GeriKadın Sağlığı Diyetinizi suçlamayın vücudunuzu dinleyin
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Diyetinizi suçlamayın vücudunuzu dinleyin

"Herkesin vücut haritası farklıdır. Örneğin tiroit hormonu ya da demir eksikliği sorununuz varsa, herkeste mucizeler yaratan diyet, sizde hiç işe yaramayabilir."

Evrende farklı din, dil, ırk ve kültürden gelen milyarlarca insan yaşamaktadır. Kimi eş, kimi kardeş, kimisi arkadaş ya da akraba... Her biri farklı özellikler taşıyan farklı bireyler... Ancak bizleri ayıran belki de en önemli nokta, "genetik yapımızdır". Nasıl ki parmak izimiz bir başkasınınkinden tamamen farklı ise, vücut haritamız da diğerlerine göre farklılık gösterir.

Dolayısıyla herhangi bir diyet programına başlamadan önce kişinin beslenme hikâyesi dinlenmeli, sağlığı, yeme alışkanlıkları ve ailesindeki genetik rahatsızlıklar sorgulanmalıdır. İkinci olarak da belli klinik bulguların üzerinde durulması gerekmektedir. Bu bilgilerden hareketle, sağlıklı kilo kaybı ve kilonun korunmasında büyük ölçüde başarı sağlanabilir. Yani kişiye özel diyet reçetesi bu noktada çok önemlidir. Peki ya bunları ihmal edersek?

Kilo alıp vermemizde, vücudumuzdaki birtakım mekanizmalar önemli rol oynar. Bunların başında kan şekeri dengesi, kan depolarının düzeyi ve hormonal yapı (tiroit hormonunun işlerliği) gelmektedir. Bir kişi sağlıklı besleniyor ve buna rağmen kilo veremiyorsa sözünü ettiğimiz bu dengelerde sorun olabilir. İnsülin direnci, tiroidin iyi çalışmaması, düşük demir, B-12 düzensizliği, vücuttaki ödem, hormonlardaki düzensizliklere bağlı olarak kilo vermek zorlaşabilir.

İşte kilo vermeyi zorlaştıran sağlık sorunları

İnsülin direnci


İnsülin, kas ve yağ dokusunda glikozun kullanılmasını artırırken, karaciğerde fazla şeker depolanmasına yol açar. İnsülin direnci, insülin yokluğu demek değildir, vücutta insülin vardır. Hatta normal düzeyin üstünde salgılandığından şişmanlık da görülmektedir. Fakat kas, yağ, karaciğer dokusunda insüline karşı direnç vardır.

Megaloblastik anemi

B - 12 ve folik asit eksikliğinde oluşan anemidir. B - 12 ve folik asit, DNA gelişmesi için gerekli olan vitamin gruplarıdır. Bunların eksikliğinde DNA gelişimi yeterli olmaz, hücre yapılamaz. Kemik iliğinde alyuvar yapımı etkilenir ve anemiye yol açar. Bu alyuvarların ve bunların öncülleri normalden büyüktür; bunun için bu megalo ismi verilmiştir.

B - 12 sinir sistemi için gerekli bir vitamindir, eksikliğinde sinir sistemiyle ilgili sorunlar da çıkar. B - 12 ve folik asit takviyesiyle tedavi edilir.

Demir eksikliği anemisi

Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre hemoglobin değerinin erkeklerde 14gr / dl, hamile olmayan kadınlarda 12gr / dl'nin altına düşmesi, anemi olarak tanımlanır. Halsizlik, çabuk yorulma, baş ağrısı, baş dönmesi, çarpıntı, nefes darlığı, huzursuzluk anemiye ait genel bulgulardır. Demir eksikliğinde spesifik bulgular, tırnaklarda kolay kırılma, uzunlamasına kabarık çizgiler, düzleşme ve çukurlaşma, dil papillalarında düzleşme, yutma güçlüğü ve gastrik yakınmalardır.

Ödem

Ödem, vücutta sıvı birikmesidir. El ve ayaklarda, göz kapaklarında şişme görülür.

Ödem neden oluşur?

1. Böbrek hastalıkları,
2. Karaciğer hastalıkları,
3. Kalp hastalıkları,
4. Hormonal hastalıklar,
5. Damar tıkanıklıkları,
6. Nedeni bilinmeyen ödem: Genellikle genç - orta yaşlı bayanlarda görülür. Gerginlik, fazla kilo, karbonhidrat tüketimi, bol tuzlu diyet gibi nedenler ödeme yol açabilir. Tedavinin ilk şartı tuzu kısıtlamaktır. Doktor kontrolünde alınacak idrar söktürücü ilaçlar da şişlikleri azaltabilir.

Hipotiroidizm

Tiroit bezi boyunda yer alır, yaşamın ilk yılında beynin normal gelişimini sağlamada ve sonrasında gelişme sürecinde önemli rol oynar. Tiroit bezi, beynin enerji düzeyi metabolizmasında rol oynayan Tiroksin adlı bir hormon salgılar. Hipotiroidizm, bu hormonun yetersiz salgılanmasıdır. Tedavisi, L - Tiroksin maddesini içeren tiroid hapı ile yapılır.

Belirtileri nelerdir?

Halsizlik, çabuk yorulma,
Kalp atışlarının yavaşlaması,
Ses kalınlaşması, kısık sesle konuşma,
Kabızlık,
Terleme azlığı,
Guatr,
Adet düzensizliği,
Kas krampları.

Polikistik over sendromu

En sık 30 yaş altı kadınlarda görülen ve âdet düzensizliği, kısırlık, kıllanma, şişmanlık, kan şekeri düzensizlikleri ile yumurtalıklarda çok sayıda küçük kistler ile tanımlanmış bir hastalıktır. Hastaların yüzde 40'ı şişmandır. Genetik faktörlerin rol oynadığı hastalığın temelinde hipofiz bezinden salgılanan LH ve FSH hormonlarının anormal şekilde salınması yatar. Bu dengesizlik sonucu her ay yumurtlama olmaz. Polikistik over hastalığı, üreme çağındaki kadınların yüzde 3-10'unu etkileyen bir sorundur. Yüksek östrojen düzeylerine bağlı olarak rahim kanseri riski oluşturabilir.

Kahvaltıyı sakın atlamayın

Kahvaltı yapmadan güne başladığınızda, kolesterol seviyenizin yükselmesine zemin hazırlarsınız. Kahvaltıyı atladığınızda, gün içersinde daha fazla kalori almaya eğilimli olursunuz, böylece kilo artışınız hızlanır.

Yeşil çay insülini de dengeliyor

Yeşil çay, içindeki EGCG (Epigallokateşin Gallat) adı verilen kimyasal madde sayesinde kanser hücrelerinin gelişmesini önlüyor. Ayrıca bu maddenin vücutta insülin dengeliyici özelliği bulunmaktadır.

Kansere karşı zeytinyağı

Zeytinyağında bulunan oleik asidin, meme kanseri tetikleyicilerinden olan bir genin harekete geçmesini engellediği ortaya çıktı.


False