GeriKişisel Bakım Altın çağda güzellik
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Altın çağda güzellik

"30'lu yaşlar kadınların her anlamda zirvede oldukları dönem. Yani altın çağ. Vücuttaki mükemmel dengeler sayesinde ışıl ışıl ve olgunlaşmış hissedersiniz kendinizi. Üstelik kırışıklıklar da tehditkar değildir henüz. Biliyor musunuz, bu mükemmel armoniyi uzun sure devam ettirebilmek kozmetiğe verdiğiniz önemle de doğrudan bağlantılı. Cildinize uygun bakım için daha fazla beklemeyin."

Neler değişiyor?

Otuzlu dönemin başlamasıyla birlikte cildiniz gelişme döneminin hormonal karmaşasından kurtulur. Çizgiler henüz derin değildir ve kırklı yaşlardaki gevşemeden de uzaktır. Hala ışıldar ama. "Öyle bir dönemdir ki, cilt güç bir sınama sürecinden geçer. Uykusuz gecelerin uzantısı stress dolu günler, çocuk büyütmenin zorluğu, ofisteki sorunlar derken, cildinizin dayanıklılık sınırları en uç noktasına kadar zorlanır. Bu yüzden özel ilgi göstermek gerekir" diyor Dermatolog Martine Baspeyras ve dış etkenlerin cildi tahrip ettiğinin de altını çiziyor. Otuzlu yaşların başlangıcında cilde yakından bakıldığı zaman derin olmayan inci çizgilerin oluştuğu fark edilir. Özellikle de göz çevresinde. Bunlar zamanla daha da derinleşir. Cildin en üst tabakasında değişim başlar. Cilt kurur, suyu yeterince ememez. Bu değişimler yüz bölgesinde vücuda oranla daha fark edilir boyuttadır. Biraz daha alt katmanlarda yani üst derinin kalbinde, hücre yenilenmesinin hızı rock'n roll'dan caz ritmine düşer. Panik yapmayın! Çünkü önlemlerinin aldıktan sonra bu çözülmeyecek bir problem değil. Ayrıca, alt deride yer alan kolajen ve elastin dengesinde henüz hiçbir bozulma yoktur.

30 yaşinda ne yapılır?

Ciddiyeti ele alın! Biotherm'in bilimsel araştırmalar bölümünde yönetici olarak görev yapan Lucien Aubert, " Düzenli bir bakım uygulama zorunluluğu hissedilmeli" diyor. "Makyajla uyumak, iki günde bir yüzü temizlemk ya da sadece yaz geldiği zaman vücut bakımı uygulamak gibi yanlış alışkanlıklardan vazgeçilmeli. Günde birkaç dakika olmak üzere her gün cilde zaman ayırma dönemi başlamalı" Uygulanacak minimum program sadece cildi temizleme, nemlendirme, UV koruması ve göz çevresi bakımı. Ayrıca unutulmamalı ki, başarının anahtarı düzenli olmaktır!

Nemlendirmek için.

Bir gece kremi: Makyaj temizliğinden sonra ciltte gerilme hissedildiği andan itibaren kullanılmalı. Lancome'un Primordiale Nuit de Lancome isimli ürünü denenebilir.

Süt ve tonik ile temizlik: Suyla temizlemekten daha iyi. Kalkerli su, cildin nemini alıyor ve zedelenmesini daha kolay bir hale getiriyor. Cilt tipine uygun nemlendirici sütler tercih edilmeli.

Besleyici kremler: Kışın kullanılan koruyucu kremler yazın yerlerini daha sıvı nemlendiricilere bırakıyor. Cildi ferahlatan ve maksimum ölçüde koruyan. Plenitude'ün Futur-E'si hem krem hem de ince sıvo olarak mevcut. Kadifemsi bir yumuşaklıkta koruyucu bir formül. Chanel'in bakım ürünlerinden Source Extreme ise çizgilerin oluşmasına müsait olan aşırı kuru ciltler için hazırlanmış. Ve tabii Sisley'den Hydra-Flash, klasiklerden biri.

Haftada bir maske: Nemlendiren, gerginleştiren, parlatan ve ferahlık veren bir temizleyici maske edinmekte de fayda var. Orlane'ın canladırıcı etkiye sahip B21 maskesi, Guerlain'in Purifiant-Eclat ve Hydratant-Eclat maskelerinin yanı sıra Vichy'nin Thermal Purifiant ve Rehydratant maskeleri denenebilir.

Destek kuvvet.

A vitamini: Mükemmel bir hücre yenileyici. Küçük bir dokunuşun bile etkisini kısa sürede fark etmek mümkün. Yüz bölgesinin yanı sıra boyuna da sürmeyi unutmamak gerek. A vitamini içeren birçok formül bulunuyor. Roc'un Retinol Actif Pur serisi olan gündüz kremi, göz çevresi bakım kremi, hatta vücut sütünde bile A vitamini mevcut. Yüz nemlendiricinde Neutrogena'nın Soin Reparateur Anti-Age kremi; karma, normal ve kuru ciltler için versiyonları bulunan ve Fransa'da tercih edilen markalardan biri olan doktor Pierre Ricaud'nun Transvitamine A kremi de bu tür ürünlerin başlıcaları.

Konstantre formüller: Hücre oluşumunu hızlandıran ve gevşemeyi önleyen "booster"lar da bakım için gerekli. Yüksek teknolojiyle üretilen bu ürünlerden bazıları: Christian Dior'un Capture Essential isimli ürünü uzun süreli sıkılaştırmayı sağlıyor. Yine aynı etkiye sahip Yves Saint Laurent'ın Haute Fermete ürünü de hem krem hem de sıvı krem halinde satışa sunuluyor.

İnce çizgileri yok etmek için.

C Vitamini: Laboratuvarlar C vitaminini kremlerde kullanmaya başladığından beri cildimiz de bayram ediyor. Özellikle yorgun ciltler, sigara ve şehir yaşamının getirdiği sıkıntılardan dolayı yıpranan ciltler için ideal bir madde. Bir tüp dolusu parlaklık Lancome'un Vitabolic'inde gizli. Garnier laboratuvarlarının sunduğu krem Synergie C portakal kokusuyla insanın içini açıyor. Hi-tech gümüş bir şişede bulunan La Prairie'nin Crème Cellulaire Auto-Defense ise cildi uyandıran bir tonik niteliğinde. Ayrıca Helena Rubinstein'ın Force C'sini de unutmamak gerekir.

Korumak için.

UV filtreleri ve çevre kirliliğine karşı formüller: Özellikle şehirde ve sert iklimli bölgelerde yaşayanlar için olmazsa olmaz ürünler. Clinique'in Crème Tous Temps SPF 15'I, Ricci'den Protection Citadine de Teint Ricci ve fiyatı biraz daha uygun olan Arnaud'nun Anti-Pollution kremi.

Cilt tahriş olduğu zaman.

İstatistiksel olarak cildin en hassas olduğu dönem 30-40 yaş arası. Bu dönem kadınların hayatında birçok olumsuz faktörün de biriktiği bir zaman kesiti. Zedelenmeler, kızarıklıklar, tahriş. Cilt sıklıkla renk değiştirir ve farklı şekillerde görünür. Nedeni ise, bakım adına yıllarca yapılan yanlış uygulamalar..Örneğin yüzü sabunla yıkamak, nemlendirici krem kullanmayarak cildi yıpratmak. Özellikle de deniz kıyısı, yüksek bölgeler ve şehirde yaşayanlar için. Ayrıca stresli dönemlerde cildin kuruyarak savunmasız kalması da ciddi bir etken. Sonuç ise cildin dayanıksızlaşması olarak karşımıza çıkıyor. Yıpranmış ve hiçbir dış etkeni tolere edemez hale gelen cilt, bakım ürünlerinin yumuşaklığı ile eski dayanıklılığını kazanabilir. Bu açıdan Clarins'in Ligne Douceur'ü yatıştırıcı ve onarıcı etkisiyle öne çıkıyor. Lutsine'in Immulia isimli kremi ise cildin aşırı hassasiyetini azaltan bir ürün.

Göz Çevresi: Dikkat! Kırışacak ilk bölge! Otuz yaşından once uzun ve uykusuz gecelerin ardından göz çevresinde oluşan mor halkalar ve torbalar zaman içinde ince çizgilere dönüşüp yer edebilir. Yüz bölgesinde hiçbir bozulma olmasa bile göz çevresinde kırışma başlayabilir. Gözün kenarında başlayan ve "kaz ayağı" olarak da bilinen kırışıklıklara karşı uygulanabilecek en iyi strateji:

"İkili şok": Şişkinliğe karşı bakım, geceleri; kırışıklıklara karşı .amıl ibe ba.apyanı,,, Göz bakımı için piyasada birçok ürün bulunuyor. Clarins'ten Serum Super Lift ve Baume Anti-Rides Contour des Yeux; Chanel'den Contour des Yeux Antirides, nemlendirmek için Eye Protection ve göz altı torbaları için Eye Lift Intense; Juvena'dan Gel-Crème antirides Juvenance; Estee Lauder'den halkalara karşı bir ürün olan Uncircle ve Lifting Intensif Crème Re-Nutriv; Phytomer'den Cernes Contour, Relax Contour ve Lift Contour.

Tek ürünler: Çizgiler ve şişkinlik için sabah-akşam kullanılıyor. Helena Rubinstein'dan LeSoin Anti-Fatigue Yeux Force C. Givenchy için Swisscare'den Contour des Yeux Double Sequence de Swisscare. Bu ürün once ilk 18 günlük kullanımda sıkılaştırıcı ve kırışıklık giderici etkiye sahip. Devamında 12 günlük yoğun bakım kürü olarak ikinci kez kullanılıyor. Carita'dan Le Lissant de Soie olağanüstü etkiye sahip bir süt. Avon'dan Le Soin Eclat Special Cernes ise optik pigmentlerle desteklenmiş bir ürün. Club des Createurs de Beaute kataloğunda yer alan Structurante Yeux de Cosmence isimli ürün de cildi aydınlatan, sıkılaştıran ve canlandıran bir etkiye sahip. Besleyici ve karaşıklık giderici Nutriciative de Gatineau da tercih edilebilecek ürünlerden biri.

Tütün ve güneş = 10 yıl daha yaşlı

Yaşlandırmayı hızlandırmak için ideal bir kokteyl! Sigara içmek ve onlarca yıl boyunca güneşten korunmadan bronzlaşmak. Bedeli oldukça ağır. Otuz yaşındayken cilt 40 yaşındaki bir cildin özelliklerine sahip olur. Solgun bir ten, güneşin ya da üzüntülerin etkisiyle ağız kenarinda oluşan çizgiler (özellikle sigara kullananların tipik çizileridir), göz çevresinde belirgin kırışıklıklar ve lekeler. Söylenecek hiçbir şey yok! Hemen harekete geçilmesi gerek. Öncelikle her gün kullanılacak bir gece kremi, bunlar için özel üretilmiş destekleyici bakım ürünleri (belki de bir dermatoloğa gitmek gerekir) ve neden olmasın, belki de peeling.

Peeling yapılmalı mı?

Peeling uygulaması için uygun olmayan yaş yoktur. Her şey cildin ne durumda olduğu ile bağlantılıdır. Glikolik asit ile yapılanı, hafif peling türleri arasında en çok uygulanan çeşittir ve farklı bir tekniği vardır. Nelri tedavi etmk için kullanılır?

· Yaşlanmanın ilk belirtilerini geciktirmek, donuk bir teni tazelemek, kötü durumdaki cildi yenilemek için.

· İnce çizgileri azaltmak için.

· Sivilce izlerini yok etmek için.

· Güneş yanıklarının bıraktığı lekeleri hafifletmek için. Ancak bu lekeler yeni bir güneş banyosuyla teeekrarlayabilir.

Nasıl uygulanır?
Peeling kolajen maddesine destek verir ve cildin kalitesini arttırır. Üst derinin alt katmanlarındaki hücreleri harekete geçirir.

Kozları:
On beş günlük aralarla dört seansta uygulanır. Her seans birkaç dakikadan fazla sürmez. Peeling yaptıktan sonra işlerinize devam edeeeeeeeebilirsiniz. Günlük hayatınızdan çok fazla zaman çalan bir işlem değil. Cildi gençleştirmeye yönelik bir program dahilinde uygulanan peelingin ilk uygulamasından yaklaşık 15 ila 30 gün once, seanslar arasında ve sonrasında glikolik asit içeren bir krem ile cilt ıslatılır ve peelinge hazır hale getirilir. Sonuç: Daha düzgün, duru ve ferahlamış bir cilt. Kırışıklıkların oluştuğu, sigara içen ciltlerde, özellikle sırt ve dekolte bölgelerinde yara ve akne izlerinin yoğun olduğu durumlarda trikloasetik asit içeren bir peeling uygulamak daha doğru olur.

Kaynak: Elle

False