GeriKişisel Bakım Güneşle dost olun
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Güneşle dost olun

"Yaz geldi, bir an önce bronzlaşalım derken, cildimize yaptığımız kötülük için güneşi suçlamayın. Enerji kaynağı güneş ile barış içinde yaşamanın sırrı, her şeyi kararında yapmak."

Uyarılar, uyarılar... 'Aman güneşten uzak durun. Aman denize girerken dikkat edin. Aman kumsalda cildiniz mikrop kapmasın...' Yaz sıcakları yaklaşırken dört bir yandan bir uyarı bombardımanına tutuluyoruz. Öyle ki, artık hoşlandığımız, bize zevk ve huzur veren her şeyin tehlikeli olduğuna inanmaya başlıyoruz. Tehlikeli veya değil. Şu kısacık yaz tatilini tehlikelerden uzak, hayal ettiğiniz gibi geçirebilirsiniz. Bunun için de sadece bazı gerçekleri dikkate almanız yeterli.

Son yıllarda insanlığın başına gelen her felaketten güneşi sorumlu tutmak alışkanlık haline geldi. Oysa, güneş gezegenimizin ve de bizim hayat kaynağımızdır. Güneş olmasa, yeryüzünde bitkiler dahil hiçbir canlı varlığını sürdüremezdi. Güneş, hepimiz için enerji kaynağı ama bir dereceye kadar. Güneşten yararlanmak konusunda aşırıya kaçmamaya özen göstermek zorundasınız. Çocukların ve yaşlıların kemiklerini güçlendiren D vitaminini güneşten sağlarız. Fakat vücudun D vitamini ihtiyacını gidermeye çalışacağız diye kızgın güneş ışınları altında yanıp kavrulmak sağlığımızı tehlikeye atar. Unutmayalım, güneş eşsiz bir enerji kaynağıdır ama aynı zamanda hepimiz için büyük bir tehlike de oluşturur.

Vücuda kakao yağlı özel karışım sürün

Hatırlayacaksınız, bundan bir kaç yıl önce, güneşteki zararlı ışınların sağlığımızı tehdit ettiği hatırlatılmış ve o zamanlar herkes güneşten korkar olmuştu. Güneşsiz yaşayamayacağımıza göre, bu enerji kaynağından yararlanırken çok dikkatli olmalıyız. Örneğin, güneş ışınlarının dünyaya dikey olarak indiği öğle saatlerinde güneşlenmekten kaçınmalıyız. Günlük güneşlenme süreci günde 15- 20 dakikayı geçmemeli ve bu da sabah saatlerinde ya da ikindi vakti yapılmalı. Deri kanserinin aşırı güneşlenme sonucu ortaya çıkabileceği de sık sık tekrarlanıyor. Bronz bir tene sahip olmak uğruna, güneşin altında döne döne yatıp kavrulmanın hiç anlamı yok. Bu arada deniz kenarında, teknede, sudan yansıyan güneş ışınlarının daha etkileyici ve yakıcı olduklarını da bir kez daha hatırlatalım. 'Güneşin zararlı ışınları' diye tanımladığımız ultraviyole yani mor ötesi ışınlar deriye zarar verirler. Bu ışınları elbette güneşe bakıp da seçmemiz mümkün değil. Morötesi ışınların her zaman varolduklarını hesaba katmalıyız. Yapılacak en akıllıca iş, güneşlenme sürecini iyi ayarlamak ve de güneşe çıkmadan önce koruyucu losyonlardan, kremlerden yararlanmak. Kakao yağı, bir ölçek zeytinyağı ve bir ölçek sirke ile hazırlanan karışım da sizi güneşin zararlarından korur. Yüz, burun, omuzlar göğsün üst kısmı, karın bölgesi sırt, dizler ve ellerin üst kısmına mutlaka koruyucu ürün uygulanmalı. Tatilinizin ilk günü, soyunup mayonuzu giydikten sonra kendinizi hemen güneşyşe atmayın. Gölge bir yerde yarım saat oyalandıktan sonra denize girin. Ve ilk günü yarı gölgede geçirin. Ertesi gün, gölgeden güneşe çıkın ama erken bir saatte ve de güneş altında 10 dakikadan fazla kalmamak şartıyla. Her gün, güneşlenme süresini biraz daha artırabilirsiniz. Gün ortasında güneş ışınlarından uzak durmanız gerektiğini sakın ama sakın aklınızdan çıkarmayın.

Özellikle beyaz tenli kişilerin güneş banyosu yaparken çok dikkatli olmaları gerekir. Cilt, yanıp kıpkırmızı olmuşsa, bir süre güneşe çıkılmamalı. Yanık kremleri ve losyonları kullanılmalı. Yanan derinin su toplaması da ayrı bir sorundur. Unutmayın yaz mevsimi göz açıp kapayıncaya kadar geçer, ama cildimiz hep bizimle kalır. Hiçbir eğlencede aşırıya kaçmayalım. Her şey, bize bağlı.

Yaz bitecek

Yaz günlerinde sıcak hava ve de tatilde olmanın verdiği rahatlıkla insan tembelleşiyor. Öyle ki, bazen elinizi uzatıp güneş kreminizi almaya bile üşeniyorsunuz. Tamam tatildesiniz ve de dilediğiniz gibi davranmak sizin de hakkınız ama bu arada yapılması gerekenleri de ihmal etmemelisiniz. Eğer tembellik edecekseniz o zaman koruyucu sprey kullanın. Bunları uygulamak krem ve losyonlarla uğraşmaktan çok daha kolay. Ama sakın tembellik edip, koruyucu uygulamadan güneş altında hayallere dalmayın. Böyle bir hata, size kabus yaşatır. Güneşten koruyucu ürünlerin bazılarının suya dayanıklı oldukları belirtiliyor. Siz gene de tedbirli davranın ve sudan çıktıktan sonra da koruyucu uygulamayı ihmal etmeyin. Güneşlenmeden önce, güneşlenirken ve de güneşlendikten sonra mutlaka su için. Vücudunuzun susuz kalması ihtimaline karşı hazırlıklı olmalısınız. Cildinizin susuz kalıp kuruması, sizi önemli sorunlarla karşı karşıya bırakabilir. Güneşlendikten sonra cildinize nemlendirici uygulamalısınız. Daha sonra da iki kat krem sürerek güneşten etkilenen cildin sağlığını güvence altına alırsınız.

Aşırıya kaçmayın

Her zaman kullandığınız menlendiriciler, yaz günlerinde yetersiz kalabilir. Bu nedenle yaz için imal edilmiş nemlendiricileri tercih etmelisiniz. Güneş altında uzun süre kalmamakla, teninizin bronzlaşmasına engel olacağınıza sakın inanmayın. Azar azar güneşlenmekle, teninizin bronz rengini alması belki biraz uzun sürer ama daha kalıcı olur. Güneş altında cayır cayır yanmanın vereceği zararları hemen gidermeye ne yazık ki imkan yok.

False