GeriAşk Sevgilinizi kendinize benzetmeyin!
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Sevgilinizi kendinize benzetmeyin!

Sevgilinizi kendinize benzetmeyin!

"Erkek arkadaşınıza sosyal hayatta kız arkadaşınızmış gibi davranmanız uzun vadede ilişkinizi olumsuz etkileyebilir. Sinirlenip isyan bayrağını indirmeden önce işte almanız gereken önlemler..."

Sevgilinizle spor salonunda buluştunuz diyelim. Onu sizinle birlikte aerobik dersine girmeye ikna ettiniz. Sonra eve gidip şu sıralar çok popüler olan romantik diziyi izlerken en sevdiğiniz restorandan vejetaryen yemekleri sipariş ettiniz. Onu sağlıklı yemek yeme konusunda daha önce ikna ettiğinizden, yine sesini çıkarmadı. Kulağa çok güzel, hatta muhteşem bir program gibi geliyor, değil mi?

Bütün bu saydıklarımız kendi başına zararsız şeyler gibi gözükse de, erkek arkaşınızı yavaş yavaş kadınsılaştırıyor olabilirsiniz. Psikologlar "Günden güne daha çok kadın sevgilisine yakın kız arkadaşı gibi davranıyor ve daha çok erkek kadınsal aktivitelere katılmaya boyun eğiyor. Dola¬yısıyla cinsiyetler arasındaki ayırım gitgide daha az belirgin bir hale geliyor" diyor.

Sınırları çok zorlayıp, fazla ileri gitmemek gerekiyor: Stony Brook Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırma, romantik bir aşk yaşadığını söyleyen çiftlerin, arkadaş gibi olduklarını itiraf eden çiftlere oranla çok daha mutlu olduklarını gösteriyor.

Erkek arkadaşlarını kendisine benzetmeye başlayan kadınların artışının sebeplerini araştırdık, işte bu konuda yapılması gerekenler...

Neden sevgilinizin kız arkadaşınız gibi davranmasını istiyorsunuz?

Psikoterapist Jo Ann Magdoff "Kadınlar, arkadaşlarıyla erkeklere kıyasla daha çok şey paylaştıklarından çok yakın ilişkiler yaşıyorlar. Bu yüzden içten içe arkadaşlarıyla yapmaktan keyif aldıkları şevleri sevgilileriyle de yapmak istiyorlar. Aslında arkadaşla ve sevgiliyle kurulan ilişki temelde benzer yakınlıktadır ve bu nedenle karıştırılabilir" diyor. Son zamanlarda yakın arkadaşken ilişki yaşamaya başlayan çiftlerin artması da buna -farklı boyutta da olsa- bir örnek olarak gösterilebilir. Sıkça duyduğumuz "O sadece hayatımın aşkı değil, aynı zamanda en yakın arkadaşım" cümlesi burada çok daha büyük anlam kazanıyor.

Bütün bu düşünceler, bizi her şeyi sevgilimizle birlikte yapmaya itiyor. Eğer pilates yapıyorsanız, ikili derslerde size eşlik etmesini istiyorsunuz. Fransız filmlerinden hoşlanıyorsanız, sevdiğiniz erkeğin en duygusal sahnede elinizi tutmasını hayal ediyorsunuz.
Sevgilinizle bu derece sağlam bir ilişki kurmak istemeniz doğal. Ama bir kız arkadaşınızla aranızdaki yakınlık derecesiyle erkek arkadaşınızla yaşadıklarınız arasında büyük bir fark olduğunu hatırlatmalıyız (seksi saymıyoruz bile!).

Magdoff'a göre, kadınların erkek arkadaşlarıyla çok yakın olmak istemelerinin sebebi, evlilik hayali kurmaları: Evlendiklerinde her şeyden birlikte keyif almak önem kazanıyor. Gelecekle ilgili planlarının örtüşmesi gerektiğini düşünüyorlar, örneğin birisi şehrin enerjisinden hoşlanırken, diğeri sakin bir hayat sürmenin hayalini kuruyorsa gelecekte sorun yaşanmasını önlemek için ortak bir noktada buluşulması, bunun için çaba harcanması gerekebilir.

Size ayak uydurmasının sebebi ne olabilir? >>>>>>>>>>

Size ayak uydurmasının sebebi ne olabilir?

Bu konuda birkaç önemli bileşen sayabiliriz. Sevgilinizin kendisine göre önemsiz olan bazı şeyleri gözardı etme olasılığı vardır ama bu onun duyarsız olduğu anlamına gelmez. Örneğin ona "Bu bluzu giyince belimdeki yağlar belli oluyor mu?" diye sormanız veya her zaman gitmekten hoşlandığı hamburgerci yerine yeni keşfettiğiniz şık restorana gitmek için ona baskı yapmanız size sorun gibi gözükmeyebilir. Ama küçük şeyler birikerek çoğaldığında ilişkinizi etkileyecek boyutlara gelebilir.
Diğer bir faktör ise, erkeklerin özellikle ilişkinin başında sizi mutlu etmeyi amaç edinmiş olmalarıdır. Son zamanlarda erkekler her programa evet diyor, çünkü planları hep kadınlar yapıyor ve ilişkide sosyal yönetmen rolünü oynuyorlar. Erkekler de sizi hayal kırıklığına uğratmamak veya sorun yaşamamak için fikirlerinize karşı gelmemeyi tercih ediyorlar. Bu da şu anlama geliyor; bir pazar günü "Kızlarla birlikte brunch'a gidelim" dediğinizde size olumlu cevap vermek kolaylarına geliyor ama siz yine de uzun vadede bundan sıkılabileceklerini unutmamaya çalışın.
Bazı erkekler ise bu tip "kız kıza" aktivitelere katılmazlarsa sizinle görülemeyeceklerini düşünüyorlar. Dr. Holstein'a göre, kadınlar hayatlarına bir erkek girdiğinde yaşam tarzlarını pek de değiştirmek istemiyorlar. Hatta ilişki yaşadıkları için her zaman yaptıkları şeylerden vazgeçmeyi de kabul etmiyorlar. Günümüzde tüm kadınların yoğun bir hayatı var ve sevgilisi olduğunda kimse sevdiği şeylerden fedakarlık etmek istemiyor. Alışkanlıklardan kolay kolay vazgeçilmeyince, erkekler de doğal olarak tüm planlara dahil olmak zorunda kalıyorlar.

Uzun vadede oluşan hasarlar

İlk hasar; sevgilinizin testosteron seviyesinin dibe vurmasıdır. Durumunuzun tam tersini düşünün: Sevgiliniz her hafta sonu birlikte tüm maçları izlemek istese ne yaparsınız? Ya da sizi sürekli erkek arkadaşlarıyla yaptığı programlara dahil etse? İçinizdeki kadının elinizden alındığını hissetmez misiniz? Onun için de durum pek farkIı değil. O da kız arkadaşlarınıza katıldığında feminenleşmeye başlasa da bunu pek çaktırmaz. Tabii ki bazı erkekler alışverişe gittiğinizde size hangi elbiseyi alacağınız konusunda danışmanlık yapmaktan hoşlanırlar. Ama bu, maalesef bütün erkekler için geçerli değildir. Bir süre sonra sıkıntıdan patlayıp size kızabileceğini unutmayın.

Bütün bunlara ek olarak, her şeyi paylaştığınız sevgilinizle aranızdaki gizemi de kaybedebilirsiniz. Bunun sonrasında ise romantik bir çift yerine, çok yakın iki arkadaş olur çıkarsınız. Dr. Holstein bu konuyla ilgili şöyle bir tavsiyede bulunuyor: "İlişkilerde arada biraz mesafe olmalı. Dişilik, erkekler için gizemli ve cezbedicidir. Farklılıklarınız, ilişkinizdeki heyecanı ve çekimi devamlı kılar." Yani diğer bir deyişle, çok fazla yakınlık aşka karşı bir tehdit unsurudur. Hayatlarınız iyice birbirinin içine geçtiğinde ortada merak uyandıracak hiçbir şey kalmaz. Dolayısıyla ilişkinizdeki tutku da ortadan kaybolur.

Durumu tersine çevirin! >>>>>>>>>>

Durumu tersine çevirin!

Filmi geri sarıp ona "erkekliğini" geri verebilirsiniz. Öncelikle kızlarla ve sevgilinizle birlikte geçirdiğiniz zamanların arasına bir çizgi çekin. Magdoff, içgüdülerinizi kullanıp bazı sınırlar oluşturmanızı tavsiye ediyor. Sevgiliniz size bir aktivitede eşlik ederken kendinizi garip hissediyor veya onu eskisi kadar arzulamadığınızı fark ediyorsanız hemen ortam değiştirin. Hem kadının hem erkeğin gerçekleştirebileceği programlar yapın.

Kendi ilgi alanlarınızın peşinden gitmeniz de çok önemli. Kerner "Size özel bir şeylerinizin olması, çift olarak yakınlaşmanızı sağlar. Gizem, ilişkinizi daha yoğun yaşamanıza olanak veren en önemli etkenlerden biridir" diyor.

Şimdi sevgilinizden biraz uzaklaşın ve bir pasta yapımı kursuna kaydolun, onunla tatile çıkmak yerine ailenizle çocukluğunuzda yaptığınız gibi bir tatil köyüne gidin veya hafta sonunuzu kız arkadaşlarınıza ayırın. Ama kendiniz için bir şeyler yaparken sevgilinizi ve ilişkinizi ihmal etmeyin. Hayatınızda erkek arkadaşınız için de yer açmanız önemlidir. Ara sıra başbaşa programlar yapın ve örneğin indirim zamanlarında alışveriş merkezlerinde kendinizi kaybetmek yerine başbaşa uzun yürüyüşler yapmayı deneyin.

Özetle; özel hayatınızı dengeli bir şekilde ikiye ayırın. İlişkinizi daha mutlu kılmak için paylaşabileceğiniz yepyeni alışkanlıklar yaratın. Bu şekilde aranızdaki bağı daha da kuvvetlendirirken, ilişkinizin heyecanını da artırabilirsiniz.

YAPMAMASINI dilediğiniz şeyler

• Siyah noktalarını temizlemek için burnuna bant takması ve cildine maske uygulaması.
• Enstrümantal parçalar dinlerken dans etmesi.
• Peynirsiz, etsiz veya yumurtasız bir salata sipariş edip, yağsız olmasını rica etmesi.
• Battaniyeye iyice sarılıp televizyonun karşısında oturması.
• Bir pilates DVD'si satın alıp karşısında ter dökmesi.
• Radyoda çalan Lady Gaga şarkısına eşlik etmesi.
• Brownie yaparken önlük ve eldiven takması.
• Sivilcesini kapatıcıyla saklaması.
• Paris Hilton'un yazdığı kitabı çok dikkatli bir şekilde okuması.
• Kız arkadaşlarınızla görüşmek için program yapmanızı istemesi.
• Karnındaki ya da çenesinin altındaki yağları aldırmaya karar vermesi.

ERKEKSİ BULUŞMA ÖNERİLERİ

Pizza yiyin. Her hafta değişik bir pizzacıya gidip farklı tatlar deneyin. Bir hafta ince, diğer hafta kalın hamurlu, başka bir zamanda da farklı malzemeli pizzalar tadıp yediklerinize puan verin.

Köpek alışverişine çıkın. Bir köpek almayı düşünmüyor olsanız bile, onlarla oynamak size iyi gelecektir. Yaşadığınız şehirdeki hayvan barınaklarını ziyaret edebilirsiniz.

Kaçamak yapın. İşten izin alın ve birlikte sinemaya gidin. Sonrasında sahilde veya bir parkta yürüyün. Akşam eve yemek getirtebilir veya dışarıda bir yerde yiyebilirsiniz.

Snowboard dersi alın. Kaymayı bilmediğinizi söyleyerek dağ tatilinizi ertelemeyin. Sevgiliniz kayak yapabiliyorsa ondan, eğer o da bilmiyorsa bir özel hocadan ders alabilirsiniz. Sonrasında sıcak kakaonuz sizi bekliyor olacak.

En sevdiği oyunu size öğretmesine izin verin. PlayStation oynadığında ona sinir olmak yerine, rekabete girişebilirsiniz.

Birlikte yemek yapın. Tatlı olarak fondu hazırlayın. Çoğu erkek buna bayılır.

Bir futbol maçına gidin. Statta köfte-ekmek veya sosisli sandviç yiyin. Onunla birlikte tezahürat yapmayı da ihmal etmeyin.


Kaynak: Cosmopolitan

False