Eski Sevgiliyi Geri Döndürmenin Taktikleri

Unutmayın; siz de herkes kadar insansınız ve hata yapmış olma ihtimaliniz herkes kadar var. Eğer bir süre önce sahip olduğunuz ve sizi gerçekten mutlu eden ilişkinizi geri kazanmak istiyorsanız, aşık olduğunuz kişiyle yaşadığınız detayları düşünün ve hatalarınızın bir listesini çıkarın. Gayet net. Kaçmak yok, gurur yapmak yok. Bildiğin bir liste hazırlayın ve madde madde hatalarınızı yazın. İlk önce bu hataları kendiniz düşünün ve anlamaya çalışın, ardından da tekrar sahip olmak istediğiniz insanla paylaşın. Eğer bunu yaparsanız, emin olun karşınızdaki insan sizin bu ilişkiye önem verdiğinizi ve onu yaşatmak için ne kadar uğraştığınızı görecek ve sizi takdir edecektir.

Çünkü bazen yalnızca terkedilmenin yarattığı duygularla hareket eder ve bilinçsizce bize verilmeyeni almak için çabalarız. Fakat aşk bu değil. Aşk bir çocuğun oyuncakçı dükkanında gördüğü ve annesinin almayı reddettiği bir oyuncak değil. Bunu anlamalısınız. Birlikte olduğunuz kişi ile aranızda yaşanan her şey yalnızca sizin birlikteliğinizi oluşturan küçük ve anlamlı detaylardı. Bu nedenle aklınızı başınıza alarak yalnızca detayları değil, bir bütün olarak kaybettiğiniz ilişkiyi geri isteyip istemediğinizi anlamalısınız. Eğer kaybettiğiniz kişiyi hala istiyorsanız ve ona aşık olduğunuzu hissediyorsanız, o zaman bu içeriğin geri kalan kısmı sizin için yazıldı.

Bir ilişki neden biter? Binlerce neden sayılabilir buna. Onun ilişkisi aşırı kıskançlığından dolayı bitmiştir, benim ilişkim ilgi eksikliğinden bitmiştir vs. Fakat senin ilişkin neden bitti? Çok da canını yakmayacaksa aslında şöyle sormalı: Neden terkedildin? Bunun mutlaka net bir nedeni olmalı. Size saçma da gelebilir bu neden fakat böyle bir şey kesinlikle var. Hiçbir koruyucu düşüncenin arkasına sığınmadan kendinize bu sorunun cevabını verin çünkü eğer kaybettiğiniz ilişki yüzünden gerçekten kalbiniz sızlıyorsa ve sevdiğiniz insanı geri kazanmak istiyorsanız, bunu yapabilecek cesaretiniz ve gücünüz olmalı.

Onun yüzünü görmek, sesini duymak ve sevgiliniz olmadığı için ona sarılamayacağınızı bilmek kalbinizi çok acıtacak çünkü belki de uzun bir süreden sonra ilk kez ona dokunabilecek bir uzaklıktayken ona dokunamıyor olacaksınız. Fakat bunu yapmak zorundasınız. Hem kalbinizde yaşattığınız duyguyu alevlendirmek adına, hem de karşınızdaki kişiye hala orada hazır bir şekilde onu istiyor olduğunuzu hissettirmek adına buna mecbursunuz. Bunu yapmak için ortak arkadaşlarınızdan destek alın. Onlara kalbinizi açın ve yeniden bir araya gelmek olan iyi niyetinizi açıkça söyleyin ve size yardım etmelerini isteyin. Böylece aşık olduğunuz kişi ile gerçek iletişimi koparmaktan ve duyguların yok olup gitmesinden kurtulabilirsiniz. Yalnızca bu yöntemi kullanarak onun size geri dönmesi için geçmesi gereken kapıyı aralık bırakmış olacaksınız.

Şiir en yüce duyguların bünyenizden akışı sırasında en küçük detayları yakalayıp etkileyici bir dille ortaya koyabileceğiniz tek şeydir. Sizin bile farkında olmadığınız duyguları ortaya çıkarabilir şiiriniz. Maalesef yeni nesil şiiri bir güçsüzlük veya aşırı duygusallık olarak algılıyor. Fakat siz bunu yapmayın ve karşınızdaki insana da bu büyüyü hissettirin. Duygular bir deniz gibi akar kalbinizde ve siz onlara sarılıp onlarla birlikte var olabilirsiniz. Birlikte var olduğunuz bu duyguları olabilecek en içten yöntemle sunabilirsiniz aşık olduğunuz insana. Bir taşa sarın şiirinizin yazılı olduğu kağıdı ve yavaşça camının önüne bırakın veya ona hissettirmeden atıverin cebine... Emin olun böyle bir şey yaparak çok istediğiniz o ilişkiyi yeniden kazanma şansınızı olabildiğince arttıracaksınız.

Ne kadar büyürsek büyüyelim, içimizde her zaman sürprizlerden etkilenen o çocuksu ruhu barındırmaya devam edeceğiz. "Ben sürprizlerden hoşlanmam" diyenlere de inanmayın. Herkes sever bu küçük duygu ve neşe dolu anları. Fakat eski sevgilinize bir sürpriz yaparken artık birlikte olmadığınızı ve yalnızca bir arkadaş gibi ona yaklaşabileceğinizi unutmayın. Bu çizgiyi çekmek sizin için daha iyi olacaktır. Karşınızdaki kişi 'bana bir arkadaş olarak sürpriz yapan kişi bir sevgili olarak neler yapabilir?' diye düşünecektir. Her ne kadar sizi bir sevgili olarak tanısa da, ona sürpriz yaparak içindeki çocuksu ruhu gıdıklayabilir ve size geri dönmesi için ona cesaret verebilirsiniz.

Eğer gerçekten sizi aşkın derinliklerine götüren ve dünyanın en yüce duygularını tattıran bir ilişkiniz olduysa, karşınızdaki kişinin de en az sizin ona aşık olduğunuz kadar size aşık olduğunu düşünmek yanlış olmaz. Aşk tıpkı bir çiçek gibi karşılıklı büyür. Siz ondan güneşin enerjisini alırsınız ve ona yaşaması için gerekli olan oksijeni verirsiniz. İşte böyle sahip olursunuz gerçek aşk duygusuna...Yaşanan bazı şeylerden dolayı karşınızdaki insanın kalbinin derinliklerinde yatan duygular bastırılmış ve geri plana itilmiş olabilir. Bilirsiniz, acı ve öfke insanı tamamen kontrol edebilir. Eğer aşık olduğunuz kişinin sizi hala sevdiğine inanıyorsanız ve kötü yaşanmışlıklardan dolayı bu duygusunu istemsizce bastırdığını düşünüyorsanız, bu duygunun varlığını ona göstermelisiniz. Güzel anılarınızı hatırlatacak ve sizinleyken sahip olduğunu mutluluğu özlettirecek küçük yönlendirmeler yapmayı deneyebilirsiniz. Aşkınız için bunu yapmalısınız.

Eğer bir insan sevdiği halde birlikte olduğu kişiyi tekediyorsa, birçok durumda neden karşısındaki insanın asla değişmeyeceğini düşündüğü bir yönü olmasıdır. Fakat siz, kalbinde aşk acısı taşıyan birisi olarak zaten aşkınız için her şeyi yapabileceğinizi biliyorsunuz/hissediyorsunuz, bunu size söylemeye gerek bile yok. Önemli olan şey bunu karşınızdaki insana yansıtabilmek. İlişkinizin bitmesine neden olan en büyük problemi düşünün ve bu problemde sizin hangi özelliğinizin payı olduğunun analizini yapın. Eğer elde ettiğiniz şeyi değiştirebileceğinizi karşınızdaki insana gösterirseniz, çok ama çok büyük bir yol alacaksınız. Fakat unutmayın; bu işi aşık olduğunuz kişinin gözüne soka soka yapmayın ve ekseriyetle gösterişten uzak durun. Zamana bırakın. Örneğin bırakın sizdeki değişimi gören bir arkadaşı gidip ona anlatsın veya değişimizin sonunda elde ettiğiniz bir şeyden dolaylı olarak haberi olsun. En kritik noktayı anlamışsınızdır; değişmeniz ve bu değişime göre davranmanız şart.

Bu herkesin bildiği insan psikolojisidir; kaçan kovalanır. Bu döngüye kesinlikle girmeyin ve sahip olduğunuz değerli duyguyu böyle çocukça saçmalıklara kurban etmeyin. Unutmayın; siz aşıksınız ve bu dünyada başınıza gelebilecek en yüce duygu bu. Hiç kimse aşık olduğunuz için size kızamaz ve hatta birçok insan bu duyguya sahip olabilecek kadar güçlü bir kalbiniz olduğu için sizi kıskanır bile. Bu nedenle korkmayın ve karakterinizi bozmayın. Karşınızdaki insanın üzerine gitmek, aralıksız olarak ona ne kadar acı çektiğinizi anlatan mesajlar çekmek, onsuz olamayacağınızı haykırmak... Bu tarz bir arabesk süreçten kaçınmak sizin faydanıza olur. Her zaman olduğunuz gibi güçlü bir şekilde ayaklarınızın üzerinde durun ve karakterinizi yansıtın. Fakat bu esnada içinizin kan ağladığını da hissettirin. Göz göze geldiğiniz bir anda bakışlarınızda bulacağı acı dolu bir anlam, siz yürürken ayaklarınızla anlamsızca vurduğunuz taşların fırlayışı ve belki de yalnızca bir ağaca sarılmanız... O sevgiye muhtaç ruhunuzu evrene sunmanız... İşte böyle bir görüntüdür aşık olduğunuz kişinin sizi tekrar istemesine olanak sağlayacak şey.

Eğer gerçekten sizi aşkın derinliklerine götüren ve dünyanın en yüce duygularını tattıran bir ilişkiniz olduysa, karşınızdaki kişinin de en az sizin ona aşık olduğunuz kadar size aşık olduğunu düşünmek yanlış olmaz. Aşk tıpkı bir çiçek gibi karşılıklı büyür. Siz ondan güneşin enerjisini alırsınız ve ona yaşaması için gerekli olan oksijeni verirsiniz. İşte böyle sahip olursunuz gerçek aşk duygusuna... Yaşanan bazı şeylerden dolayı karşınızdaki insanın kalbinin derinliklerinde yatan duygular bastırılmış ve geri plana itilmiş olabilir. Bilirsiniz, acı ve öfke insanı tamamen kontrol edebilir. Eğer aşık olduğunuz kişinin sizi hala sevdiğine inanıyorsanız ve kötü yaşanmışlıklardan dolayı bu duygusunu istemsizce bastırdığını düşünüyorsanız, bu duygunun varlığını ona göstermelisiniz. Güzel anılarınızı hatırlatacak ve sizinleyken sahip olduğunu mutluluğu özlettirecek küçük yönlendirmeler yapmayı deneyebilirsiniz. Aşkınız için bunu yapmalısınız.

Ama bunu çok dikkatli ve titiz bir şekilde yapın. Çok üstüne gitmek size pahalıya patlar, yeterince iletişim kuramamak da size pahalıya patlar. Baş belası olmak ile ilgisiz ve duyarsız olmak arasında çok ince bir çizgi vardır. İşte bu çizgiyi yakalamanız gerekiyor. Neyse ki karşınızdaki kişi daha önce birlikte olduğunuz ve karakterini bildiğiniz bir insan, bu tecrübeden öğrendiklerinizi ona yaklaşırken kullanabilirsiniz. Attığınız mesajların yalvarma veya acı çektiğinizi gösterme temalı olmamasına dikkat edin. Örneğin, "buradan güneşin batışını görebiliyorum, yalnızca sana merhaba demek istedim" gibi bir mesaj atabilirsiniz. Böylelikle ona, en yoğun duygulara sahip olduğunuz anlarda onu düşündüğünüzü ve aşk acısı çeken bir kişiden ziyade aklını başına toplamış, ne istediğini bilen ve artık daha olgun bir ilişkiye hazır olduğunuzu gösterebilirsiniz.