GeriKadın Sağlığı 150 yıl yaşamak için...
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

150 yıl yaşamak için...

"Genç yaşlardan itibaren alışkanlık haline getirilmesi gereken doğru ve düzenli beslenme ile uzun yaşamak mümkün."

Şimdiye dek kaçınılmaz son yaşlılığı geciktirmek için neler yapmadık ki! Avuç dolusu paralar vererek satın aldığımız bakım kremleri yetmeyince, estetik ameliyatlar kaçınılmaz oldu. Yüzümüzü ve vücudumuzu zamana esir etmedik. Peki ya sağlığımızı? Kırkını aşıp da biraz aklı başına gelenlerimiz en fazla yıllardır vazgeçemediği sigarayı bıraktılar, doktoru artık yememesi gerektiğini söylediğinden kırmızı eti haftada bir güne indirdiler, akşamları birer kilometreyi aşmayan yürüyüşler yaptılar. Hepsi bu! Oysa genç yaşlardan itibaren alışkanlık haline getirilmesi gereken doğru ve düzenli beslenmeyle birçok hastalığı ekerde ederek, yüz yaşında bile dimdik ayakta kalabilmek mümkün. Dr. Aşkın Yücel'in vitaminler konusundaki savları hayli iddialı. Birçok besin maddesinde bulunan vücudun direncini arttırıcı, serbest radikallerin oluşumunu engelleyip, oksitlenmeyi azaltıcı vitaminleri çağın buluşu olarak değerlendiriyor ve ekliyor: İnsan ömrünün 150 yıl olması aslında çok kolay!Anti-oksidan nedir? Yaşamımız boyunca mükemmel işleyişine akıl sır erdiremediğimiz vücudumuz belli bir yaştan sonra ihanet eder ve toksin maddeler, cildin kolejen tabakasını tahrip eden serbest radikaller ve karbon monoksit gibi zararlı gazlar oluşturarak yaşlanma sürecini başlatır. Bitkilerdeki bazı vitaminlerin bu süreci azaltıcı etkisi vardır. Bir nevi vücuttaki paslanmayı giderirler. Hakkında uzun süredir araştırmalar yapılan, kongreler düzenlenlenen söz konusu vitaminler, geçtiğimiz yıllarda bir başlık altında toplanmış ve anti-oksidan (paslanmayı geciktirici) adını almıştır.Anti oksidanların tıbben etkisi kanıtlandıktan sonra kozmetik sektörünün bundan faydalanmaması kaçınılmazdı tabii. Birbiri ardına üretilen serbest radikalleri önleyici, zengin E vitamini içeren bakım kremleri anti oksidanların sadece beslenme yoluyla alınmasıyla ibaret olmaktan çıkarttı.Etkileri Vücudumuzun kendini tahrip etme özelliği olduğu gibi savunma mekanizmasından ileri gelen tedavi özelliği de mevcut. Bunu daha da pekiştiren ve dirençli olmamızı sağlayan besinler (özellikle vitaminler), bileşimindeki paslanmayı önleyici maddelerle serbest radikallerin ve toksinlerin oluşumunu engelliyor ve yaşlanmayı yavaşlatıyor.Daha da önemlisi başta kanser olmak üzere birçok hastalığın oluşumunu engelliyor. Vücudun hücre koruma sistemleri içinde önemli bir yere sahip olan anti –oksidanlar, bu görevi belirgin hücre hasarlarına yol açabilen maddeleri etkisizleştirerek gerçekleştirirler.Nelerde bulunur? Belirttiğimiz gibi A, C ve E vitaminlerinde bulunan anti-oksidanları gruplandıracak olursak;A vitamini: Koyu renkli yapraklı bitkiler, ıspanak, havuç.C vitamini: Turunçgiller, çilek, brokoli, lahana, patates, maydanoz ve çok sayıda meyve, sebze.E vitamini: Kuruyemişler, bazı bitkisel yağlar ve lifli yeşil besinler. Garantili güzellik için E vitamini. Uzmanlar, canlı, parlak, ışıl ışıl bir cilt için E vitamininin etkisinin inkar edilmemesi gerektiğini söylüyor. Bunun bilincinde olan kozmetik firmaları da zaten bu vitaminden çokça yararlanıyor. Hemen hemen her bakım kreminin içeriğinde yer alan E vitamini, cildin en alt hücrelerine kadar nüfus ederek erken yaşlanmayı önleyici, parlaklaştırıcı ve canlandırıcı bir etki yapıyor. E vitaminin marifetleri bununla da sınırlı değil. Amerikalı uzmanların yaptıkları araştırmalara göre; hava kirliliği ve sigaraya bağlı olarak tahrip olan hücrelerin yenilenmesin dede önemli bir yere sahip olan E vitamini aynı zamanda beyin ve bağışıklık sisteminin yenilenmesinde de son derece etkili. Arizona Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırmaya göre ise E vitamini verilen hayvanların akranlarına göre daha genç göründükleri ve daha uzun ömürlü oldukları kanıtlanmış. Bunun nedeni ise vitaminin, yaşlılılkla azalan bir protein çeşitinin yok olmasını engellemesi.Ne kadar alınmalı? Uzmanlar, hergün alınan sebze ve meyvelerin günlük anti-oksidan ihtiyacını karşılamadığında hemfikir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, vitaminden zengin sebze ve meyvelerden günde en az beş öğün yemek gerekiyor. Bu nedenle vitaminler hap olarak da alınabilir. Ayrıca düzenli beslenilse bile, bazı hatalı alışkanlıklar, vücudumuzdaki vitaminleri hızla tüketmekte. Sigara, aşırı alkol, stres bu etkilerin başında geliyor. İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre, en az iki yıl süreyle 200 ünite E vitamini alan kişilerin kalp ve damar hastalıklarına yakalanma risklerinin bu vitaminleri almayanlara oranla yüzde 41 daha az olduğu görülmüştür.Bunlar yaşlılığı durdurur Kahvaltılık tahıl: Yulaf, kara buğday gevreği, buğday ya da pirinç gevreğiSüt ürünleri: Soya sütü, gravyer, permesan peynirleri ve yoğurt.Ekmek çeşitleri: Kara ekmek, tahıllı ekmek, arpa, yulaf ve çavdar ekmeğiSebze, baklagiller: Brokoli, lahana, havuç, ıspanak, bal kabağı, domates, tere, bezelye, nohut, mercimek, semizotu, mısır, avakado, pırasa, soya.Tahıllar: Bulgur, esmer pirinç, basmati pirinci.Balık ve kabuklu deniz ürünleri: Somon, alabalık, barbunya, istiridye, karides, uskumru, kalkan.Meyve ve tatlılar: Kayısı, muz, kiraz, elma, çilek, pembe greyfurt, mango, kavun, karpuz, üzüm, dut, kuru meyveler, ceviz, badem, fındık.Alkolsüz içecekler: Çorbalar, çay ve yeşil çayAlkollü içecekler: Kırmızı şarapYağlar: ZeytinyağıBunlar yaşlandırır .Mısır gevreği, demirle zenginleştirilmiş tahıllar.Yağlı peynirler, demirle zengnleştirilmiş süt.Beyaz ekmek, bisküvi, turta, pizza..Beyin, böbrek, sosis, salam, füme jambon, .Kızarmış patates, cips, hormonlu sebzeler.Düdüklü tencerede pişirilmiş beyaz pirinç.Turna balığı, kılıç, ton, ançuez, köpek balığı, tuzlanmış balık..Şuruplu meyveler, reçel, çikolata, bal, dondurma, tereyağ, hindistan cevizi.Kahve, şurup, hazır çorbalar..Kristal şişelerde saklanan alkollü içecekler.Tereyağ, taze krema, margarin, kızartma yağları, doymuş yağlar.İdeal beslenme için Günde bir kez: Yeşil salata, sebze, tahıl, baklagiller.Günde iki kez: Çiğ sebze, kepek ekmeği, bir kadeh şarapGünde üç kez: YoğurtGünde beş kez: Meyve, çay, maden suyu, çorbaGünde 12 tane: Fındık ya da bademHaftada bir kez: Kırmızı etHaftada iki kez: Yağlı balıkHaftada üç kez: Yağsız balık, beyaz et, karaciğerHaftada üç dört kez: Çiftlik yumurtasıHaftada yedi kez: Soğan, sarımsak, mercimekİlkay Öztürkwww.sagliklikadin.com

False