Dr. Ender Saraç’dan anti-aging tüyoları
.
OMURİLİK
Sağlıklı bir bel kemiğine sahip değilsek, hiçbir şey yolunda gitmez. Bunu, omuriliklerinde oluşan herhangi bir sorun nedeniyle zor günler yaşayan her kadın çok iyi bilir. Üstelik insanların yaklaşık % 80 gibi büyük bir çoğunluğu, hayat boyunca en az bir kez bel ağrısı ile karşılaşıyor. Hareketsiz iş ve yaşam tarzı, yanlış oturuş ve duruş alışkanlığı ile bilinçsizce spor yapmak gibi birçok faktör bel ağrısına yol açan etkenlerden. Genç kalması için: Sağlıklı karın ve sırt kasları için haftada en az 3 kez düzenli olarak, güç egzersizleri yapın. Ayrıca haftada 2 kez uskumru, ringa ve somon gibi yağlı balık tüketin. Çünkü bu balıklar içerdikleri Omega 3 sayesinde sizi eklem sorunlarına karşı koruyabiliyorlar. Bel bölgenizde oluşan hafif gerginliklerde lavanta yağı ile yapacağınız sıcak bir banyo yardımcı olmazsa, sorunlu bölgeye sıcak kompres uygulayın. Ayakta yapacağınız basit bir egzersizle disklerinizin üzerindeki yükü de hafifletebilirsiniz. Bunun için; ayakta durun, kalçalarınızı hafifçe öne doğru itin, kaslarınızı gerin, başınızı yukarıya doğru uzatın. Bu esnada nefes alın. Tüm omurlarınız esnediğinde nefes verin ve vücudunuzu gevşek bırakın. Egzersizi 3 kez tekrarlayın.
KEMİKLER
Kemiklerinizi 30 yaşına kadar ne kadar iyi güçlendirirseniz, osteoporoz riskini de o oranda azaltırsınız. Çünkü kemik hazinemiz 30 yaşında doruk noktasına ulaşıyor. Bu yaşlardan sonra da kemik kütlesi azalmaya başlıyor. Yetersiz kalsiyum ve D vitamini takviyesi ile yetersiz güneş ışığı osteoporoz oluşumunu hızlandırıyor. Hareketsiz bir yaşam sürmek, sigara içmek ve alkol tüketimi de bu hastalığa yakalanma riskini artırıyor, işin kötü tarafı ise, osteoporozun kemiklerde kırıklar oluşuncaya dek belirgin bir ağrıya yol açmaması. Genç kalması için: Yapılan araştırmalara göre; vücut ağırlığı ve yerçekimine karşı etkili olan egzersizleri haftada 2 saat süre ile uygulamanız sizi osteoporoza karşı koruyabiliyor. Örneğin, her gün ya da haftada en az 3 kez, yine en az 15 -20 dakika boyunca hızlı tempoda yürüyün. Ayrıca tenis, yürüyüş ve yoga da kemiklerinizi korumanız için önerilen egzersizlerden. Osteoporozdan korunmak için vücudunuzun kalsiyum ihtiyacını da karşılayın. Uzmanların önerisi günde yarım litre süte eşdeğer miktarda kalsiyum almanız. Süt yoğurt ve peynir gibi yağ oranı düşük süt ürünleri; brokoli, pazı ve ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler; baklagiller, fındık, pekmez, deniz ürünleri, badem, portakal suyu, tahıllar ve ekmek zengin kalsiyum kaynaklarından.
BÖBREKLER
Boşaltma sisteminin önemi bir bölümünü oluşturan böbreklerin; zararlı maddeleri idrar yoluyla vücuttan dışarı atmak, kanın asit-baz dengesini sabit tutmak, vücudun su ile elektrolit dengesini sağlamak gibi çok önemli işlevleri vardır. Eğer böbreklerimiz görevlerini yeterince yapamazsa, yaşamı tehdit eden böbrek yetmezliği sorunu ortaya çıkabilir. Genç kalması için: Böbreklerinizi sağlıklı tutmak için bol bol su içmeye özen gösterin. Günde en az 2 lire su tüketirseniz, böbreklerinizin çalışmasını güçlendirir, onun vücudunuzu atık ve toksik maddelerden temizleyici özelliğine katkı sağlarsınız. Uzmanlara göre; idrarınızın açık renkte ve berrak olması, yeterli su içtiğinizin en önemli işareti. En ideali ise mineral suyu içmeniz. Soğuk havalarda ise böbreklerinizi sıcak tutmaya bakın. Aksi halde bu bölgede yeteri kan dolaşımı sağlanamaz ve böbrekleriniz de fonksiyonlarnı yeterince yerine getiremez. Böbreklerinizi korumak için az yağlı beslenmeye ve tuzdan da uzak durmaya da dikkat edin. Uzmanlar, sağlıklı bir yaşam için tuz tüketimini günde 6 gram ile sınırlandırmanız gerektiğini hatırlatıyorlar.
KALP
Bu gerçeği her kadın bilmeli: Doğum kontrol hapı ile sigaranın kombinasyonu kalp damar hastalığına yakalanma riskini 20 kat artırıyor! Göğsün sol bölgesinde gelişen ağrı da tehlikede olduğunuzu işaret ediyor. Aynı zamanda sık sık yoruluyorsanız bir kardiyoloji uzmanına başvurmayı asla ihmal etmeyin. Genç kalması için: Yaşamsal önem taşıyan kalbin düzenli çalışabilmesi için bu üç önemli değere dikkat etmelisiniz: Kan basıncı 140/85 mmHg'den, kötü huylu kolesterol LDL 130 mg/dl'den yüksek, trigliserid değeri de 200 mg/dl'den yüksek olmamalı. Sağlıklı bir yaşam için daha fazla egzersize ihtiyacınızın olup olmadığını ise nabzınız aracılığıyla öğrenebilirsiniz: 60 saniye boyunca hızlı hareketlerle merdiveni çıkıp, inin. Ardından nabzınızı ölçün. Eğer nabzınız dakikada 86'nın üzerinde atıyorsa, bu, daha fazla hareket etmeniz gerektiğini gösteriyor: Nabzınızı, haftada 3 kez, en az 20 dakika boyunca hızlandırın. Kolesterol değeriniz yüksek mi? O zaman günde 30 gram ceviz yiyerek kolesterolünüzün düşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
BEYİN
Yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık... Bu tür yakınmalar, vücudumuzdaki pek çok işleyişi yöneten beynimizde sorun oluşmaya başladığına işaret edebiliyor. Aklınızda bulunsun; ideal kilonun üzerinde olmak, felç, demans ve Alzheimer hastalığını tetikleyebildiği için beynin hızla yaşlanmasına neden olabilir. Aynı zamanda stres de sürekli olarak kortizol hormonunun salgılanmasına yol açıyor, bunun sonucunda da beyindeki hücreler zarar görebiliyor. Genç kalması için: Öncelikle ideal kilonuza ulaşın. Eğer beyin içindeki sinir hücreleri her gün çalıştırılmazsa ölmeye başlar. Bunun için öncelikle günlük rutinlerinizi değiştirin. Örneğin yemeğinizi diğer elinizle yiyin veya dişlerinizi diğer elinizle fırçalayın. Meditasyon da beyinde olumlu etki yapan faktörlerden. Konsantrasyon güçlüğü çekiyorsanız, beyindeki kan dolaşımını hızlandıran gingko bitkisinin gücünden yararlanabilirsiniz. C ve E vitamini içeren besinler de beyin sağlığı için birebir. Siz iyisi mi haftada en az 3 kez kivi yiyin. Ve omega 3, omega 6, A, B ve E vitaminleri ile lif yönünden zengin olmasının yanı sıra beyin için gerekli gümüş iyonları içeren cevizi tüketmeyi de ihmal etmeyin.
AKCİĞER
Oksijen bizim en önemli anti-aging iksirimiz. Çünkü uzun bir yaşam için her hücre oksijene ihtiyaç duyuyor. Eğer akciğerlerimiz fonksiyonunu yerine getiremezse atmosferdeki oksijeni kan dolaşımına nakledemiyor, bunun sonucunda her şeyden önce kendimizi yorgun ve bitkin hissediyoruz. Genç kalması için: Bilim adamları yaptıkları çalışmalar sonucunda; beyaz şarap içenlerin daha sağlıklı akciğerlere sahip olduklarını tespit etiler. Ancak günde 0.21 ml'den fazla beyaz şarap tüketmeyin. Aksi halde mide, bağırsak ve akciğeriniz bundan olumsuz yönde etkilenir. Ayrıca yemeklerinizi haftada 2-3 kez kırmızı biber serpin. Çünkü kırmızıbiber akciğerdeki kan dolaşımını hızlandırır, böylece performansınız yükselir. En önemlisi de her gün nefes egzersizi yapın: Bunun için karın ve göğüs kafesinizi oksijenle doldurmalı, ardından boşaltmalısınız. Günde 16-20 kez nefes egzersizi yapmanız en etkili sonucu verir. Eğer soğuk algınlığı nedeniyle akciğeriniz zayıf düşmüşse; 2 yemek kaşığı kekiği 2 litre suda kaynatın. Ardından başınızı içinde kekikli sıcak su bulunan kaba uzatın, üzerinizi de havlu ile örtün. Bu pozisyonda 10 dakika boyunca burnunuzdan ve ağzınızdan derin nefes alıp, verin.
KALÇA
Kalçalarımız en dayanıklı bölgelerimizden biri. Böyle olması da iyi, çünkü vücudumuz kalçalarımız sayesinde aşırı kiloların oluşturduğu ağır yükü kaldırabiliyor. Dikkatli olun, kronik kabızlık, kalın bağırsağın genişlemesine yol açtığı için kalçalarımızda yer alan eklemlerimizi önemli ölçüde tehdit edebiliyor. Genç kalması için: Kalçalarımız dans sayesinde hareketli ve güçlü kalabiliyor. Jogging de kalçalarımızı güçlendiriyor. Ancak dikkat; yürüyüşten sonra ağrılar oluşması jogging'i daha az yapmanız gerektiğini gösteriyor Örneğin eğer 1 saat yürüyorsanız bu süreyi 45 dakikaya indirmelisiniz. Yüzme ya da yürüyüş gibi spor türlerine geçiş yapabilirsiniz. Haftada 3 kez uygulayacağınız bu basit egzersizle kalçalarınızı güçlendirmeyi de ihmal etmeyin: Kalçalarınız öne bakacak şekilde durun. Sol bacağınızı kaldırın, dizinizden bükün, bir eşarbı dizinizin altına sıkıştırın. Şimdi bacağınızla 12 kez daire çizin. Bu sırada kalçalarınız daima öne doğru bakmalı. Egzersizi diğer bacağınızla tekrarlayın.
AYAKLAR
Hemen hepimiz zaman zaman ayaklarımızda çeşitli sorunlarla karşılaşabiliyoruz. Bunun sonucunda da her şeyden önce yürürken güçlük çekiyoruz. Üstelik ayaklarda oluşan hasar zamanla dizlerde, kalçalarda ve bel kemiğinde bile sorunlara yol açabiliyor. Nasır, şişlik veya bel ağrısı, ayaklarda bir şeylerin yolunda gitmediğini gösteren işaretlerden bazıları. Genç kalması için: Günlük bakımınızın yanı sıra, mümkün olduğunca çıplak ayakla dolaşın, özellikle de farklı zeminlerde. Bu hareketiniz; ayaklarınızdaki kasların, sinirlerin ve bağ dokularının güçlenmesini sağlar. Ayrıca 2-3 günde bir farklı türde bir ayakkabı giyin. Zor geçen bir günün ardından da ayaklarınızı lavanta, nane veya melisa otuyla yapacağınız bir banyo ile rahatlatın. Her gün 3-5 dakika boyunca ayak egzersizi de yarar sağlar. En ideali ise sabahları duşun altında topuklarınızı mümkün olduğunca yanlara doğru çevirmek ve tekrar normal haline getirmek.