GeriKadın Sağlığı Zayıf obez misiniz?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Zayıf obez misiniz?

Zayıf obez misiniz?

"Yaşa ve boya göre tablo hesapları gibi belli kriterlerden sonra, son yıllarda vücut analizi yapan tartılar sayesinde zayıflık göreceli bir kavram olmaktan çıktı."

Önemli olan baskülde kaç kilo geldiğiniz değil, toplam ağırlığınızın bileşenleridir. Sağlıklı kiloda olup olmadığınızı anlamak için sizin yaş, boy, fiziksel aktivite ve cinsiyetinize göre sahip olmanız gereken yağ miktarı önemlidir. Bu aralığın üzerine çıkanlar ise obezite ile çoktan tanışmışlardır. Buna göre kilonuz normal olup kas kitleniz düşük, yağ kitleniz yüksek ise zayıf obez olabilirsiniz. Bu gibi vakaları, kliniğimize şişmanlama programı almaya gelen bazı danışanlarımızda da yaşamaktayız.

Zayıf obez misiniz

Çağımızda besinsel açıdan yetersiz, yüksek kalorili abur-cuburla karnımızı doyurarak sağlığımızı ciddi tehlikeye atıyoruz. Bu gidişe 'dur' denilmediği takdirde tablo çok korkunç; 2230 yılında dünya üzerindeki tüm yetişkinler maalesef 'obez' olacaklar. Obezitenin faturası da pek iç açıcı değil elbette ki, ölüm oranlarının son yıllarda ikiye katlanması ile obezite arasında bir ilişki olduğunu da hatırlatmak isteriz. Unutmayın aşırı kilolar, erken yaşlarda ölüme neden oluyor.

Peki vücut yağ analizi yapan bir tartınız yoksa ne yapacaksınız? Bu durumda en güzel değerlendirme şekli bel/ kalça oranı ölçümüdür. Bel kalınlığı ile hayatta kalma süresi arasında bir bağlantı kurmak ilk bakışta zor gelebilir. Ancak son yıllarda tıp dünyasında yapılan çalışmalar, bel kalınlığı ile hayat süresi arasındaki bağlantıyı açıkça gözler önüne serdi. Yani vücudun bel kesiminde fazla yağ birikmemiş olmalıdır. Belin kalınlığı, vücuttaki yağ miktarının bir göstergesidir. Unutmayın, bel çevresinde birikmiş yağlar, diğer bölgelerde örneğin kalçalarda ya da basenlerde toplanan yağa göre çok daha fazla sağlık riski taşımaktadır.

Buna göre bel kalınlığı erkeklerde 102, bayanlarda ise 88'den fazla olmamalıdır. Bel/ Kalça oranınız ise erkeklerde 1, bayanlarda 0,8'den büyük olmamalıdır. Bir kişinin kalp krizi geçirme riskini saptamak için klinik bulgular dışında, yukarıda anlattığımız antropometrik ölçümlerle de değerlendirmek mümkündür. Beden Kitle İndeksi denen boya göre kilonun değerlendirildiği, uluslar arası platformda kullanılan çok genel bir ölçüme eşlik eden bel/kalça oranı bulguları net bir bakış açısı çizebilmektedir. Yağlanmanın ölçülebildiği bir diğer yöntem de kaliper denen bir cihazla yapılan testlerdir, ancak bu profesyonellik gerektirmektedir. Bunun daha basit bir şekli ise 'çimdik yöntemi'dir. Göbek deliğinin yanını çimdikleyen bir erkek, dört santimden daha fazla, bir kadın ise iki buçuk santimden daha fazla deri tutamamalıdır.

Bu konuya Amerikalıların güzel bir sözü ile nokta koymak istiyorum. Unutmayın 'First on the lips, than on the hips'. Özetle damak zevkinize yenik düşüp, fazla kaçırmayın. Biri de bir, bini de bir diye düşünüp her şeyi kararında yemeye çalışın. Dudaklarınız arasındaki lokmalar bir bakmışsınız kalçalarınızda toplanmış ve kolay kolay da terk etmeye niyetleri yok. Önleyicilik tıbbın her alanında olduğu gibi beslenme biliminde de çok değerlidir, ciddi kilo ve yağ artışları olmadan tedbirinizi almayı öğrenmelisiniz.



Dyt. Berrin Yiğit

False