Gucci Geçmişi Yeniden Yaratıyor!
.
Yaratılıcılığı şiirsel bir eylem olarak nitelendiren Gucci, yeni sezon koleksiyonunda hapsolmuş hayati kudretlerin dışa vurumunun altını çiziyor. Marka, ihtimallerin ve monotonluğun ötesine geçerek hayatı şiirsel biçimde yaşamayı öğretecek yepyeni bir koleksiyonla karşımızda...
Tasarımların özgünlüğü hayatın her anına anlam yükleyerek, bir sonraki sayfaya atlamayı inatla reddederek, yavaşlığın güzelliği içinde kalmayı tercih ediyor. Koleksiyonun ortaya çıkış hikayesi ise yavaşça hareket ederek özen göstermek ve kendini hikayenin derinliklerinde kaybetmenin en cesaretli yanını ortaya koyuyor.
Parıltının hakim olduğu koleksiyonda 70’lerin disko kültürünü göz ardı etmek imkansız fakat bol kesimleri ve absürdlüğün uyumunu bir araya getirdiğinizde 80’ler kültürü sahnenin hakimi oluyor.
Geçtiğimiz sezonu etkisi altına alan hayvan ve çiçek figürleri bu sezon yerini yıldızlara, geometrik desenlere bırakıyor. Michele’nin kimono stilindeki desenli takımları da Uzakdoğu kültürüne göz kırpıyor.