GeriAşk En uyumlu çiftler
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

En uyumlu çiftler

"Ona çılgınlar gibi aşıksınız. Ama aşkın ilişkiyi ancak bir yere kadar götürdüğünü de çok iyi biliyorsunuz. Peki, ya sonrası? Acaba sevgilinizli birbirinize ne kadar uygunsunuz? Bunu anlamanız o kadar da zor değil. Biraz gözlem yapmayı bilin, yeter."

Bir bakış, küçük bir jest, belki yumuşak bir dokunuş... Çoğumuz için aşkın büyüsüne kapılmak ve bir yakışıklının hayatımızın erkeği olduğuna karar vermek dünyanın en kolay işlerinden biridir. Çok değil, üç saniye içinde gelecekte nasıl bir hayatımız olacağını hayal etmeye başlayabiliriz, hem de rahatlıkla... Fakat yıldırım aşkının sonu genellikle beklentilerin boşa çıkması, derin hayal kırıklıkları ve yıpratıcı anlaşmazlıklar şeklinde gelir ve biz her seferinde erkeklerden uzak duracağımız konusunda yeminler edip dururuz.

Romantik duygular tükenince

Aslında hepimiz çok iyi biliyoruz ki aşkın duygusal bir yanı olduğu gibi mantıksal bir boyutu da var. Fakat nedense iş kendi hayatımıza geldiğinde bu boyutu devreye sokma konusunda epey güçlük çektiğimiz bir gerçek... Romantik duygular tükenip gerçeklerle yüzleşme vakti geldiğinde ne yapacağımızı pek bilemiyoruz. Bir erkekle duygusal ilişkiye girme aşamasında sadece ona karşı olan yoğun duygularımızı dikkate alıyoruz, birbirimize ne kadar uygun olduğumuzu değil. Oysa
her birimizin yaşam tarzı, geleceğe dair planları ve bir sevgiliden beklentileri farklı...

Dolayısıyla birimiz için doğru olan erkek, bir diğerimiz için son derece yanlış olabilir. Öyleyse yapmamız gereken şey, önce kendimizi çok iyi tanımak ve nasıl bir hayat sürmek istediğimizi bilmek, sonra da bu hayata kolayca adapte olabilecek erkek tipini bulmak... Eğer siz de kendinize en uygun erkeği seçme konusunda zorluklar yaşayanlardansanız, işte size birkaç uyumlu çift örneği...

• Bebek isteyen güçlü kadın /Sevgi dolu aile babası: Daha 20 yaşındayken bebek sahibi olma arzusuyla yanıp tutuşan, çocukları deliler gibi seven, fakat aklın yolunu seçerek önce kariyer yapmak için gecesini gündüzüne katan öyle çok kadın var ki... Bu kadınlar eğer şansları da yaver gitmişse emeklerinin karşılığını alıyor ve daha otuzlarının basında çok iyi pozisyonlara gelebiliyorlar. Peki ya içlerindeki o yıllardır bastırdıkları annelik özlemi? Bu özlem otuzlu yaşlarda geç kalmışlık duygusuyla birleşip ayyuka çıkıyor ve deyim yerindeyse "acele baba aranıyor." İşte bu tarz aile kurmaya hazır ve istekli, ekonomik bağımsızlığı olan, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmiş kadınlar için en ideali, yine kendileri gibi aile hayatına düşkün ve evliliğe yatkın, çocuk sahibi olmak isteyen, olgun bir erkek... Bu erkek neşeli çocuk seslerinin köpek havlamalarına karıştığı bir evde huzurlu bir gece geçirmeyi tek gecelik bar maceralarına tercih eder ve birlikte olduğu kadına ihtiyacı olan güveni fazlasıyla verir. Uzun lafın kısası, aile kurmayı planlayan bir kadın ancak yine aile kurmayı planlayan bir erkekle istediği tarz bir birliktelik yaşayabilir.

Zaman sorunu olan kariyer kadını/ Sanatçı ruhlu çılgın erkek: İlk bakışta bu iki insan birbirine tamamen zıt görünebilir, ama zaten uyumlu bir çift olmak için kadınla erkeğin mutlaka birbirine benzemesi gerekmiyor. Hatta bazen benzer yaşam tarzları ilişkiyi açmaza sokabiliyor. Hayalindeki işte çalışan, hızla yükselen ve daha da yükselmeye kararlı, hırslı bir iş kadınının en büyük sorunu zaman...

Dolayısıyla böyle bir kadının ona sorumluluk yükleyen, ondan zaman ve ilgi bekleyen bir erkekle ya da kendisi gibi kariyer yapmaya kararlı ve zamanı aynı şekilde kısıtlı bir iş adamıyla birlikte olması çok zor. Kariyer kadını için en iyisi bir süreliğine, mesela mesleğinde hedeflediği belli bir noktaya gelene kadar kendisine çılgın bir aşk yaşatacak, ama ne özveri, ne fedakarlık beklemeyecek, hesap sormayacak, hesap vermeyecek, özgür ruhlu bir erkekle birlikte olması... Ayrı evler, ayrı yaşam tarzları, ayrı ama belli noktalarda kesişen iki hayat... Mükemmel seks, birlikte gezip tozmalar, kahkaha dolu arkadaş sohbetleri... Peki ya duygusal bağlar, kıskançlıklar, pişmanlıklar, geleceğe yönelik ortak hayaller? Bunlar kendini kariyerine adamış bir kadının hayatına asla girmemeli, çünkü şu anda onun hem zamanını alacak, hem de kafasını meşgul edecek türden duygusal ilişkilere hem kalbi, hem de hayatı kapalı... Tek ihtiyacı olan, iş dışında geçirdiği zamanlarda eğlenmek, biraz olsun rahatlamak ve kafasını dağıtmak... Yani kendisinden farklı zevk ve beğenilere sahip, bağımsızlığına sonuna kadar sahip çıkan ve aynı şekilde karşısındaki kadını da rahat bırakan bir erkekle hafif, ama unutulmaz bir beraberlik yaşamak...

Parti kızı/Centilmen yakışıklı: İlk bakışta hayatının amacı içip içip hafta sonu partilerinde dağıtmakmış gibi görünse de parti kızı aslında kendisini bu yaşam tarzından kurtaracak, ona gerçek aşkı yaşatacak, birlikte daha sakin ve düzenli bir hayat süreceği erkeğin arayışındadır. Ne zaman ne yapacağı belli olmayan tehlikeli erkekleri, kadın avcısı çapkınları, özgür ilişki muhabbetlerini ve bu tip ilişkilerin kendisi için çekiciliğini çoktan yitirdiğini gayet iyi bilir. Artık ihtiyacı olan tek şey, tutku dolu bir gecenin sabahında karşısında oturan erkeğin adından ve iç çamaşırının renginden fazlasını bilmeye ihtiyacı olduğudur. Onu bugüne kadar yaşadığı yüzeysel hayattan uzaklaştıracak bir erkek ise, ancak gerçek bir centilmen olabilir. Olgun, bir kadına nasıl davranması gerektiğini bilen, dişi ırkın ihtiyaçlarına saygı gösteren ve sevgilisine prensesmiş gibi davranan bir erkek... Böyle bir erkekle duygusal ilişki kuran parti kızı, kısa süre içinde yaşam tarzım bütünüyle değiştirecek, çoktandır alıştığı sorumsuz hayattan uzaklaşacak ve içindeki gerçek özgürlüğü keşfedecektir.

Babasının kızı/Bay Maceraperest: Ailesine ve özellikle de babasına fazlasıyla bağlı olan, hayatı hep büyüklerinin doğrularıyla yaşamış ve dolayısıyla pek de iyi tanımayan, kısacası tecrübesiz bir kadın tipidir babasının kızı.

Küçük bir arkadaş çevresi vardır, hep aynı yerlere gidip aynı şeyleri yapar, heyecan dozu yüksek maceralardan uzak durur, hayatıyla ilgili büyük kararları mutlaka ailesiyle birlikte verir ve yirmilerinin ortasına gelmiş olsa da henüz epey toy olduğu söylenebilir. Babasına hayrandır ve birlikte olacağı erkeğin mutlaka ona benzemesi gerektiğini düşünür. Bu kadın için en ideali, yaşamayı bir sanat haline getirmiş, ona yeni ufuklar açacak, ama bir yandan da kanatları altına alacak, macera düşkünü bir erkektir. Tabii bu erkeğin birlikte olduğu kadının babasına olan hayranlığına kazanabilecek kadar olgun olması da şart.

Duyarlı kadın/Entelektüel erkek: Sadece kendini değil, içinde yaşadığı dünyayı da sorgulayan ve tanımaya çalışan, toplumsal konularda bilgisi ve fikri olan, meraklı ve bilinçli bir kadının eğlenceli ama boş bir hayat yaşayan, sıradan bir erkekle sağlıklı ve doyurucu bir ilişki kurması mümkün değil. Onun için en iyisi kendisi gibi duyarlı, kültür düzeyi yüksek, düşünmeye önem veren, farklı konularda söyleyecek sözü olan, entelektüel bir erkekle birlikte olması... Hoş bir restoranda yemek yemeyi barlarda sabaha kadar içmeye, evde oturup kitap okumayı maça gitmeye, kendi kendiyle baş başa kalmayı kadın peşinde koşmaya tercih eden bu erkek, duyarlı kadın için adeta biçilmiş kaftan... Paylaşacak çok şey bulmanın yanı sıra birbirlerini düşünsel açıdan geliştirerek ideal bir çift oluşturabilir ve ilişkilerini bu temel üzerine oturtarak uzun ömürlü kılabilirler. Tabii eğer birbirlerine ahkam kese kese bir yarış havasına girmeye kalkmazlarsa.

Kaynak: Elele

False