GeriKişisel Bakım Estetikte aile hekimliği
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Estetikte aile hekimliği

"Estetik, kadınların ilgisini çeken en önemli konu. Peki, içlerinden size en uygun olanını, cilt yaşlanması önlemeye hangi yaşta başlamak gerektiğini ya da beslenme düzeninizin yaşlanmanızı olumlu ya da olumsuz etkileyebileceğini biliyor musunuz? Bilmiyorsanız, işte bu noktada estetik konusunda her türlü yardımı yapacak bir aile hekimine ihtiyacınız var demektir."

Türk toplumu olarak dişimiz ağrımadan dişçiye gitmeyen, herhangi bir ciddi sorun yaşamadan doktorun kapısını çalmayan bir kültüre sahibiz. Ancak iş estetik konusuna geldi mi, işte orada akan sular duruyor. Çünkü biz kadınlar güzelliğine dünyadaki hemcinsleri kadar özen gösteriyoruz. Bu durum, gözleri Amerika ve Avrupa'da uzun zamandır varolan, ülkemizde yeni yeni önemi üzerinde konuşulan 'estetik aile hekimliği'ne çeviriyor. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Semih Gök, kişinin yaşlanma sürecinin her evresinde hekimiyle birlikte adım atması gerektiğini savunuyor. Bir aile hekiminin hastasıyla kurduğu ilişkide öncelikle yapması gerekenleri ise şöyle sıralıyor; 'Hastanın kişisel yapısı, yaşam biçimi, kullandığı ürünler inceleniyor. Vücut oranları ve yüz dengelerine bakılıyor. Tüm bunların içinde dış dünyanın yıpratıcı etkileri önem taşıyor.' Mesela, güneş, sağlıksız beslenme, hava kirliliğinin negatif etkileri, sigara ve alkol gibi doğal yaşam zinciri incelendikten sonra cilt kalitesine bakılıyor. Ardından yaşam şekliyle ilgili önerilerde bulunuluyor. Vücut yapısıyla ilgili gelecekte oluşabilecek sorunlar hastaya anlatılıyor. Semih Gök, bir aile hekiminin hastasına yaşlanma periyoduna hangi aşamalardan uğrayacağını göstermesi açısından önemli olduğunu vurguluyor; 'Bunu, mimiklerinden tutun da gözlük kullanımına, optik problemlerine, gülme ya da dudak bölgesindeki konuşma mimiklerini çok kullanmasına, diş yapısına kadar pek çok şeye yaymak mümkün.'

Bu nasıl bir ilişki?

Aslında başlangıçta çok şey yapılmıyor, sadece arkadaş olunuyor. Hasta-hekim ilişkisi çerçevesinde güvene dair kurulan bir ilişki başlıyor. Bu arada, hastaya ait bir dökümantasyon hazırlanıyor. Elde edilen görüntüler saklanıyor ve yıllar içinde bu tanışıklık devam ettiği sürece belli aşamalarda hastaya küçük küçük belli destekler yapılıyor. Örneğin, optik problemi varsa çözülüyor, güneş gözlüğü kullanma alışkanlığı yoksa güneş gözlüğü kullanma becerisi geliştiriliyor. Güneşten korunmanın ne kadar kıymetli olduğu anlatılıyor, güneş koruyucularının özellikleriyle ilgili detaylı bilgiler veriliyor. Cildin nemlendirilmesi ve cilt tipiyle ilgili kozmetik bilgilerin yanı sıra kişi kullandığı ürünleriyle, beslenme programıyla ya da aldığı vitaminlerle ilgili yönlendiriliyor. Semih Gök, kurulan hasta-hekim ilişkisini abartmamak gerektiğine inanıyor ve bir örnek veriyor; 'Kurduğunuz ilişkilerde bir süre sonra olay şuna dönüşüyor; siz bir uygulama yapıyorsunuz, hasta mutlu oluyor. Mutlu olan hasta hekimini bir süre aramaz. Ancak ilişki asla kopmuyor. Devam eden periyotlarda bazen ritmik olarak yapmamız gereken uygulamalar var. Ayrıca düzenli olarak, ilerleyen dönemlerde hangi uygulamaları ne zaman yapacağımız konusunda hasta-hekim sohbetleri gerçekleştiriyoruz. Diyelim ki, hasta hamile kalıyor. Ona gebelik öncesi liposuction programı uygulamak gerekiyor. Çok kilolu ve genç, sıkı bir karına sahip kadınların doğuma giriş öncesinde cilt altı kalınlığı liposuction'la inceltiliyor. Böylelikle doğumdan sonra alınan kiloların azalması sağlanıyor ve karnın yağ kalınlığının artması engelleniyor. Ayrıca çatlamalar azaltılıyor ve sonuçta hasta doğumdan çok daha büyük travmayla çıkacakken, az ve yumuşak bir travmayla çıkmış oluyor.'

False