma olasılığında yüzde 15 oranında bir azalma gözlenir. Meyve ve sebze tüketiminin sayısı arttıkça, hastalanma olasılığı da azalır. Bizleri kalp hastalıklarından korudukları ileri sürülen sebze ve meyveler: Ispanak, lahana, narenciye tür meyveler veya bunların sularıdır. Bir çok tıp adamının 'sessiz katil' diye adlandırdığı yüksek kan basıncı da, genellikle kendini belli etmediği için son derece tehlikelidir. İlaçlarla kan basıncını düşürmeye çalışmanın da her zaman iyi sonuç verdiği söylenemez. Kan basıncını kontrol altında tutabilmek için meyve ve sebze ağırlıklı bir beslenme düzeni uygulanmalı. Kandaki kolesterol miktarının azaltılması için de aynı öneri geçerli. Meyve ve sebze ağırlıklı beslenmenin kolesterolü nasıl düşürdüğü kesin olarak bilinmiyor. Fakat bu yiyecekler, doymuş yağ tüketimini azalttıkları için de dolaylı olarak yarar sağlıyor olabilirler.Koyu yeşil yapraklar göze iyi geliyorHalk arasında çok yaygın bir inanç vardır: Havuç yemenin gözler için çok yararlı olduğu söylenir. Ama gözlerin meyve ve sebzelerle olan ilişkisi bu kadarla kalmıyor. Düzenli olarak koyu yeşil yapraklı sebzeleri yiyen kişilerde yaşlılıkla bağlantılı katarakt ve bulanık görme gibi önemli hastalıklara yakalanma tehlikesi azalıyor. Bu iki hastalıktan da serbest radikallerin büyük ölçüde sorumlu olduklarını söyleyebiliriz. Koyu yeşil yapraklı sebzelerde bulunan iki madde, serbest radikallerin gözlere zarar vermelerini önlüyor. Atalarımız, binlerce yıl önce, buldukları sebze ve meyvelerle beslenmişler. Uygarlıklar geliştikçe, bu gerçek unutulmaya başlamış ve başka karmaşık besin maddelerini tercih etmeye başlamışız. Sağlıklı yaşamak için zamanı geri alıp, tarih öncesi dönemlere dönmenizi elbette tavsiye etmiyoruz. Ama meyve ve sebze ağırlıklı beslenme düzeninin sağlığımız açısından büyük önem taşıdığını artık biliyoruz.Kaynak: KELEBEK

False