Özel bir kadın özel bir röportaj
.
Bergüzar Korel’in mini hikayesini bulacağınız bu röportajda siz de onun bambaşka renklerini tanıyacaksınız.Tanıdığımız gri Bergüzar Korelin yerinde bugün kendini ve gülüşünü güzel bulan pembe bir kadın var. Popülerliğin getirdiği ego diye bir şey yok bugün onda... Çünkü o artık bir anne... Oğlu Ali ile yatıyor, eşi Halit Ergenç ile kalkıyor. Hayatında bu iki erkeğin çok ama çok özel bir veri var. Yaşadığı aşka sahip çıkıyor çünkü o mükemmel, saf bir aşk yaşadığını söylüyor. Bunu korumak için de çok çaba sarfediyor. Bergüzar Korel, kendi gözünden "saf" hayatını paylaşıyor.
Pavyonda çalışan kadınlarla ilgili psikolojik ve sosyolojik bir tahliliniz oldu mu ?
Bergüzar Korel : Benim sınırlarım vardır ama ön yargılı bir insan değilim. Genelde insanlara şans verilmesi gerektiğine inanırım. 'Bitmeyen Şarkı'da oynadığım karakter de insanların ön yargılarının en üst noktasında... Onlarla tanıştım. İzmir'de zaman da geçirdim. Tahmin ettiğimiz gibi değiller. Hepsi hayatlarından çok memnun. Eski pavyon kültürünü Yaşatan ve yaşayanlar da, daha modern olanlar da var. Ama eski Yeşilçam filmlerindeki o kadın istendi.
Bir röportajınızda, "Komik, esprili bir kadınım. Üç sene önce hiç kimse inanmıyordu böyle olduğuma" diyorsunuz. Belki siz değiştiniz... içinizdeki renklerde neler çıkıyor peki ? Kendinizle yüzleştiniz, öyle mi ?
B. Korel : Evet, kendimle çok fazla yüzleştim. Artık bir ailem var ve kendimi bu kadar sorgulamak istemiyorum çünkü onlarla ilgilenmem gerekiyor. Evet, bir aralar çok 'gri'ydim. İş ve özel yaşam bir araya geldiğinde renklerimi kaybetmiştim. Şimdi, hem somut hem de soyut olarak 'pembe'yim. Artık pembe ve mor giyiyorum. Aynada kendime baktığımda bile pembe görüyorum. Ben eskiden de böyleydim ama bir ara girdi hayatıma, biraz yoruldum. Bir durup soluklandım, çoook sorguladım, çoook düşündüm, çoook isyan ettim. Yani her şeyin "çok'unu yaşadım ve de aşırı uçlarımla yüzleştim.
Bu sorgulamada 'denge' mi öne çıktı? Egolarınız mı peki ?
B.Korel : Aslında sorun o! Keşke bir tık egom olsaydı. Benim hırsım yok. Hayatımda benim için önemli olan insanları arka arkaya kaybettim ve ölümü çok yakından gördüm. Sonunda en hırslı olduğum, en sinirlendiğim noktada o an aklıma geliyor ve hiçbir hırsım kalmıyor. Kesinlikle egzajere etmiyorum. Bu ülkede dizi garip bir Pazar haline geldi. Üç sene boyunca en fazla reyting alan, her şeyinin 'en'i olan bir işin içindeydim ve oradaki 'enlerden biriydim. Bu, beni kadın olarak çok yordu. Peşimden paparazzinin gelmesini, çocuğumun fotoğraflarının çekilmesini istemiyorum. Kendime özel alanlarım olsun istiyorum. Şimdi çok daha dingin bir hayatım var. Ben mutluyum.
Burada bir 'sevgi problemi' mi insanın karşısına çıkıyor ?
B.Korel : Madalyonun iki yüzü vardır, onlar hep bir tarafını gördüler. Ben de kimseye öbür tarafını anlatmaya kalkmadım. Çünkü bana pazarla tezgah kurmuşsunuz da kendi hayatmızı satıyorsunuz gibi geldi. Bu benim hayatım. Öyleyse nerede yanlış yapılıyor ?B.Korel : Her şey unutuluyor herkes hak ettiği biçimde yaşıyorr. Ben de çocuğumla, eşimle işimle hak ettiğim mutluğu yaşadığımı düşünüyorum. Hayat şaşırtmaya bayılır... Sizi ne şaşırttı bugüne kadar ?B.Korel : Maalesef hayatta artık beni hiçbir şey şaşırtmıyor. Hayatta herkesin her şeyi yapabileceğini ve her an her şeyin olabileceğine inanıyorum.
Aşka nasıl bakıyorsunuz ?
B.Korel : Kadınlar yaşadıkları aşkı mı seviyorlar ? Yoksa o duyguyu ve o aşkı mı yaşamayı seviyorlar ? Kadınlar romantizmi severler, aşkın o süprizlerini severler, aşkın büyüsünü severler ya... Onu yaşarken kendi yaşadığınız şeyi unutursunuz. Ben ilişkimde onun büyüsüne kapılıp gitmiyorum, yaşadığım aşkı seviyorum. Yaşadığım ilişkiyi ve duyguyu çok kıymetli görüyorum. Bizim monoton bir evliliğimiz yok. Biz hala sevgiliyiz. İzmir sosyal yaşamınızı değiştirdi, değil mi ?B.Korel : İzmir'de pek sosyal hayatım yok. Ailemle birlikteyim. İstanbul'da tiyatroya sinemaya gidiyoruz ve arkadaşlarımızla akşam yemeklerinde bir araya geliyoruz. Anthony Vincent Bova’nın vvorkshop'una katıldık. Bu kısa bir süreç. İstanbul'a döndüğümüzde yine eski düzenimize kavuşacağız.