Ex- sevgilisini unutturun!
.
CİNSEL GEÇMİŞİNİ KURCALAMAKTAN VAZGEÇİN!
Biz kadınlar, az önce sözünü ettiğimiz merakı tatmin etmek için sevgilimize eski sevgilisi ile olan cinsel hayatı, o zamanki duyguları, yatakta iyi olup olmadığı gibi tehlikeli konularda sorular sorarken aslında ateşle oynadığımızın farkında dahi değiliz. Oysa sağlıklı bir ilişkinin temeli geçmişi kurcalamaktan çok bugünü yaşamaktan geçiyor. Eski sevgilisiyle yaşadıklarını gündeme taşıyarak, kısacası ona geçmişi hatırlatarak sadece kendi kuyumuzu kazmış oluyoruz. Özetle eski sevgilinin varlığını önce bizler unutmalıyız. Zira o artık bizimle! Şu anda arzulanan tarafız, uyandığında bizi görmek istiyor, sosyal hayatını bizimle paylaşıyor. Bu yüzden günü yakalamayı ve güzel anları çoğaltmayı öğrenmeliyiz. 'Dün ne oldu? Yarın ne olacak?' tarzındaki takıntılı düşüncelerle kendimizi ve birlikte olduğumuz erkeği bunaltmak yerine, aramızdaki yoğun cinsel çekimin değerini bilmeli ve bu çekimi, ilişkimizi sağlam kılmaya yönelik çok özel bir paylaşım olarak görmeliyiz.
DAHA İYİ DEĞİL, DAHA FARKLI OLMAYI HEDEFLEYİN!
Eski sevgilisini tanımıyorsunuz; tanıyor olsanız bile libidosunu keşfedemeyeceğiniz kesin! Zaten yatakta 'iyi' olmanın ölçütü de kişiden kişiye göre değişen gayet göreceli bir kavram. Ancak erkeklerin sevişirken yeniliklere açık ve daha önce yaşamadığı deneyimler konusunda hevesli olduğu da bir gerçek. Bu nedenle eski sevgilisinden daha iyi öpüşmeye, daha iyi dokunmaya, daha iyi sevişmeye çalışmak gibi anlamsız bir rekabete girişmek yerine, yatakta tamamen kendi tarzınızı ortaya koyun. Çünkü siz sizsiniz ve başka birine benzemeye de ihtiyacınız yok! Eski sevgilinin nefret ettiği bir pozisyona bayılıyor olabilirsiniz ya da onun vücudunda dokunulmasından nefret ettiği bir bölge sizin ikinci G noktanız olabilir. Daha önce de belirttiğimiz gibi iyi ya da kötü, beceri ya da beceriksizlik değil, tarz önemlidir! Eğer kendinizi rahat, güvenli ve birlikte yol almaya açık hissederseniz, bu ona yansıyacaktır.
AKSİ İSTİKAMETTE İLERLEYİN!
Diyelim ki sevgiliniz sohbet sırasında eski sevgilisinin hep siyah iç -çamaşırı giydiğini ağzından kaçırdı. Yapabileceğiniz en büyük hata, ertesi gün gidip siyah iç çamaşırı almak olacaktır! Siz tam aksi yönde gitmeli, asla ve asla ona benzemeye çalışmamalısınız; yoksa kötü bir taklit olmaktan öteye geçemezsiniz. Eğer sevgilinizin kadınlar konusundaki zevkinin bu olduğunu düşünerek eski sevgilisine benzemeye çalışırsanız, çok büyük bir riske girmiş olursunuz. Görsel benzerliğin hatırlatıcı etkisini göz ardı etmeyin ve bunun yerine, birlikte olduğunuz erkeğe şu anda bambaşka bir kadınla olduğunu hem dış görünüşünüzle hem de davranışlarınızla gösterin. Son bir uyarı! Eğer onun sizi, ufak tefek yönlendirmeler ve taleplerle eski sevgilisine benzetmeye çalıştığını hissederseniz, ilişkinizi tekrar gözden geçirin. Yoksa sonunda kendinizi bir tür Rebecca sendromunun ortasında bulabilirsiniz!
VÜCUDUNUZDAN ASLA ŞİKÂYET ETMEYİN!
Aşkından ölüp bittiğiniz erkeğin eski sevgilisinin bir modeli andıran vücut ölçülerini öğrendiğiniz günden bu yana adeta yemeden içmeden kesildiniz! Zaten birçok kusuru olduğunu düşündüğünüz vücudunuz, belinizin kalınlığı, bacaklarınızın çarpıklığı, karın bölgenizdeki yağlar, hatta geçici olmasına rağmen yanağınızdaki sivilce bile sizi endişelendiriyor! Bu ruh haliniz de ister istemez seks hayatınıza yansıyor. Büyük hata! Zira kadının vücut hatlarıyla yataktaki becerileri arasında en ufak bir ilişki yoktur, fakat kendi vücudu hakkındaki düşünceleriyle yataktaki rahatlığı birbirine paraleldir. Söylemek istediğimiz şu! Vücudunuzdan şikâyet etmeniz, kusurlarını ve bu kusurlarla baş edemediğinizi belirtmeniz, dahası sürekli bir takım karşılaştırmalar yapmanız, partnerinizin gözündeki imajınızı kaçınılmaz olarak değiştirecektir. Yatakta önemli olan iki insan arasındaki paylaşımın yoğunluğudur. Dolayısıyla eğer sevgilinize bu paylaşımı yaşatırsanız, eski sevgilinin izlerini silme yolunda büyük bir adım atmış olursunuz. Sevgilinize vücudunuzu kötüleyecek yorumlarda bulunmayın.
ÇILGIN ANILAR YARATIN!
Birlikte uzun bir köpük banyosu, sürpriz bir hafta sonu kaçamağı, zil zurna eve gelinen bir gecenin ateşli sonu... Şimdi fantezileri hayata geçirmenin tam zamanı. Bildiğiniz gibi duygusal ilişkilerin karşı karşıya kaldığı en büyük tehlike monotonlaşmadır. İşin kötüsü tam da o zaman, yani ilişkimiz monotonlaşmaya ve canımız sıkılmaya başladığında eski ilişkilerimizi düşünmeye, hatırlamaya yöneliriz. Belki zamanında koşarak kaçmış, eski sevgilimize lanetler yağdırarak ayrılmışızdır fakat bugünün ışığı, gözümüze geçmişi olduğundan çok daha güzel gösterme gibi bir yanılsama yaratır. İşte bu durumu sevgilinizin yaşamasına izin vermemelisiniz. Yapmanız gereken, yaratıcılığınızı kanıtlamak ve yeni buluşlarla hem ilişkinizi, hem de cinsel hayatınızı zenginleştirmek. Daha önce hep ertelediğiniz küçük yaramazlıkları, fantezileri, çılgınlıkları sevgilinizle paylaşmak için bir an bile beklemeyin. Bunu yaparak seks hayatınızın dinamizmine sonsuz katkıda bulunmanın yanı sıra, hayal gücünüzle sevgilinizin takdirini de kazanacağınız kesin.
ONU ŞIMARTIN!
Yatakta birlikte olduğu kadına ne kadar zevk verdiğini duymak her erkeğin müthiş hoşuna gider. Bu nedenle, partnerinizden güzel sözleri, övgülerinizi esirgemeyin. Ne de olsa hiçbir erkek şımartılmaya karşı koyamaz. Hele ki eski sevgilisi yatakta onu eleştiren, ağzından şikâyetten başka bir şey çıkmayan, huzursuz ve dolayısıyla karşı tarafa da huzur vermeyen bir kadınsa, sizin tutumunuz birlikte olduğunuz erkeğe ilaç gibi gelecek, değerinizi çok daha iyi anlayacaktır. Hele ki ilk tanıştığınızda eski sevgilisi yüzünden yaralanmış, yorulmuş, üzülmüş, kırılmış bir erkekle beraberseniz, onu hayata döndürme operasyonunuzun sonucunda gözü sizden başkasını görmeyecektir.
KENDİ CİNSEL GEÇMİŞİNİZE DE SAHİP ÇIKIN!
Sevgiliniz bazen farkında olmadan eski hayatına, eski sevgilisine, onunla ilişkisine ya da yaşadıkları cinselliğe dair birkaç kelime edebilir ya da küçük göndermelerde bulunabilir. Bu duruma hazırlıklı olmalı, soğukkanlı ve anlayışlı davranmalı, kesinlikle kendinizi kaybedip olay çıkarmamalısınız. Eski sevgilisini anması için illa ki onu düşünmesi, yine onunla sevişmek istemesi, hâlâ onu arzulaması gerekmiyor. Sonuçta şunu kabul etmek zorundasınız ki onun da bir cinsel geçmişi var, o tarihin içinde de diğerlerinden daha fazla iz bırakan bir ya da birkaç kadın olabilir. Aynısı sizin için de geçerli! Siz de başkalarıyla birlikte olmadınız mı, onlara dokunmadınız mı? Peki, bütün bunları yapmış olmak, dahası ara sıra gülümseyerek hatırlamak, şu anda birlikte olduğunuz erkeği arzulamanıza engel oluyor mu? Hatırlamak her zaman o günlere dönmek istemek anlamına gelmez; çoğunlukla sadece insanın kendi eski halini bir başkasını ziyaret eder gibi ziyaret etmesidir. Bu ihtiyacı ona ve kendinize çok görmemelisiniz. Unutmayın ki insan durmadan değişir, hepimiz değişiyoruz. Fakat hiçbirimiz geçmişimizi silip atamayız, atmak da istemeyiz. Siz de hem kendinizin hem de sevgilinizin karşısında duygusal ve cinsel geçmişinize sahip çıkın...