GeriKadın Sağlığı Eski giysilerinize giremiyor musunuz?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Eski giysilerinize giremiyor musunuz?

"İş yerinde kaldığınız süre için de siz de sürekli oturuyor, hareket etmeden işlerinizi yetiştirmeye çalışıyor, öğle yemeklerini beğenmiyor hazır besinleri dışardan söyleyip yerinizden kalkmadan tüketiyor ve neden göbeğinizin büyüdüğünü merak ediyorsanız"

İş yerinde kaldığınız süre için de siz de sürekli oturuyor, hareket etmeden işlerinizi yetiştirmeye çalışıyor, öğle yemeklerini beğenmiyor hazır besinleri dışardan söyleyip yerinizden kalkmadan tüketiyor ve neden göbeğinizin büyüdüğünü merak ediyorsanız...Akşama doğru iyice yorulup enerjiniz kalmadığında kahve ile birlikte çikolata/kek hayalleri kuruyor kalçanızın her geçen gün daha da genişlediğini düşünüyorsanız nedenlerine birlikte bakalım.• Sabahları beş dakika daha fazla uyumak için kahvaltı etmeden işe yetişmek üzere kendinizi dışarı atıyorsanız,Kahvaltınızı simit, poğaça, börek gibi sadece karbonhidrat kaynakları ile geçiştirme yapıyorsanız,Daha öğle yemeği saatine saatler varken acıkma hissetmeye başladıysanız,• Canınız her sıkıldığında kendinizi şekerli abur cuburlar yerken buluyorsanız,• Yemekhanenizin veya yemek şirketinden gelen yemekleri beğenmiyor, her gün fast food ile dengesiz ve sağlıksız menülere eğiliminiz artmış ise,• Dışarıda yemek yerken seçimlerinizi doğru yapamama sebebi ile daha ya çok fazla midenizde şişlik hissediyor çalışma temponuz düşüyorsa ya da daha ofise gelmeden tatlı bir şeyler olsa da yesem diyorsanız,• Tüm öğlede sonra çay, kahve, bisküviler masanızdan ayrılmıyorsa,• İş yerinde çok yorulduğunuzu kendinize bahane ederek iş dışında herhangi bir fiziksel aktiviteniz yok ise,• Akşam eve geldiğinizde yüksek kalorili atıştırmalara devam ediyorsanız..DURUNNNN...Kilo aldınız, kilo almaya devam ediyorsunuz, diyetleriniz hep yarım kalıyor, kalçanız artık kocaman oldu. Bu hatalardan sadece birkaç tanesini bile çözerek bu gidişe dur diyebilir, sağlığınızı ve kilonuzu korumayı başarabilirsiniz.• Sabahları mutlaka en geç saat 10 kadar kahvaltınızı yapmış olun: Evden çıkman içeceğiniz bir bardak süt bile hayatınızda farklılık oluşturacaktır.• Su tüketiminizi arttırın: Su tüketimi böbrek fonksiyonları, kan dolaşımı, vücut ısı dengesi, besinlerin taşınması ve atık maddelerin atılması için çok önemlidir.• İş yerine gitmeden önce alışveriş yapın; Kuru meyve (kuru incir, kuru kayısı, kuru erik, kuru elma gibi), fındık, ceviz veya badem (günlük 1-2 avuç olacak şekilde), ayran, meyveli yoğurt, probiyotik yoğurt, buzlu çaylar, diyet bisküviler, kepekli galetalar..• Öğle yemeklerini dışarıda yemeyi tercih edenler; ızgara et/tavuk/balık yanında salata, yoğurt/ayran ve bir dilim esmer ekmek şeklinde planlayabilirler. İş yerinde ise, genellikle menülerde çorba bulunduğu için çalışan kişilerin yemeği beğenmeseler bile çorba tüketmeleri önemlidir.• Ara öğünlerini doğru şekilde yapmaya çalışın: Ara öğünler özellikle uzun süre aç kalmayı engelleyerek kan şekerinin düzenlenmesini, metabolizma hızının azalmasını önler. Böylece gün içerisinde konsantrasyon bozukluğu, uyku, yorgunluk gibi soruları azaltmış olursunuz. Özellikle saat 15-16.30 saatleri arasında şekerinizin düşerek acıkmanızı engellemek için; mümkün olursa kepekli galeta ile birlikte light karper peynir tüketebilirsiniz. Ara öğünlerin düzenli ve doğru besinlerle yapılması ana öğünlerde fazla besin tüketmenizi kesinlikle engelleyecektir.• Çay ve kahve tüketiminizi azaltmaya ve yoğunluğunu hafifletmeye çalışınız: çay ve kahvenin aşırı tüketilmesi; bazı vitamin ve mineral emilimlerini azaltabilmektedir. Ayrıca çoğumuz bu içecekleri şekersiz tüketemediği için 1 küp şeker yaklaşık 10 kaloriye denk geldiği düşünülürse aldığınız fazladan enerjinin yanında bir başka zarar da şudur : Sürekli şekerli çay içerek kan şekerinizi hızlı yükseltip ve ardından da hızlı düşüşlere neden olursunuz. Bu yükselmeler ve düşmeler neye sebep olur diyebilirsiniz. Vücuda çay şekeri gibi basit şekerler alındığı zaman insülin hormonu bu şekerleri hücre içine çekebilmek için sürekli uyarılır. İnsülin hormonunun sürekli uyarılması; hiperglisemi (kandaki şeker yüksekliği) ve hipoglisemi (kandaki şeker düşüklüğü) durumlarını meydana getirir. Her hipoglisemi durumunda siz açlık hissedecek ve başka atıştırmalar yapacaksınız. Bu şekilde yediğiniz abur cuburların sayısını sanırım hesap etmek zordur.• Tatlı kaçamaklarınızı tatlıya bağlayın: Genelde tercih edilmesi gereken tatlılar, sütlü ve meyveli tatlılardır. Sütlü tatlılar kalsiyum ve B vitaminleri açısından, meyve tatlıları da (elma tatlısı, ayva tatlısı gibi) vitaminler açısından zengindir. Çikolata, hamurlu tatlılar gibi çeşitlerin içeriğinde yağ ve şeker çok yoğundur. Dolayısı ile bu tip tatlıların aşırı tüketimi vücutta yağ olarak depolanmalarına neden olabilir.• Fiziksel aktiviteniz artmalı: Egzersiz, kemik yapısını korur. Ayrıca tüm kasların sürekli olarak oksijen almasını sağlayarak istenmeyen maddelerin daha rahat atılmasını, metabolizmanın hızını arttırarak günlük beslenmeden gelen kalorinin (enerjinin) daha rahat yakılmasını ve vücutta istenmeyen fazla yağların yıkılmasını sağlar. Bu yüzden iş yerinde sürekli oturarak çalışıyorsanız mutlaka arada sırada masanızdan kalkın ve dolaşın, merdivenleri kullanmaya çalışın, öğle aranız var ise kısa gezilere çıkın, ve egzersiz uzmanından yardım alarak ofis içinde size uygun aktiviteler önermesini isteyin.Tüm önerilerin, menü örneklerinin genel olduğu, zayıflamak isteyen kişilerin mutlaka beslenme uzmanından yardım alarak kendi cinsiyet, yaş, metabolizma,, kan testi sonuçlarına, çalışma saatlerine göre düzenlenmiş tamamen o kişiye uyarlanmış bir diyeti olması gerektiğini hatırlatmak isterim.Diyetisyen Şeyma TunaKaynak: www.kucukinsan.com

False