GeriAşk "Eyvah! Kalbim yanlış yerde" diyenlere...
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

"Eyvah! Kalbim yanlış yerde" diyenlere...

"Eyvah! Kalbim yanlış yerde" diyenlere...

"O sürekli aklınızı kemirip duruyor ama aslında bu olmamalı! İlişkinizde her şey yolundayken bir başkası kafanızı karıştırmaya başladıysa; paniklemeden, duygularınızı kontrol altına alabilirsiniz."

"ÜÇ YILLIK erkek ARKADAŞIYLA BERABER EV TUTMASININ HEMEN ARDINDAN YENİ CALIŞMA ARKADAŞIYLA BİR İŞ GEZİSİNDEN SONRA, ESRA KENDİNİ KAMYON ÇARPMIŞ GİBİ HİSSEDİYORDU."...

Onun ateşli bakışları, sıcak sesi ve kaslı kolları... Aylardır işinden bir hayli sıkılmış ve yılmış olan Esra, bir anda içindeki coşkuyu hisseder. Ancak bu heyecanın hemen ardında bir suçluluk duygusu sarar içini. Bir başkasına âşık olduğunu düşünürken nasıl böyle bir şey gerçekleşmiş olabilir ki? Esra kendini anlatırken "Kesinlikle uygun olmayan bir davranışta bulunmadım ancak yine de kendimi çok paniklemiş hissediyorum" diyor.

Rutgers Üniversitesi'nde Antropoloji Profesörü Doktor Helen Fisher'a göre, öldürücü bir aşkla karşı karşıya kalındığında Esra'nın yaşadığı, beyin kimyasındaki ani bir değişimden kaynaklanıyor. Bundan 10 sene önce Fisher yeni ve etkileyici bir deneyim yaşamış olan insanların beyin aktivitelerinin haritasını çıkartarak, romantik bir ilişkinin başlangıç aşaması sırasında insanın bir anlamda gerçekten uçtuğunu söylüyor. Bunun en bariz kanıtı yüksek bir enerjiye yol açan, aşırı derecede mutluluk hissettiren ve obsesif düşüncelere neden olan dopaminin beyinde artması. Fisher, "Beraber çalıştığın bir insana aşık olmak, aynı bir çikolata düşkününün önüne sürekli çikolatalı kek koymak gibidir" diyor.

Los Angeles'ta ilişki koçluğu yapan Doktor Jackie Black bunun gayet tehlike arz eden bir kek olduğunu belirtiyor. "Kendini hislerine teslim ettiğinde ki bu fantezi kurmak veya flört seklinde de olabilir. Zaten kendi kendini ele vermiş oluyorsun" diyor.

When Good People Have Affairs kitabının yazarı Doktor Mira Kirshenbaum'un fikri ise bunun eğitici bir deneyim olacağı anlamına geldiği şeklinde. Kirshenbaum'un bakış açısına göre yaşanılan şey bir tehlike işareti değil, tam tersine hoş bir fırsat olarak değerlendirilmeli. "Hayatın, keyif alabileceğin bazı şeyleri kaçırdığını söyleme konusunda kendine has yöntemleri vardır" diyor Kirshenbaum.

2008 yılında McGill Üniversitesi'nde yapılan bir çalışma, Kirshenbaum'un teorisini bir anlamda destekliyor. Araştırmacıların bulgularına göre, ilişkilerine bağlı yaşayan kadınlar doğru yoldan ayrılmaya açık olduğunda, mevcut ilişkilerini geliştirmek için daha çok efor harcıyor.

O halde bir dahaki sefere karşınıza çekici ve kurnaz bir muhasebeci çıktığında duygularınızı görmezden gelip yokmuş gibi davranmaktansa, kendinizde olan değişimleri izleyip ardındaki düşünceyi bulmayı denemelisiniz.


GÜNÜN ERKEĞİ

Kirshenbaum'a göre birinden hoşlandığınızda kendinize ilk sormanız gereken soru. "Niçin simdi?" olmalı. Çünkü enteresan olan, böyle şeylerin genellikle değişime en çok karşı koymaya çalıştığımız zamanlarda ortaya çıkması!
"Bunlar yaşıyor olduklarımızı veya hayalini kurduklarımızı değerlendirmek için bir işaret gibidir" diyor Kirshenbaum.

Hissettiklerimiz bir anda ortaya çıkmış gibi görünse de aslında pek tesadüf değil!

>>>>

Esra'ya göre hissettikleri bir anda ortaya çıkmış gibi görünüyor fakat aslında öyle değil! Yaşadığı olay erkek arkadaşıyla beraber yaşamaya başlayıp kariyeri konusunda sıkıntılarının belirmesiyle aynı zamanda meydana gelmişti. Geçen bir yıl boyunca ilişkisi heyecan verici olmaktan çıkmış, çekici tarafını kaybetmişti. Ayrıca biriyle aynı adresi paylaşma fikri umduğu gibi çıkmamıştı. "Ne işte ne de evde, geldiğimde dört gözle bulmayı beklediğim bir şey yoktu. Her şey gerçekten içimi sıkıyordu" şeklinde açıklıyor durumunu. Zaman geçtikçe de erkek arkadaşıyla arasına bir mesafe koymaya başlamıştı. O süreçte beğendiği adamla ara ara iş çıkısında geçirdiği zamanlar hoşuna gitmeye başlamıştı.

33 yaşında masaj terapistliği yapan Sema, karizmatik ve flört meraklısı eğitmeninden hoşlanmaya başladığında henüz yeni evlenmişti. Kendisi evli olduğu için çok mutlu olduğunu ama bir daha asla flört edemeyeceğini düşündüğü için bir yandan da deliler gibi korktuğunu söylüyor. Psikolog Doktor Bernard Katz'a göre Sema, eş olma durumunun esas sihri bozmasından korkuyordu. O yüzden herkesle flört eden bir adamdan hoşlanması gayet mantıklıydı. Eğitmeni Sena'nın kaybetmekten korktuğu cinsel güvenine ayna tutuyordu.

Çiftler ve Aile Terapisti Doktor B. Janet Hibbs, "Genel olarak sevgilinin dışında bir başkasından hoşlanmak, ortaya cıkmış olan zor dönemlerle basa çıkma mekanizmasıdır. Hayatın kolay olmadığı durumlarda çoğunlukla bizim yaptığımız "Eğer partnerimiz bizi yeteri kadar sevseydi, her şeyi düzeltebilirdi" gibi bir düşünceye girmek oluyor. Bunun sebebi ilişkinin romantik döneminde bizi böyle olacağına inandırmış olması. "Ancak gerçekçi beklentiler, daha mantıklıdır" diyor Hibbs. Demek istediğimiz Esra ve Sema ufak bir kriz içindeydi ve çözümü için başka erkekleri istiyorlardı...


SORUN SEN DEĞİL BEN!

Düşünülmesi gereken ikinci soru; "Neden O?". Kirshenbaum'a göre bir anda birinden hoşlanmak genel olarak o kişiyle birlikte olmak istediğini göstermez. Kendinizi bir erkeğin karşısında zayıf hissetmeye başladığınızda, onda sizi çeken (kibarlık, espri yeteneği gibi) özellikleri belirlemeye çalışın. Sonra bunları kendi içinde hissetmeye ve yetiştirmeye başlayın.

Psikolog Noelle Nelson'a göre bu, şu anlama geliyor: Normalde utanıp, yapmaktan çekindiğiniz hareketleri yapmaya başlayabilmek. Eğer hoşlandığınız ve kafanızı yorduğunuz insan tam bir parti tipiyse, biraz silkinip evde daha çok akşam yemeği düzenlemeye başlayın veya gittiğiniz bu tarz ortamlarda en azından bir yeni kişiyle tanışacağınıza dair kendinize söz verin. Kısaca adamı unutup kendinizin aslında neyin peşinde olduğunuzu ortaya çıkarın. Böylece kendinizi geliştirip yenileyebilirsiniz.

Tabii ki bunu söylemesi yapmaktan daha kolay. Sema'nın duygularının düzelmesi için aradan aylar geçti. Bir gün spor salonunda eğitmenini uzaktan dikizlerken fark etti ki, aslında onun için çıldırdığı tek zaman beraber sakalaştıkları anlardı. Onun dışında kocasına göre hiçbir üstün tarafı yoktu. "Onunla bir süre daha bu şekilde takılmaya ve eğlenmeye devam ettim. Ama suçluluk duygusu ve endişe artik gitmişti. O aslında benim ilişkim için bir tehlike değildi" diyor. Bu anlayışı edindikten sonra, o tanrısal görünen eğitmen bir anda yine ölümlü hale bürünüverdi.
Katz'a göre realiteye geri dönene dek hoşlandığımız insana taparız.

İşleri toparlama ve karar verme zamanı! >>>>>

Zamanla farklı perspektifler kazanmak, işleri hızlandırmaya baslar. "Aşık olmayı ters çevrilmiş bir piramit olarak hayal et" diyor Kirshenbaum. İçinizde yanıp tutuşan bütün o hislerinizi tek bir adamın karakterinin küçük bir bölümüne sıkıştırdığınızı ve çekici bulduğunuz özellikleri onda yücelttiğinizi düşünün. Ancak onu daha fazla tanımaya başladığınızda, piramidin tepesi ağırlaşmaya başlar ve devrilir. Yani aşk hissi aşınmaya başlar. (Sempatik ofis arkadasın e-postalarında sinir bozucu grafikler kullanıyor ve çiğnerken ağzını kapatmıyor mu?) Oysa kocanızla veya erkek arkadaşınızla olan ilişkin kendisini içli dışlı bilmeniz üzerine kurulmuştur. Yani piramidin doğru tarafi üsttedir. O yüzden hangisi daha sağlam temeller üzerinde duruyor zamanla anlaşılır. Bütün bu kendini anlama süreçlerinde kendinizi de yalnız bırakmayın.

Mesela Esra'nın işinden soğuması ve ask adına gerçek olmayan beklentileri gibi sıkıntılarının çözümlenmesi ve kabul etmesi birkaç farklı terapistle görüşmesi sayesinde gerçekleşmiş. Bir yıl sonra Esra yaşadığı bu durum yüzünden ilişkisinin de az kalsın biteceğini anlamış ve kendine itiraf etmiş. Kaldı ki bu deneyim ona daha uzun vadeli planlar yapabilmesi için bir katalizör oldu. Kendisi şu an hâlâ erkek arkadaşıyla beraber ve "Bazı iniş çıkışlarımız olsa da hiç olmadığım kadar mutluyum" diyor.


AÇIL VE KONUŞ

İste tedirgin edici bir gerçek: Erkek arkadaşınız da sizin kadar aklı dışarılarda biri olabilir. Sosyoloji Profesörü Doktor Pepper Schwartz'a göre, onu bu yasaklı düşüncelerden uzaklaştırmanın en iyi yolu iletişim kurabilmek.
Ona, aranızda hem seksi hem de ilgi çekici bir şeyler yaratabileceğinizi söylemelisiniz. " Eğer sıkılıyorsak veya iletişim kurmakta zorlanıyorsak, dürüst olup birbirimize işleri tekrardan yoluna koyabileceğimize dair söz vermeliyiz" seklinde konuşmalısınız. Böyle bir dürüstlük onu çok mutlu edecek ve size her şeyi söyleyebileceğini düşündüreceği için rahatlatacaktır.

Bir diğer önemli gerçek ise, şimdiye kadar binlerce kez çıplak halinizi gördünüz diye bundan sonra birbirinize çekici gelmeyecek siniz diye bir şey yok! Fisher, "Çalışmalara göre orijinal, heyecanlı veya beklenmedik bir şeyler yapmak, partnerinle aranda yeniden bazı duyguları harekete geçirir" diyor.

Beraber ilk kez kaya tırmanışına gitmek, yeni bir şehre seyahat etmek veya çatıda beraber olmak, dopamini yine yükseltecektir. Beyniniz yine o "ilk hissi" hissedip, ender bulunan harika hikâyelerden birini yaşamanızı sağlayacaktır.

False