Miniklerimizin Dev Dünyasında “Koronavirüs”

COVID-19 salgınının devam ettiği bu günlerde hem anne babalar hem de çocukları için hayat oldukça zor geçiyor. Hepimiz belirsiz ve zor bir süreçten geçiyoruz. Bu virüsle yaşamaya alışırken stresle baş etme stratejileri geliştirmemiz gerekiyor. Dünya genelinde ülkeler bu krizle farklı şekillerde mücadele ediyor.

Haberin Devamı

Her ülke, okulları nasıl ve ne zaman açacağı konusunda farklı bir aşamada. Ülkemizde online eğitime geçilmiş durumda. Ancak her belirsizlik kaygı yarattığı gibi üzerine birde okul stresi eklenince, ailelerde ve çocuklarda; sürecinden sonra okula başlamak her zaman stresliyken, evde geçen eğitim sürecinden ve kısıtlanan aktivitelerden sonra bu geçişin daha da zorlayıcı olması doğal ve beklenen bir sonuç. Dolayısı ile okula başlama konusunda ailelerin güçlü bir dirençle karşılaşmaları olası.

Kaygı da aynı virüs gibi bulaşıcıdır

Öncelikle yapılması gereken en önemli görev ailelerin kendi endişe ve korkularını yansıtmamalarıdır. Kaygı da aynı virüs gibi bulaşıcıdır. Aksi halde, çocuklar durumu tehdit edici ve başa çıkılamaz bir olay olarak algılayarak kaygıları artacaktır. Aileler, çocuklara var olan durumu yaşlarına uygun bir şekilde sebep-sonuç ilişkisi kurarak anlatmalıdır. Unutulmamalıdır ki çocuklar duyguları sünger gibi çekerler çevrelerindeki olaylara nasıl tepki verildiğine dikkat ederler ve çok iyi gözlemcidir. Eğer ki çocuğun çevresindeki yetişkinler aşırı kaygılı görünürlerse, çocukların da aynı oranda kaygıları yükselir. Eğer çocuk aşırı kaygılı ve endişeliyse, onların hislerini ifade etmelerine izin verilmesi gerekir onlara rehberlik etmek atılacak en doğru adım olacaktır. Koronavirüsü biz yetişkinler için bile bu kadar belirsizken çocuklar için çok daha bilinmez bir süreçtir. Çocukların dünyasında hastalıklar beraberinde kaybetme korkusunu getirirler.  

Haberin Devamı

Peki, ailelerin kendileri de sürece ilişkin kaygılı iken okula başlayacak çocuklarına yaklaşımları nasıl olmalı?

  • Virüsten korunmak için ve var olan kaygılarıyla nasıl başa çıktıklarını görmek için onlarla konuşun. Öncelikle çocuklarla yaptığınız konuşmalarda sakin ve proaktif olmaya özen gösterin. Ebeveyni olarak çocuğunuzun kaygılarını anladığınızı, bu kaygıların zamanla geçeceğini ve eğitim hayatında öğrendiklerinin kendisi için gerekli olduğunu vurgulayın.
  • Kaygıları dindirmeye çalışmak yerine bunları hissetmesinin normal olduğunu ifade edin, yalnız olmadığını onun gibi düşünen ve hisseden benzer kaygıları tüm ebeveyn ve çocukların farklı düzeylerde yaşadığını belirtin.
  • Çocukların yaşadıkları olumsuz duyguları güvenli ve destekleyici bir ortamda ifade etmelerine yardımcı olmak için oyun ve çizim gibi yaratıcı etkinlikler yaptırabilirsiniz. Örneğin, Koronavirüsü çocuğun çizmesi, sonrasında onu komik, çaresiz, güçsüz hale dönüştürmesi istenilebilir ya da bu virüsle baş edebilecek bir kahraman çizilebilir. Bu kahramanda olması gereken özellikler konuşulabilir. Örneğin maske takan, elinde sabunu olan bir kahraman olabilir. Aynı şekilde oyunlarında da korana virüsle mücadele ettiği ve onu yendiği bir kahraman rolünde olabilir.
  • Çocukların sorularını yanıtsız bırakmayın. Kendini güvende hissetmesini sağlayarak sorunlarla baş edeceği konusunda ebeveynleri olarak cesaretlendirin.
  • Virüsten korunmak için alınan önlemler tekrarlanmalı; alışkanlık kazanması adına günlük rutinin bir parçası haline getirilmelidir.
  • Çocuklarınızla çevrimiçi ortamda nasıl güvende olacakları konusunda açıkça ve dürüstçe konuşmalısınız. 
  • Çocuklarınızın medya ile temasını olabildiğince kontrol altına alıp onların yaşına uygun içeriklere erişimlerine özen göstermelisiniz. Sürekli olarak koronavirüs ile ilgili haberlerini izlemeleri sınırlandırılmalıdır. Eğer çocuk kendisine endişe verici bilgiler anlatıyorsa, bilgi zehirlenmesine engel olunmalı bu tür bilgilerin doğru olup olmadığı ebeveynlerle birlikte incelenmelidir. Sürekli bunun üzerine konuşmak kaygının yükselmesine neden olacağından bu gibi durumların en aza indirgenmesi gereklidir.
  • Onların somut dünyasında mikrobun, virüsün, ölümün ya da hayaletin nasıl bir somut bir tarifinin olmadığını unutmamak gerekir. Soyut kavramlar çocuklar için belirsizlik yaratır. Bu bakımdan somutlaştırmak kaygıları resim ve oyuna dökmek çocuklar için faydalı olacaktır. Bu süreçte hastalıklardan çok iyileşmeler ya da sağlıklı olmak için neler yapılabileceğinin üzerinde durmak daha etkilidir. Birçok mikrop ya da virüs olsa da kontrolün bizim elinde olduğu vurgulanmalıdır. Çünkü çocuklar en çok bunu duymak isterler.

Kişisel temizlikleri konusunda bilgilendirme yapılmalı

  • COVID-19 ve diğer hastalıklardan korumak için en iyi yollardan biri, düzenli olarak ellerini yıkamaya teşvik etmektir. Uygun bir dille, özellikle tuvalet kullanımı sonrası, yemekten önce veya öksürme, hapşırma gibi durumlarda en az 20 saniye sabunla ellerini yıkamaları konusunda bilgi verilmelidir. Bu, ilk olarak evde oyun ile canlandırma yaparak ve en sevdikleri şarkıyı söyleyerek veya dans ederek eğlenceli bir öğrenme ortamı yaratabilirsiniz.
  • Çocuklara öksürürken veya hapşırırken dirseklerinin içini kullanarak ağızlarını nasıl kapatacaklarını gösterebilir ve ateş, öksürük veya nefes darlığı hissetmeye başladıklarında durumu sizinle paylaşmalarını söyleyebilirsiniz.

Çocuğumun okula dönmesi güvenli mi?

Okullar, ancak öğrenciler için güvenli hale geldikten sonra açılmalıdır. Böyle bir dönemde açılacak okullarda düzen, daha önce alışık olduğunuz düzenden biraz daha farklı olacaktır. Okula geri dönme konusunda gergin veya isteksiz hissedebilirler. Bu konuda dürüst olun. Örneğin, okulda maske takmak gibi bazı değişiklikler yaşayabileceklerini anlatın. Ayrıca okuldayken arkadaşlarından ve öğretmenlerinden fiziksel olarak uzak durmak çocuklara zor gelebilir. Bu durum onları daha farklı bağ ve iletişim kurma yolları hakkında düşünmeye teşvik edebilirsiniz.  

Haberin Devamı

Çocuğunuz okula döndüğünde fiziksel sağlığını ve öğrenme sürecini kontrol etmenin yanı sıra, stres ve endişe belirtilerine de dikkat etmelisiniz.

COVID-19 çocuğunuzun ruh sağlığını etkiliyor olabilir. Çocuklarınızla, okulların tekrar kapanması gerekebileceğini önceden paylaşmak, ilerideki uyum sürecine hazırlıklı olmalarına yardımcı olacaktır.

Çocuğum korona virüs zamanı derslere adapte olmakta zorlanıyor onu nasıl rahatlatabilirim?

Tatilin bitmesi, online derslere adapte olmak ve sorumlulukların artması gibi nedenler, stresin alt yapısını oluştururken birde üzerine ondan beklenen okul performansının eklenmesi çocuğun adapte olma sürecini zorlaştırmaya neden oluyor. Öğrencilerin çalışma ortamını düzenlemesi ve okul materyallerinin hazırlanması adaptasyon sürecine olumlu katkılar sağlayacaktır. Çünkü bu, öğrenciyi psikolojik olarak okula hazırlayacak ve okulun açıldığı düşüncesine yaklaştıracaktır. 

Haberin Devamı
  • Serbest uyku ve yemek düzeni ile geçen yaz tatilinin sonlarına doğru öncelikli olarak uyku ve yemek düzeni oluşturulmalıdır. 
  • Çocuğunuzla ilgili neye odaklanırsanız, o artar. Sürekli yanlışlarına ve eksiklerine odaklanmak yerine, onun çabalarına ve olumlu yönlerine odaklanın. Çocuğunuzda daha fazla görmek istediğiniz davranışı takdir edin ön plana çıkarın.
  • Okul başarısının mutluluğunun önüne geçmesine izin vermeyin. “Bu hayatta ki en önemli şey mutluluk” fikrini benimsemesine yardımcı olun.
  • Sevginizi koşulsuz şartsız çocuğunuza gösterin. Onun en çok sizin sevginize ihtiyacı olduğunu unutmayın. Bir başarısızlık karşısında yoğun eleştiri yapmak çocuğunuzun öz güvenini zedeleyebilir. Yaşadığı olumsuz bir durum karşısında beraber üstesinden gelebileceğinizi ona söyleyin ve davranışlarınızla bunu pekiştirin.
  • Ödev saatinden önce dinlenip, özellikle hareket halinde olacağı oyunlar oynaması, ders saatlerinde televizyonun kapalı olması, çalışma alanında bol ışık bulunması ve çalışma malzemelerinin önceden hazır olması çalışma saati verimi için kritik faktörlerdir.
  • Kendini duygusal olarak güvende hisseden çocuk çok daha etkili öğrenir. Çocuğunuzla aranızdaki ilişkinin sağlamlığı ve sıcaklığı, onunla zaman geçirmeniz, dokunmanız, öpmeniz, dinlemeniz, sohbet etmeniz, gülmeniz, zaman zaman baş başa kalmanız, onun sevildiğini ve kendini güvende hissetmesini sağlayacaktır.
  • Çocuğunuza kimlik duygusu kazandırın. Onu kendinize veya başkalarına benzetmeye çalışmadan, kıyaslamadan olduğu gibi sahiplenmek, seçme şansı vermek, güçlü yönlerinin farkında olmasını sağlamak öz güvenini destekleyecek ve ayaklarının daha sağlam yere basmasını sağlayacaktır.

Öğretmen ile sürekli iletişim halinde olun, çocuğun karşısında birtakım olarak görünmek ve net mesajlar vermek açısından önemli. Çocuğunuzun içsel motivasyonunu canlı tutun. Unutmayın ki tembel çocuk yoktur, öğrenme motivasyonunu kaybetmiş ve potansiyelini kullanamayan çocuk vardır.

Uzman Klinik Psikolog
Büşra Taşpınar

Yazarın Tüm Yazıları