GeriKadın Sağlığı Menapoz Öncesi ve Dönemi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Menapoz Öncesi ve Dönemi

"Yumurtalıkların fonksiyonunun sona ermesiyle menapoz denilen hayat süreci başlar. Kadınlık hormonu olarak da adlandırılan östrojen yapımı durur, yumurtalıklarda yumurtlama gözlenmez ve kadın hormon eksikliğine bağlı bazı sorunlarla karşı karşıya kalır."

Östrojen hormonu üreme organları, kemikler, kalp-damar sistemi, beyin başta olmak üzere vücudun hemen her taratma da etkili olan bir hormon olduğundan yapımının durması kadınlarda eksikliğine ikincil gelişebilecek sorunlarında da birlikte getirebilir. Ülkemizde ortalama menopoz yaşı 46-52 yaşlar arasındadır. Kadının ortalama yaşama süresinin 70 yaş dolaylarında olduğu göz önüne alınırsa, hayatının 20 yıla yakın süresini menapoz döneminde geçireceği ortaya çıkar.

Bu dönem hastalık dönemi olarak algılanmamalıdır. Aksine kadının hayatının bu olgunluk dönemini daha uyumlu, aktif, zevkli ve mutlu geçirebilmesinin mümkün olduğu bilinmelidir. Bu dönemde hormon eksikliğine bağlı olarak ateş basması, terleme, uykusuzluk, halsizlik, çabuk yorulma, konsantrasyon eksikliği, sinirlilik, cinsel istek azalması, cinsel ilişkide ağrı, idrar problemleri ortaya çıkabilir ve kadının sosyal, psikolojik ve cinsel yaşantısını bozabilir. Ancak bu sorunların hepsinin aynı şiddette her kadında ortaya çıkmayacağı bilinmelidir. Menopozdaki kadınların hiç de azımsanamayacak bir kısmında bu belirtiler olmamakta veya çok hafif olarak ortaya çıkmaktadır. Öyleyse menopoz dönemini korkulan, kurtulunması mümkün olmayan bir sıkıntılar dönemi olarak görmenin bir anlamı yoktur. Ve ayrıca problemlerin fazla olması halinde kullanılacak ilaçlarla belirtilerin kısa sürede ortadan kaldırılması mümkün olduğu bilinmelidir.

Bu tip tedavilerde yumurtalıklarda yapılan hormonların benzeri hormonlar hasta için gerekli en az dozlarda kullanılarak sorunlar çözülebilmektedir. Östrojen eksikliği diğer taraftan kemiklerde kemik yapımı ile yıkılması arasındaki dengeyi yıkılma yönünde bozarak kemiklerin zayıflamasına yol açabilmekte kırık riskini arttırmaktadırlar. Bu risk özellikle kalça ve omurga kemiklerinde önem kazanır. Burada bilinmesi gereken menopozdan hemen sonraki kısa dönemlerde kemiklerin kırılacak kadar zayıflamayacağı gerçeğidir. Bu tip bir problemin ortaya çıkabilmesi için östrojen eksikliğinde kadının 8-10 yıllık bir dönemi yaşaması lazımdır. Demek ki ülkemizde hakim olan genel kanının aksine kemikler için hemen paniğe kapılmaya gerek yoktur. Burada kadının menopoz öncesi kemik kitlesini miktarı, beslenme alışkanlıkları, kemik kaybı yapacak başka hastalığının bulunup, bulunmaması, fizik aktivitesi, genetik yapısı ve kemik kaybı hızı belirleyici olmaktadır.

Bu faktörlerin olumlu olarak saptandığı kadınlarda bazen herhangi bir tedavi uygulanmadan takiple yetinilebilir. Östrojen eksikliğinin kadınlarda yaratacağı diğer bir risk kadınlarda kalp hastalıkları olasılığım arttırmasıdır. Bu hormonun damar ve kalp sistemi ile kan biyokimyası üzerindeki olumlu etkileriyle yumurtalıkların fonksiyon gördüğü dönemlerde erkeklere nazaran daha az arteriosklerotik kalp hastalığına yakalanmalarım sağlamaktadır. Menopoz döneminde ise östrojen eksikliğine bağlı olarak kalp hastalığı olasılığında artma oluşmaktadır. Özellikle bu sıralarda yükselen düşük dansiteli kolesterol risk artımı yapmaktadır.

False