Tarihten Günümüze Dönem Makyajları
.
Makyaj yapmanın nedeni, anlamı her dönemde farklıdır. Çünkü makyaj, koşullara, dönemin sahip olduğu düşünce akımlarına ve modaya ayak uydurarak her dönem değişmiştir. 1910 ve 1930 yılları arasında savaş nedeniyle makyaj pek yapılmasa da 1920’de 1. Dünya Savaşı’ndan çıkan insanların farklı eğlence mecralarına (tiyatro, kabare) yönelmesiyle makyaj insanların hayatında daha büyük bir önem kazanır.Kaynak Fotoğraflar: Pixabay
1920’ler
Bu dönemde her şeyin lüks ve göze çarpar olması en belirgin özelliklerden bir tanesidir. Tenin süt gibi bembeyaz olması, yüzü masum gösteren yuvarlak sürülmüş, pembe renkte pudra kullanımı, gözlerde koyu renk ve bol rimel, dudaklar ise en çarpıcı kırmızı ya da tercihen koyu kahverengi gibi renklerle boyanır.
1930’lar
1930’lu yıllarda artık kozmetik ürünleri ucuzlamaya ve birçok insan tarafından tercih edilmeye başlanır. 20’li yıllarda tercih edilen beyaz ten 1930’larda da kullanılmaya devam edilir. Gözlerde renkli farlar kullanılır, eyelinerler sadece kirpik diplerine sürülür. Ayrıca, uzun ve sık kirpikler moda olduğundan, takma kirpik kullanılır. Dudaklarda da koyu renkler yerine açık pembeler, turuncular tercih edilmeye başlanır.
1940’lar
Masum makyajların yerine daha vamp makyajların tercih edildiği yıllar 1940’lardır. Beyaz ten hala önemlidir ancak yüz hatlarını allık ile belirginleştirmek moda olur. Gözlere de daha keskin çizgilerin olduğu kedi gözü eyeliner yani kuyruklu eyeliner çekilirken, farlarda renksiz ya da toprak tonları sürülür ve bol maskara kullanılır. Dudaklarda kırmızı ya da koyu, göze çarpan renkler tercih edilir.
1950’ler
2. Dünya Savaşı sonrası döneme denk gelen 50’lerde kadınlar daha maskülen tarzda makyajlara kayar. Gözlerde uçuk renklerde far, sade fakat belirgin eyeliner, kirpiklere ise bolca maskara uygulanır. Dudaklarda koyu bordolar, kırmızılar ve pembeler tercih edilir.
1970’ler
Bronzluğun moda olduğu 70’lerde, ciltte doğal görünüm önem kazanmış, gözlerde pastel tonlarda doğal görünüm sağlarken, kuyruklu ve abartılı eyeliner’lar makyaja hareket katar. Dudaklarda da doğal görünmek önem kazanır, daha çok parlatıcılar tercih edilir. Allıklar da ise abartılmadan şeftali tonları kullanılır.
1990’lar
Abartılı makyajlar yerine doğal ve tek renklerin tercih edildiği dönemdir. Gözlerde mümkün olduğunca az renk kullanılır, göz pınarlarına siyah kalem uygulanır ancak abartılmaz. Dudaklarda ise bordo ve kırmızı tonlarda rujlar kullanılır.
2010’dan bugüne makyaj
2000’lerin gösterişli, metalik farlarından vazgeçilir ve kadınların makyajda doğallık ve sadeliğe önem verdiği günler gelir. Hala içinde olduğumuz bu zaman dilimi, makyaj konusunda yılların deneyimi sonrası ustalık dönemidir. Eğer abartalı bir göz makyajı varsa dudaklar, abartılı bir dudak makyajı varsa ise gözlerde sadelik tercih ediliyor. Ten rengimiz ise yine doğallıktan yana.