Sekste on sekizinci yüzyıl usulü

Casanova bunun en güzel örneği. Peki Neden on sekizinci yüzyıl? Çünkü bu çağda, kapalı kapılar ardında, bugün hayal bile edemeyeceğimiz bir özgürlük hüküm sürüyordu. Dinin ve engizisyon mahkemesinin kısıtlamalarına bir tepki belki de...Kadınların varlıklarını sürdürebilmek için kendilerine mümkün olduğunca kısa zaman içinde, sağlam bir yer edinmeleri gereği de olabilir. Ne olursa olsun, on sekizinci yüzyıldan öğrenilecek çok şey olduğu kesin!

Sözcüklerden korkmayın! Bu çağda, ne bilgisayar ne de telefon yoktu. Bu yüzden, mektuplar buluşma öncesinde gerekli koşulları hazırlamaya yarayacak, iltifat ve imalarla yüklü bir dille kaleme alınırdı. Başbaşa kalındığında da sözcüklerin saltanatı sürerdi. Çünkü resmi olarak sadece evlilik bedenlerin yakınlaşması önündeki engeli kaldırabilirdi. Siz de sevgilinize mutlak aşktan ve sonsuz sadakatten bahsedin, bu arada kendinizi hayali bir şatoda, arp sesleri arasında düşlemeyi unutmayın.

Gerçek bir buluşma için ise, peçeteler, porselen tabaklar, şık masa örtüleri, mumlar, Mozart ya da Haydn klasik ve ince bir tarzın olmazsa olmazları. Şampanya ve seçkin şarapların eşlik ettiği afrodizyaklar da bu atmosferin en güzel tamamlayıcısı. Birbirinize övgüler düzerken beylik sözcükler kullanmaktan korkmayın.

Lezzetli ve etkileyici bir çikolatalı tatlının ardından, romantik bir valse ne dersiniz? Şampanya bardaklarını da gözden yitirmeyin. Kutsal öpücüğün tam sırası...Dansı yarıda bırakmadan, uzun uzun öpüşün. Sadece şiir kokan aşk sözcükleri söylerken değil, öpüşürken de dilinizi kullanın. Onun kollarında erimeye hazır olun.

Artık ikinizden kendinizden geçmek üzeresiniz. Son derece faydacı bir yaklaşımla üzerinizdeki her şeyi çıkarmadan önce, arzularınızı doruğa çıkarmak için, kağıda yazdığınız sıcak bir notu giysilerinizin içine saklayın. Nereye sakladığınızı parmaklarıyla bulsun.

On dakika sonra çırılçıplak kalarak yatakta yuvarlanmaya başladığınızda, daima dünyanın başından beri var olan bütün aşklardan daha güçlü, sonsuz aşka dair çılgınca sözler verin. Bedenlerinizin her noktasını hissederek, ruhlarınızın da birbirinize karışmasına izin verin. Sadizmin babası Marquis de Sade tarzında birkaç sert hareketle zevkinize zevk katın. Ne muhteşem bir an!