GeriAşk Aşk mı, özgürlük mü?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Aşk mı, özgürlük mü?

"İçinde yaşadığımız iletişim ve tüketim çağında her iki cinsin de kendisine en çok sorduğu soru bu olsa gerek. Pek çok kadın ve erkek bir yandan filmlerdeki aşklara özenip, romantik şarkılarla iç geçirirken, öte yandan özgürlüklerinin kısıtlanacağı korkusuyla ilişkiye girmekten neredeyse korkar ve kaçınır oldu."

Eskilerin bir yastıkta kocamak diye tabir ettikleri uzun soluklu evlilikler artık tarihe karışmışken, şu sıralar etrafta "nerede o eski aşklar" diye koro halinde hayıflanan insanların ne denli çoğaldığını siz de fark ettiniz mi? Peki madem aşk bu denli yokluğu hissedilen ve özlenen bir duygu, o halde neden ondan mahrumuz? Neden yalnızlıktan bu kadar çok korkarken ilişkileri özgürlüğümüzü kısıtlayan bir engel olarak görüyoruz? Neden 19. yüzyılın aşklarıyla 21. yüzyılın özgürlük tutkusunu aynı anda arzuluyoruz? Aşkı ve özgürlüğü aynı anda yaşamanın bir yolu yok mu?

Psikologlara göre bu yüzyılın insanı aşk ve ilişki kavramlarına yepyeni tanımlar getiriyor. Kendi bireyselliklerine düşkün olan çiftler sevgiyi ve aşkı yaşama arzularını bir ilişkiyle tatmin etme yoluna gitmeyi, o ilişkide de daha bağımsız hareket edip birbirlerine alanlar bırakmayı, böylece kendilerini daha özgür hissetmeyi hedefliyorlar. Ama çoğu zaman evdeki hesap çarşıya uymuyor. Hem çok tutkulu ve çılgın bir aşk yaşamak, hem de kontrolü elden bırakmamak pek de mümkün olmadığı için hayallerle gerçekler arasındaki uçurum giderek büyüyor.

Tüketim çağında sürekli etraftaki uyarıcılara açık yaşamaya alışmış günümüz insanı için uzun süre yalnızca bir insana bağlı olarak yaşamak adeta bir ütopya kadar uzak görünüyor. Sadakat duygusunu içselleştiremeyen ve doğasına aykırı bulan çağdaş insan öte yandan sadakatsizliği kaldırabilecek gücü de kendisinde bulamıyor. Örneğin açık ilişki yaşamak ve birbirini cinsel anlamda özgür bırakmak konusunda başlangıçta sözle bir anlaşma yapan çiftler, iş realiteye geldiğinde, yani aldatıldıklarında bunun üstesinden gelemeyebiliyorlar. Elbette ki sadakat kavramı da kültürden kültüre değişebiliyor. Bizimki gibi geleneksel toplumlarda erkek evlilik kurumu içinde bile, örtülü de olsa, cinsel özgürlüğünü yaşarken, kadının sadakatsizliği taşınması güç bir namus yüküne dönüşüyor. Kırsal kesimde bu yüzden cinayetler bile işlenirken durum kentlerde de pek iç açıcı görünmüyor. Birbirlerini biraz daha özgür bırakmak için yola çıkan modern çiftlerde bile kadın erkeğin sadakatsizliğine tepki göstermemeyi başarabilirken, erkek aynı şey başına geldiğinde geleneksel kodlarından kurtulamayıp kadını aşağılayabiliyor.

Aşk mı özgürlük mü?

Özgürlük sizce ne demek?

False