GeriAşk Gerçekten aşık mısınız?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Gerçekten aşık mısınız?

"Hissettiğiniz gerçek aşk mı yoksa gelip geçici bir heves mi? Testimizi uygulayın, sonuçları değerlendirin..."

Aşağıdaki sorulara evet ve hayır şeklinde cevap verin. Yalnızca gerçekten emin olduğunuzda evet yanıtını vermeli, en ufak bir şüpheniz varsa hayırı işaretlemelisiniz.

1- Bu duygular hiç hesapta yokken, birdenbire mi ortaya çıktı?

2- Başka biri sevgilinize kur yapmaya kalkarsa çok kıskanır, kendinizi çok kötü hisseder miydiniz?

3- Bir arada değilken aklınızı toparlayamıyor, yalnızca onu mu düşünüyorsunuz?

4- Bir arada olduğunuzda ona olan duygularınız daha da mı alevleniyor?

5- Gerçekten de onun sizin için dünyadaki en mükemmel insan olduğunu mu düşünüyorsunuz?

6- Evde ailenizleyken kendinizi mutsuz mu hissediyorsunuz?

7- Sevgilinizin para ve çocuklar konusunda düşüncelerini biliyor musunuz?

8- Ona her zaman en güzel ve çekici halinizle görünmeye mi gayret ediyorsunuz?

9- Söylediklerinize, giydiklerinize ayrı bir özen mi gösteriyorsunuz?

9- Ortak noktalar aşk için çok önemlidir. Peki ya ortak sıkıntılar? Her ikiniz de ev, aile, iş ve ya okul hayatına dair benzer endişeler mi yaşıyorsunuz?

10- Farz edin ki uzun bir seyahate çıktı ve size çok güzel, içten aşk mektupları yazıyor. Arkadaşlarınıza bu mektupları gösterir miydiniz?

Değerlendirme
Yedinci soru dışında her hayır cevabı için 10 puan, her evet için 0 puan verin. Bu soruda evet cevabı 10 puan, hayır ise 0 puandır.

Değerlendirme puanlarınız:
70 - 100 arasında ise bu gerçek bir aşka benziyor.
50 - 60 arasında ise bazı belirsizlikler olduğu görülüyor.
0 - 40 arasında ise aranızdaki romantizmin aşka dönüşmesi için daha çok zaman var.

Belki de evet cevaplarının aşkın göstergesi olduğunu düşünüyordunuz, ancak uzmanlar bunun aksinin doğru olduğunu söylüyor. İşte uzmanların açıklamaları...

1- Gerçek aşk birdenbire oluşmaz. Yıldırım aşkı diye bir şey yoktur; görür görmez hissedilen aşk değil, karşılıklı çekim olabilir. Pek çoğumuz bu tip yargıları kendimiz yaratıyoruz. Gerçekte görünüşü, davranışları ve konuşmalarıyla tam aradığımız gibi birini bulmak yalnızca çekim duymak anlamına gelir. Elbette bu çekim aşka da dönüşebilir, ancak bunun için zaman şarttır.

2- Kıskançlık gerçek aşkın göstergesi değildir. Özellikle gençlerin sıklıkla düştüğü bir yanılgı, ne kadar çok kıskanılırsa o kadar çok aşık olunduğudur. Birbirini gerçekten seven iki insan arasında bir miktar kıskançlık olması doğaldır. Öte yandan sahiplenme duygusunun aşkla ilgisi yoktur. Psikanalist Dr. Theodor Reik, kronik kıskançlık çeken kişilerin bilinçaltında güvensizlik duygusu yaşadıklarını, bu duygunun da sevilmeye duyulan aşırı bir açlığa götürdüğünü açıklıyor. Yani ortada aşk yokken dahi aşırı derecede kıskanç olunabiliyor.
3- Aklını alamamak, iç çekmek, hayallere dalmak sevginin değil, karasevdanın göstergesidir. Gerçek aşk karşıdaki kişiye yönlendirilir; bütün davranışlar sevilen kişinin iyiliği ve mutluluğunu sağlamak içindir. Karasevda ise ben-merkezcidir. Kişi karşısındakini düşünmez, kendi mutluluğuna/mutsuzluğuna odaklanır. Bu durumda aşık olunan sevgili değil, aşkın kendisidir.

4- Aşk uzaklıkla azalmaz. Bir kimseyi birlikteyken daha fazla seviyorsanız, onun cazibesinden ve heyecanından etkilendiğiniz anlamına gelir. Başınızı döndürmek için yanınızda olmadığı zaman bazı şüpheler baş gösterir. Bir başka deyişle; bu suni bir aşktır.

5- Aşk, sevilen kişinin kusurlarını görememek değildir. Aşık kişi, sevdiğinin kusurlarını bilip anlamasına karşın sevmeye devam eder. Karşısındaki kişiyi kusursuz olarak görmek, karasevdanın habercisidir.

6- Mutsuz bir ev yaşamı kişiyi aşık olduğu yanılgısına sürükleyebilir. Evlilik danışmanları, pek çok kişinin dayanılmaz bulduğu evinden ve ailesinden kaçmak için evlendiğini belirtiyor. Pek çok genç kız, sevgilisini, kendisini sıkıntılardan kurtaracak beyaz atlı prens olarak görüp aşık olduğunu sanıyor. Oysa tek istediği kurtulmak, aşk değil.

7- Aşk her zaman bulutların üzerinde olmak değildir, ayaklarının yere basması da gerekir. Bir evlilikteki en temel noktalardan ikisi para ve çocuklardır. Evlenmeyi düşünen genç insanlar, birbirlerinin bu konulardaki görüşlerini bilmelidir. Şayet bu konular henüz gündeme gelmemişse, romantizm seviyesinden aşk mertebesine geçilememiş demektir.

8- Aşk, sıkıntı çekmek anlamına gelmez. Karşınızdaki kişiyi etkileme kaygınız bu derece yoğunsa gerçek aşktan söz etmek mümkün değildir. Gerçekte olduğunuz kimsenin sevildiğini bildiğinizde, karşınızdaki kişinin varlığından huzur duyarsınız.

9- Kader ortakları olmakla bir aşkın kahramanları olmak arasında büyük fark vardır. Eşler ortak sıkıntıları paylaşabilir, ancak bu paylaşım, aşkın kendisi değildir. Genç çiftlerin bu noktayı sık sık gözden kaçırdığını ifade eden uzmanlar, evlilik kararının aşktan değil, ortak acılardan kaynaklanmasının hata olduğunu vurguluyor.

10- Aşk, iki kişi arasındaki çok özel bir bağdır. Uzmanlar, bu mahremiyetin gözler önüne serilmesinin gerçek aşk olamayacağı üzerinde birleşiyor. Bu durum, grup içinde prestij kazanma arzusu olarak anlaşılabilir, ancak aşk değildir.

False