GeriAşk Hayır, benden ayrılamazsın!
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Hayır, benden ayrılamazsın!

"Erkekler ayrılığı neden kabullenemiyor? Yapılan araştırmalar; kaybeden taraf olduğunu göstermemek adına, erkeklerin aniden duygusal bir kaosa düştüklerini gösteriyor."

Dışı sert içi paramparça

Ne yazık ki gerçekleri görmemezlikten gelmek ve ayrılıkla ilgili kendi duygularını bastırmaya çalışmak sadece 'görünüşte' etkili oluyor: Çevredeki insanlara karşı yıkılmayan adamı oynamak, gerçekte ise duygusal açıdan zor bir dönem geçirmek. Hiç kimse bu oyuna uzun süre devam edemez. Doktorlar terk edilmiş erkeklerde korku, depresyon, kalp hastalıkları, nefes darlığı, aşırı terleme gibi semptomlara rastlıyor. Bu rahatsızlıkların tümü psikosomatik yelpazenin parçalarından biri. Aşk; kişiyi yara almaya daha açık hale getirebiliyor. Öyle ki, terk edilmenin düşüncesi bile erkeklerin paniklemesine neden olabiliyor. Bundan dolayı da birlikte oldukları kadını ve ilişkiyi sahipleniyor ve "Bu kadın bana ait / bu ilişki benim" tavrını sergiliyorlar.

Kötü giden bir ilişkide bile ayrılık erkekleri şaşırtıyor. Erkekler kötü giden ilişkilerindeki tüm alarm sinyallerini görmezden gelmeye çalışır. Sorun görmüyorum! Bu konudaki olumsuz yorumlarını duymuyorum! Sorunları konuşmayı red ediyorum! İlişkideki tüm olumsuzlukları hasır altı edelim!

Alman psikolog Dieter Eppeler, 832 erkek üzerinde bir araştırma gerçekleştirmiş. Kendisi bu araştırmanın sonuçlarını şöyle
açıklıyor: "Erkekler uzun süre birlikte oldukları kadınla her gün kavga etseler bile, terk edildiklerinde şaşırıyorlar." Çünkü ayrılık, kurdukları düzende patlama etkisi yaratıyor. Oluşan baskı ise duygusal dünyalarındaki koruma güdülerini ortadan kaldırıyor, temel korkuları uyandırıyor ve erkeklik egolarını yaraladığı gibi, çaresizliği de beraberinde getiriyor. Kadınların çoğunun zaman problemlerini, düşüncelerini ve duygularını paylaşabilecekleri kadın arkadaşları vardır. Kadınlar ilişkilerini bitirmeye karar verdiklerinde bunu arkadaşlarına, ailelerine danışır ve bu konuda düşünmek için kendilerine zaman tanırlar. Acılarını da deyim yerindeyse rahatça ve açık açık yaşarlar. Erkekler bunu yapmaktan çekinir. Üstelik bu tür konuları arkadaşlarıyla konuşmaktan uzak dururlar. Tüm iniş çıkışlarını, üzüntü veya öfkelerini tek başına yaşarlar.

Erkekler ayrılığı 5 yılda kabulleniyor

Erkekler ayrılık gibi zor duygusal tecrübeler karşısında bir nevi korkuya kapılabilirler. Beyinlerindeki savunma mekanizması ile ilgili sigortalar atabilir. Çektikleri acı sayesinde düne kadar beraber oldukları kişiye karşı besledikleri tüm olumlu duygular da nefrete dönüşebilir. Duygularını iyice uç noktalarda yaşayan ve sağlıklı düşünemeyen insanlarda bu intikam düşüncesine kadar gidebilir. Gazetelerde neredeyse her gün yer alan dramatik ayrılık haberlerini ancak bu şekilde açıklamak mümkün. Uzmanlar, erkekler duyguları ve korkuları hakkında konuşmayı öğrendiklerinde, bu tür trajedilerin daha az yaşanacağını belirtiyor. Aslında ayrılık söz konusu olduğunda, önemli olan şunu görebilmek ve algılayabilmektir: Ayrılık doğal olarak her iki cinse de acı verir, ama aynı zamanda her iki taraf için de yeni bir başlangıç anlamına gelir. Yapılan araştırmalar, erkeklerin ayrılığı kabullenmeleri için kadınlardan daha uzun bir süreye ihtiyaç duyduklarını gösteriyor, ortalama beş yıl! Kadınların geçmişi hazmetme süresi ise iki yıl.

Kadınlar hatalarından ders çıkarıyor

Kadınlar ilişkilerinin hangi nedenlenden dolayı yürümediğini tespit edip, kendi hatalarını da sorgulayıp, onları gelecekte tekrarlamamaya çalışıyorlar. Erkekler ise bu konuda pek başarılı sayılmaz. Konuyla ilgili araştırmaya katılan her on erkekten yedisi: "İlişkimin neden yürümediğini anlamıyorum" cevabını veriyor. Hatta araştırmaya katılan erkeklerin yarısı, suçu karşı tarafta görüyor: "Hiçbir neden yokken beni terk etti." Durumdan kurtulmak için uyguladıkları bir "tedavi" yöntemi ise kısa sürede yeni bir ilişkiye başlamak oluyor. Aslında suçu başkalarına atmak, yeni koruma kalkanları oluşturmak yerine biraz kendini sorgulamak daha iyi değil mi? Her krizin aynı zamanda yeni bir şans anlamına geldiğini de unutmamak gerekir!

Erkeklerin güçlü olduğunu kim söylemiş?

Erkeklerin yüzde 91'i, terk eden taraf olduklarını iddia eder. Gerçek şu ki; bu vakaların üçte ikisinde durumun tersi yaşanmıştır.

Yüzde 62'si, ayrılığın ardından sürekli olmasa bile alkole sığınır.

Yüzde 51'i, ilk aşamada olmasa bile ayrılığın ardından iş hayatında sorun yaşar.

Yüzde 49'u, yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, terk edildikten sonra intikam almayı düşünür.

Yüzde 12'si, terk edildikten sonra suç işler. Kadının malına zarar vermenin yanı sıra, yaralama ve benzeri suçlara bulaşır.

False