GeriAşk İlişkinizi kurtarma rehberi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

İlişkinizi kurtarma rehberi

İlişkinizi kurtarma rehberi

"Yaşam Koçu ve İlişki Terapisti Yeşim Varol Şen, Netkitabevi'nden yeni çıkan kitabı "İlişkinizi Kurtarma Rehberi"nden bir bölümü sizlerle paylaşıyor."

Geçmişi geçmişte bırakın...

İlişki tuzaklarından biri de, her tartışmada eski defterlerin yeniden yeniden açılmasıdır. Gündemde olan soruna çözüm bulmak için gerilim yaşayan çiftler, zaten doğru iletişim dilini kullanmadıkları için fazlasıyla zorlanırken, bir de geçmiş tartışmaları da gündeme taşıyınca tartışma tamamen "sen bunu yaptın, ben bunu yaptım" şeklinde ilerleyen bir çocuk kavgasına dönüşür.

Ne gündemdeki soruna ne de geçmişte yaşanan problemlere bir çözüm bulanamadığı gibi , bir de birikimin fazlası gözümüzü korkutur ve anlaşacağımıza dair inancımız da giderek yılgınlığa ve vazgeçmeye bırakır yerini.

Sorunlarımızı çözmek ve problemlerimizi geleceğe taşımamak istiyorsak, her tartışmamızı kapatmak gerek. Evet, tartışmayı kapatmak. Tıpkı televizyonda, insanların belirli bir konuyu tartışmak için bir araya geldiği, tartışmalar ne kadar hararetli de olsa, yarım da kalsa, süre dolduğunda sunucu tarafından bittiği duyurulan programlar gibi.

Tartışmalarımız genelde iki şekilde biter; Ya taraflardan biri haksızlığını kabul eder ve geri adım atar ya da her iki taraf da kendi fikrini değiştirmez ve konu sonsuza kadar tartışamayacağımız için mecburen kapanır.

Diyelim ki, eşiniz haksızlığını kabul etti, belki de size karşı bir hatası olmuştu ama bunun farkında ve özür diledi. Seçeneklerimiz belli; ya affedip konuyu kapatacak ve günlük yaşantımıza devam edeceğiz ya da affetmeyip çekip gideceğiz.

Eğer affetmeyi ve konuyu kapatmayı tercih ettiysek, konuyu gerçekten kapatmalıyız. Aksi takdirde, konuyu sürekli gündemde tutmak, her konuşmada ya da ileride çıkacak her sorunda sürekli aynı hataya geri dönmek bize ne sağlar? Karşımızdakini bıktıracağımız gibi, asıl eziyet bize sıkıntı veren bir sorunu sürekli zihnimizde ve en önemlisi kalbimizde tutarak kendimize yaptığımızdır.İçimizde barındırdığımız öfke, huzurumuzu kemirirken yaşadıklarımızdan keyif almamızı da engeller. Yeni doğan her soruna karşı tahammülümüzü azaltarak, gerekenden fazla tepki göstermemize sebep olur.

Geçmişte yaşadığınız problem, eşinize duyduğunuz güveni, saygıyı hatta belki de sevgiyi sarsmış olabilir. Ama siz onu affetmeyi seçtiyseniz, eksilen duygularınız konuyu sürekli gündemde tutarak ve bunu eşinize sürekli hatırlatarak geri gelmez. Ancak konuyu gerçekten kapattığınızda ve öfkenizi, güvensizliğinizi her daim hatırlayarak ve hatırlatarak değil de, bu duyguları yenilemesi için eşinize ve kendinize şans tanıdığınızda yeniden huzuru yakalayabilirsiniz.

Hata yapan ve alttan alması hatta belki de özür dilemesi gereken taraf siz olduğunuzda, eşinizin aynı konuyu sürekli yüzünüze vurması, size nasıl hissettirirdi? Özür dilediğiniz halde sürekli aynı suçlamaların altında ezilmek yeniden hata yapmanıza engel olur mu yoksa sadece sizi yıldırır mı dersiniz?

Eğer tartışmanız sonuçsuz bittiyse, yine de bitmiştir. Her konu da birbirimizi ikna edemeyiz. Bazen tartışmalarda her iki taraf da kendi haklılığına olan inancını korur ve geri adım atmaz. Yine de yaşanılan günler içinde, her ne kadar haklı olduğumuza inansak da, sadece konu eşimizi rahatsız ettiği ve tartışmayla sonuçlanacağını bildiğimiz için, mümkün olduğu kadar özenli davranmaya gayret etmeliyiz. Tabii geçinmek istiyorsak.

Sonuçta tartışmadan bir şey öğrenilmiştir; bu konu açıldığı zaman, aynı dille konuştuğumuz sürece, yine tartışılacağı.

İlişkilerinizi zenginleştirebilmek dileklerimle...


YEŞİM VAROL ŞEN

Yaşam koçu ve ilişki terapisti

www.duruyasam.com

False